"Gerçekten" haber verir 06 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Hüseyin GÜLTEKİN

Geçmişten günümüze yetki kargaşası



Ülkemizde devam etmekte olan kurumlar arası çekişmeleri, çatışmaları düşündükçe, hayalim beni yetmişli, seksenli yıllara götürdü. O tarihlerde de bizzat yaşadığım veya şahit olduğum bir takım olaylar, şöyle film şeridi gibi gözümün önünden geçtikçe, ülke yönetiminde kurumlar arasında sergilenen çekişmelerin, sürtüşmelerin geçmişte yaşadıklarımızın aynısı veya benzeri olduğunu fark ettim. Ve bu konuda adeta tarihin tekerrür ettiğini, olup bitenlerden çekişmelerin içinde bulunanların hiçbir ders almadıklarını görüyoruz. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hak ve hürriyetleri konusunda adeta yerimizde saydığımızı görüyoruz.

Atanmışların, milletin hür iradeleriyle seçilmiş olanlarla çekişmelerini, bürokrasinin keyfî engellemelerini, başta askerler olmak üzere yargı ve üniversitelerin her fırsatta iktidarlara pervasızca kafa tuttuklarını bugünkü gibi geçmişte de görüyoruz.

Bilinen güç odaklarının, malûmunuz olan zinde güçlerin zaman zaman yetkilerini aşan icraatlara kalkıştıklarını, üstlerine vazife olmayan alanlarda söz sahibi olmaya cür’et ettiklerini, geçmişte şahit olduğum olayları hatırladıkça, bu meyanda malûm kişi veya kurumlarca sergilenen yetkisiz, kanunsuz beyan ve tavırlar benim için sürpriz olmuyor artık.

Şimdi 12 Eylül darbesinin yaşandığı seksenli yılların başlarında, büyük bir salonda, başta bütün resmî kurumların amir ve memurları olmak üzere, mahalle ve köy muhtarları, genç-yaşlı, kadın-erkek, köylü-şehirli olmak üzere yaklaşık bin kişilik bir kalabalığa hitaben aşağıdaki konuşmayı yapan konuşmacının hangi yetkilere sahip olduğunu ve hangi makamda bulunduğunu bakalım tahmin edebilecek misiniz:

“Değerli kurum amirleri ve memurları; kıymetli köylü hemşirelerim!

“Çağrılarıma kulak verip bu toplantımıza geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyor ve hepinize hoşgeldiniz diyorum. Aranızda çok yaşlılar ve hatta hastalar da bulunduğu halde uzak köylerinizden buraya kadar beni dinlemek için geldiğinizden dolayı ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.

“Evvelâ ifade etmeliyim ki, burası terörün olmadığı, huzur ve barışın olduğu, ülkemizin sayılı bir yöresi... Ana dili Kürtçe olduğu halde, anarşi ve teröre prim vermeyen belki de tek ilçe. Bu bakımdan da hepinizi tebrik ediyorum.

“Ama hemen belirtmeliyim ki, Türkiye’nin problemleri terörden ibaret değil. Uygar milletler seviyesine ulaşmak, gerilikten ve gericilikten kurtulmak, medeniyetin bütün nimetlerinden kurtulmak da hepimizin en önemli gayesi olmalı diye düşünüyorum.

“Tarif etmeye çalıştığım hedeflere ulaşmak için de başta eğitim olmak üzere, sağlık, ticaret gibi alanlarda çokça çalışmamız gerekiyor. Bu konuda hep beraber bir eğitim seferberliğine girmeliyiz.

“Aldığım bilgilere ve yaptığım tesbitlere göre, bu güzel ilçemiz çok geri kalmış. Bir süredir çarşılarınızı, pazarlarınızı geziyorum, insanlarla konuşuyorum. Halkımız okumuyor, cahil kalmış. Dinî yaşantıya önem vermeniz, camilerin dolup taşması bu ilçeyi geri kalmaktan kurtaramamış... Dindarlığınıza saygı duyuyorum ama sizin gibi olmayan vatandaşlarımıza baskı yaptığınızı hissediyorum. Meselâ çağdaş bir kıyafeti kabul etmediğiniz gibi o kıyafetteki bayanlara da başka gözle bakıyorsunuz.

“Aynı zamanda ilçe esnafının Ziraat Bankasına hiç uğramadığını öğrendim. Birileri size faizin haram olduğunu söylemiş. Böyle olunca buradaki banka hiçbir iş yapamıyor. Banka ile alış veriş yapmanızı istiyorum.

“Ayrıca kadınlara seslenmek istiyorum... Habire çocuk yapıyorsunuz. Kocalarınızın her söylediğini yapmak zorunda değilsiniz. Sizin de haklarınız var. Bu haklarınızı öğrenip, sonuna kadar kullanmakta serbestsiniz. Kız çocuklarınızı okula gönderiniz. Siz de gece okullarına devam ediniz. Ancak bu şekilde cehaletten, geri kalmaktan, gericilikten kurtulabilirsiniz...”

Evet, özelde bu minvâl üzere millete nutuk atan yetkilinin kim olabileceğini tahmin edebildiniz mi? Bir ilin valisi mi? Bir ilçenin kaymakamı mı? Yoksa bir milletvekili veya bakan mı?

Maalesef hiçbirisi değil? Emniyet ve asayişi sağlamakla vazifeli, rütbesi de yüzbaşı olan bir bölük komutanı...

06.07.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.07.2008) - Dünyalık zevkler ve uhrevî saadet

  (21.07.2008) - Bir gezinin düşündürdükleri

  (13.07.2008) - Hasenelerimiz tehlikeli olur mu?

  (06.07.2008) - Geçmişten günümüze yetki kargaşası

  (29.06.2008) - Ahlâkî yozlaşma sınır tanımıyor

  (22.06.2008) - Evlilikte kriterlerimiz ne olmalı?

  (15.06.2008) - Hâkimin yakasına yapışılır mı?

  (08.06.2008) - Hizmetlerimizin dinamosu

  (01.06.2008) - Yaşanmış bir darbe hikâyesi

  (25.05.2008) - Okumama marazı

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır