H. İbrahim CAN |
|
Dünyada bunlar da oluyor |
Bu Pazar da sizlerle dünyada olup bitenlerden bir kaçını paylaşacağız. Ama günün rehavetine uygun olarak pek ağır olmayanları. Huzurlu bir gün geçirmeniz dileğiyle.
Çin’de ikinci çocuğa izin Çin’in 30 yıllık tek çocuğa izin verme politikası Şangay’da sona eriyor. Sebebi ise nüfusun hızla yaşlanması ve çalışabilecek yaşta genç sayısının azalması. Bu yüzden yetkililer ev ziyaretleri yaparak durumu uygun çiftleri ikinci çocuğu yapmaya teşvik etmeye başladılar. Şangay’da geçen yıl doğum oranı 0,88’e kadar düşmüş. Çin’in altmış yaş üzeri nüfusu 2050 yılında 438 milyona çıkacak. Bu durumda her emekliyi desteklemek için yalnızca 1,6 çalışan kişi kalacak. Halbuki bu oran 1975 yılında 7,7 kişi idi. Kısacası yaratılış kanunların aksine gitmenin bedelini ödemeye başlıyor Çin. Ama insanları o kadar korkutmuşlarki ikinci çocuktan, şimdi çiftleri iknâ etmekte zorlanıyorlar.
Dayak yiyen kadınlar Amerika’ya! Kocasından dayak yiyen kadınlara müjde! Obama yönetimi eşlerinden şiddet gördüğünü ispatlayan kadınlara sığınma hakkı vermeye karar verdi. Meksikalı bir kadının başvurduğu Amerikan mahkemesinin kararı üzerine, Obama yönetimi bu yönde bir politika geliştirdi. Ancak bu çok kolay olmayacak. Başvuran kadınların öncelikle ülkelerinde kadınlara karşı şiddetin yaygın olduğunu (Türkiye için kolay), sonra bunun toplumsal olarak kabul edilebilir bir durum olduğunu ispatlamak zorunda. Sonra da hükümetinin onu aile içi fiziksel ve cinsel şiddete karşı koruyamadığını ya da korumaya istekli olmadığını ispatlayacak. Son olarak da ülkesinde kötü muamele yapanlardan kaçabileceği bir yer olmadığını kabul ettirecek. Zor da olsa ülkemizden bazı kadınlara Amerika yolu açılıyor mu? Ne dersiniz?
Obama’nın bol kotu Amerikalılar Obama’nın boyu kısa ve bol kot pantolonundan çok rahatsız oldular. Yıldızlar maçında ilk vuruşu yapmak için geldiği St. Louis’de üzerindeki kot pantolonun ona hiç yakışmadığını düşünenler, kot giyse bile hiç değilse göğsüne kadar çekilmemiş, açık mavi ve taşlanmış olmayanları tercih etmesini istiyorlar. Bir de pijama gibi bol olmayanlarını! Niye bunları giydiğini soran muhabire de “Alış verişten nefret ediyorum!” demiş, “Başkanın dar kot içinde muhteşem görünmesini isteyenleriniz kusura bakmasın, ben öyle bir adam değilim”. Amerikalıların derdine bakın. Adamcağız bırakın tatil gününde bari dilediği gibi giyinsin. Siz henüz şortla askerî birlik teftiş eden Cumhurbaşkanı görmediniz.
Sovyet casusu İngiliz’in hatıraları İngiliz Devlet Kütüphanesi (British Library) 25 yıl boyunca çelik bir kutuda mühürlü olarak sakladığı, İngiltere’nin 20. yüzyılın en ünlü san'at tarihçisi ve Sovyetler Birliği adına uzun yıllar casusluk yapan Anthony Blunt’ın hatıralarını halka açtı. İngiliz ajanı iken Sovyetler Birliği adına casusluk yapan dört ünlü hainden birisi olan Blunt, hatıralarında Sovyet casusluğunu kabul etmesini “Hayatımın en büyük hatası” ifadesiyle dile getiriyor. Ama Ruslara kimliklerini vererek öldürülmelerine sebep olduğu İngiliz casusları ve kendi devletine ihanetiyle zarar verdiği insanlardan özür bile dilemiyor. İngiliz hükümetiyle anlaşıp geri döndüğü ülkesinde Kraliçe Fotoğrafları Sürveyanı olarak çalışırken, 1979 yılında Thatcher onu deşifre ederek, kraliçenin verdiği şövalyelik unvanını da geri aldırmıştı. Biz olsak her hâlde böyle bir haini teslim aldığımız gün idam ederdik. Onlarsa yıllarca besleyip çalıştırmışlar. İnce İngiliz siyaseti! 26.07.2009 E-Posta: [email protected] |