Şaban DÖĞEN |
|
Allah rızasını kazanma uğruna |
Süheyb-i Rûmî bir köleydi. Anadolu’dan getirilmiş, Mekke’de esir olarak satılmış, Abdullah bin Cüd’an tarafından satın alınmış, sonra da âzâd edilmişti. Süheyb (r.a.) şefkatli, oldukça iyi kalbli bir insandı. İslâm davetini duyar duymaz Resûlullaha (a.s.m.) koştu. Gönlünü Allah ve Resûlünün sevgisiyle doldurdu. İçi deryalar gibi coşuyor, sevinçten uçuyordu Süheyb. İnancını herkese haykırmak istedi ve haykırdı da. Fakat insanlar taştan yontulan putlara tapa tapa taşlaşmışlardı âdetâ. Gözleri kör, kulakları sağırdı. Onun anlattıklarını dinlemedikleri gibi, hakaret ve işkenceyle karşılık verdiler. Ancak o işkencelerden yılmadı. Onu koruyacak akrabaları yoktu, ama her zaman sığınabileceği Allah’ı vardı. Ona olan sonsuz imanıyla her türlü işkenceye katlandı. Zerre kadar pişmanlık göstermedi, inancında tereddüde düşmedi. Artık her Müslüman gibi Süheyb de (r.a.) hicrete karar verdi. Yola çıktı, fakat müşrikler önünü kestiler: “Nereye gidiyorsun? Sen buraya geldiğinde bir köleydin. Hiçbir şeyin yoktu. Ama silâh yapıp sattın, zengin oldun. Bu servetini alıp da gidemezsin. Çünkü bütün bunları bizim sayemizde kazandın. Bizden alıp topladın. Onlarda senin hakkın yoktur. Hiçbir zaman bunları alıp da Medine’ye gitmene müsaade etmeyiz. Ona göre...” dediler. Süheyb (r.a.) iyi ok atar, iyi kılıç kullanırdı. Onların bu tehditlerine boyun eğmedi: “Siz ne diyorsunuz?” dedi. “Çoluk-çocuğunuz dahi bilir ki, içinizde benim kadar iyi ok atanınız yoktur. Şunu unutmayın ki, elimdeki bu okları atar, sizin hakkınızdan gelirim. “Oklarım bitti mi kılıcımı alırım. Yine bilirsiniz ki, kılıç kullanmakta da bana karşı koyabilecek kimseniz yoktur. Sizinle kıyasıya dövüşürüm. Çoğunuzu da haklarım. “Çoğunluktasınız. Belki de beni öldürebilirsiniz. Ama sizin niyetiniz başka ise, bütün gönlünüz parada-pulda, malda-mülkte ise, bunların benim yanımda hiçbir önemi yok. Gönül hoşluğuyla hepsini size bağışlarım. Yeter ki bana mâni olmayın.” Kâfirler aralarında fısıldaşmaya başlamışlardı. Süheyb’in (r.a.) gönlü Resûlullah sevgisiyle çarpıyordu. Hicret için yola çıkmıştı. Bir an evvel Resûlullaha (a.s.m.) kavuşmak istiyordu. “Çekilin yolumdan,” dedi. “Yoksa hepinizin hakkından gelirim!” Kâfirler korkmuşlar ve cevap verebilecek mecal bulamamışlardı kendilerinde. Ancak mallarına konmayı düşünerek tesellî buldular. Süheyb (r.a.) sür’atle yol aldı ve bir süre sonra Resûlullaha kavuştu. Peygamberimiz (a.s.m.) onu görür görmez gülümsemiş, hakkında bir âyet nâzil olduğunu belirtmiş ve “Seni tebrik ederim, ey Ebû Yahya. Bu işte kazançlısın” buyurmuştu. Süheyb (r.a.) hakkında gelen âyet şu meâldeydi: “İnsanlardan öylesi vardır ki, karşılığında Allah’ın rızasını kazanmak için kendisini feda eder. Allah ise kullarına pek şefkatlidir.”. (Bakara Sûresi: 207.) 14.07.2009 E-Posta: [email protected] |