H. İbrahim CAN |
|
Amerika’ya en az güvenen millet kim? |
Washington’da bulunan Pew Araştırma Merkezi tarafından 24 ülkede 26 binden fazla insanla konuşularak yapılan bir ankete göre, Amerika’ya en az güvenen millet Türkler. ABD’ye güvenen Türklerin oranı yüzde 14. Halbuki bu oran Endonezya’da yüzde 63, Hatta Çin’de bile yüzde 47. Türkiye’yi Pakistan ve Filistin izliyor. Obama Türkiye’deki kanaati yüzde 2 etkileyebilmiş. Halbuki Türkiye’de 2000 yılında ABD’ye olumlu gözle bakanların oranı yüzde 52 imiş. Pew Küresel Yaklaşımlar Projesinin bu anketine göre, Obama’ya Almanlar Angela Merkel’den, Fransızlar ise Nicolas Sarkozy’den daha fazla güveniyorlar. En çok güvenenler ise İngilizler. Bush’a güvenenlerin oranı geçen yıl yalnızca yüzde 16 iken, bu yıl Obama’ya güvenenlerin oranı yüzde 86. Aynı anketlere göre Obama’nın Kahire’den İslam âlemine hitaben yaptığı konuşmanın ne Mısır ve Filistin’de ne de Türkiye’de olumlu bir etkisi olmamış. Ankette Müslümanlar arasında ilginç bir soru daha değerlendirilmiş: “Oama’ya mı güveniyorsunuz yoksa bin Ladin’e mi?” Türklerin yüzde 2’si bin Ladin derken yüzde 33’ü Obama diye cevap vermiş bu soruya. Filistin’de ise bu oran yüzde 52’ye karşı yüzde 22. Yine ankete göre Amerika’nın en çok beğenilmeyen dış politikası Afganistan’a asker göndermesi. Yalnızca bu anket bile Obama’ya dış politikasını gözden geçirmesi gerektiğini göstermelidir. Yalnızca Kahire’den İslam dünyasına verilecek sıcak mesajların, somut eylemlerle desteklenmediği sürece hiçbir anlamı olmadığı açıkça görülüyor. Irak’a özgürlük getirmek için giren ABD’nin, geriye kan gölü bıraktığını, şimdi ise Afganistan ve hatta Pakistan’ı aynı kaosa sürüklediğini İslam âlemi gayet iyi görüyor. Filistin konusunda da görüntünün aksine, İsrail’in Doğu Kudüs’te kurduğu yeni yerleşim yerleri konusunda görüldüğü üzere, ABD’nin politikasında bir değişiklik yok. Olmasını da beklemek mümkün değil. Afganistan’da son haftalarda çatışmaların şiddetlenmesiyle birlikte Batılı güçlerin can kayıplarının artması, özellikle İngiliz kamuoyunu ayağa kaldırdı. Ancak bu harekatın genişletilerek süreceği, bu yüzden Afganlı ve Pakistanlı masumların çile ve kana karışan gözyaşlarının senelerce daha akmaya devam edeceği aşikar. ABD’nin petrol, küresel nüfuz paylaşımı, silah ticareti üzerine kurulu dış politikasında aslında insan hakları, özgürlük ve barışın yeri yok. Dün yazdığımız gibi Hindistan’la varılan silah ve nükleer teknoloji satışına ilişkin anlaşma, bu yeni politikayı çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bu politikalar sürdükler sıcak mesajlar, siyahî olmak ve sempatik imaj Amerika’nın İslam ülkelerindeki imajını değiştirmeye yetmeyecektir. Ne zaman ki Obama samimi olarak İslam dünyasını anlamaya ve bu ülkelere yönelik politikasını yalnızca kendi çıkarları üzerine kurmamaya başlarsa, ABD’nin de Obama’nın da imajı yükselecektir. O zamana kadar ise Obama Avrupa’daki hayranlarıyla yetinsin. 25.07.2009 E-Posta: [email protected] |