Dünyanın bitmeyen dertlerinden biri de intiharlar. Az ya da çok, her ülkede insanlar kendi elleriyle hayattan istifa etmek istiyorlar. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) ararştırmasına göre dünya üzerinde her 40 saniyede bir intihar ve her 3 saniyede de bir intihar girişimi yaşanıyor.
Dünyanın başı artan intiharlar sebebiyle dertte de, Türkiye dertsiz mi? Ülkemizde intihar hadiseleri dünya ülkelerine nisbetle daha az, ama zaman zaman umulmayan intiharlara da şahit oluyoruz. Bilhassa Güneydoğu’da sebebi tam izah edilemeyen intiharlar oluyor.
Peki insanlar niçin intihar eder? Pek çok sebep sayılabilir, ama işin özünde inançla ilgili konular var.
Türkiye Psikiyatri Derneği Başkanı da intihar hadiselerini yorumlarken şöyle demiş: “Başta depresyon ile alkol ve madde bağımlılığı olmak üzere çeşitli ruhsal hastalıklar, çocukluk ve yetişkinlik dönemlerine ait örseleyici yaşantılar, olumsuz aile içi etkileşimler, sosyal yalıtılmışlık, toplumsal dayanışma azlığı, kayıplar, umutsuzluk, göç gibi sosyo-ekonomik tesirler intihar riskini artırmaktadır.’’ (Yeni Asya, 11 Eylül 2008)
İntiharı önlemek için konunun, psikiyatrik boyutu yanı sıra sosyolojik ve politik açından da ele alınması gerektiği hatırlatan başka uzmanlar da, “Bu konu sadece ruh sağlığı alanında çalışan örgüt ya da kurumların değil, tüm kurum ve örgütlerin ilgi alanında olmalıdır” demişler.
Burada unutturulmak istenen bir konuya dikkat çekmekte fayda var: Alkol ve madde bağımlılığı insanları doğrudan ya da dolaylı olarak intihara sürüklüyorsa, ısrarla devam eden ‘alkollü içki’ reklâmlarına ne demeli? Bir yandan intiharlardan şikâyet edip, öte yandan intihara sebep olan alkollü içki reklâmlarına karşı sessiz kalmak mümkün mü?
Bu hususta alkollü içki üretenler sorumlu olduğu kadar, bunların reklâmlarının yapılmasına imkân tanıyanlar da sorumludur. Yürürlükteki ihtilâl anayasasında bile gençleri ‘zararlı alışkanlıklar’dan korumak devletin görevleri arasında sayılmıştır. Öyle ise, alkollü içkiler ve bir adım sonrası olan uyuşturucu / öldürücüler karşısında niçin gerekli tedbirler alınmıyor?
Bu konunun muhataplarından biri de hükümettir. Bunca ikaz ve hatırlatmalara rağmen gençleri intihara sürükleyen sebepler arasında yer alan ‘alkollü içki’lere karşı gerekli tedbirler alınmıyor. TBMM’de “Sağlık Komisyonu” var, ancak bu önemli konu nedense gündemlerine gelmiyor. Geliyor da ‘çare’ mi bulamıyorlar, onu bilemiyoruz.
İntihar vak’alarının gündeme gelmesi vesilesiyle TBMM Sağlık Komisyonuna ve hükûmete bir defada daha sesleniyoruz: Gazetelerde ısrarla devam ettirilen alkollü içki reklâmlarına ‘dur’ denilsin! İlmen ve tıbben insan sağlığını tehdit ettiği konusunda ihtilâf olmayan bu felâketlere karşı sessiz kalınmasın!
Maddî menfaatleri için insanları intihara sürükleyen maddeperestliğe itiraz ediyoruz. Alkollü içki üreticilerinin dünyayı ateşe atmasına hayır!
14.09.2008
E-Posta:
[email protected]
|