Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Allah için olmanın emsalsiz hazzı



Mü’min, hayatı boyunca rıza-ı İlâhînin etrafında dönüp durur. Gökte melekler Beyt-i Mamur’un etrafında döndükleri gibi hac ve umreci mü’minler de Kâbe etrafında dönerler. Evet, bu dönüş, yani tavaf, İlâhî aşkın bir ifadesidir. Zerreden kürelere kadar bütün kâinatın katıldığı İlâhî koroya “Lebbeyk= Emrine âmâdeyim” sadalarıyla ayak uydurmaktan ibarettir.

Kâbe, Tevhidi sembolize eder, tavaf da bir olan Allah’a teslimiyetin, mukadderâta boyun bükmenin yansımasıdır. Allah’ın evinde O'nun has bir misafiri olmanın sevinç ve heyecanının bir ifadesidir.

Dönmek ezelî ve ebedî Sevgiliye olan bağlılığın, teslimiyetin zevk ve şevkiyle hareket etmek demektir. Yüzünü Kâbe’ye çeviren mü’min, gönlünü de her şeyden koparıp Allah’a, O'nun rızasına yöneltir. Kulun Allah’a en yakın olduğu anlardan biridir o anlar. O'nun için olabildiğince duâ ve istiğfar eder.

Umre yapan kişi, tavaftan sonra sa’ye girer. Safa’dan başlayıp Merve’de biten dört gidiş ve üç gelişten ibaret olan sa’y bize fedâkâr anne Hz. Hacer’in evlâdı için üstlendiği çabayı da hatırlatır. O, susuzluktan kavrulan yavrusu için bu iki tepe arasında yedi defa koşmuş, Cenâb-ı Hak da onları hamisiz, kimsesiz bırakmamış, bu şefkate mükâfat olarak zemzemi ihsan etmiştir. Mü’min de bu koşma ve yürüyüşüyle Allah’ın rahmetini arama gayreti içerisindedir.

Bu gayret yedi sa’yin sonunda rahmete, mükâfata ermeyi netice verir. Artık umre bitmiş, şükür olarak saçtan bir parça kesilmiş, bunu yaparken kul, her şeyini Allah için fedâ edebileceğini göstermiştir. Artık doyasıya zemzem içebilir.

O anda Hz. İbrahim’n duâsını da hatırlar umreci. Oğlu İsmail’i, hanımı Hecer’le o zaman için o ıssız yerlere bırakıp giderken, hanımı Hacer’in, “Ey İbrahim, bizi bu ıssız yerde kime bırakıp gidiyorsun?” şeklinde birkaç defa tekrarlanan sorusuna cevap vermez. “Sonunda bunu sana Allah mı emretti?” diye sorunca, “Evet, Allah emretti” diye karşılık verir. Hanımı Hacer de, “Öyleyse gidebilirsin ey İbrahim, Allah bizi yalnız bırakmaz” der. Bu teslimiyet çok geçmeden onları zemzemle mükâfatlandıracaktır. Hz. İbrahim’in de ayrılırken Seniyye tepesinde şu duâyı yaptığını biliyoruz: “Ey Rabbimiz! Âilemden bir kısmını, Senin hürmetli Beytinin yanında, ekinsiz bir vadide yerleştirdim—namazlarını Beytinin huzurunda dos doğru kılsınlar diye, ey Rabbimiz! Sen de insanlardan mü’min olanların gönüllerini onlara meylettir ve onları meyvelerle rızıklandır ki, onlar da nimetlerinin kadrini bilip şükretsinler.”1

Bugün her hacı adayı, her umreci yüz binlerin, milyonların akın akın geldiği, aşk ve şevkle tavaf yapıp sa’yettiği, bereketle dolup taşan o mübarek beldede bu duânın kabulünün yansımalarını görür.

Demek ihlâs, samimiyet, teslimiyet ne kadar büyük nimetlere gark ediyor insanı. Bu sırrı daha yakından hisseder mü’min orada. Allah’a daha fazla yönelme, mânen yaklaşma gayreti içerisine girer ve Allah’ın özel bir misafiri olmasının sevinç, heyecan, zevk ve şevkini yaşar.

Dipnotlar:

1- İbrahim Sûresi: 37.

13.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.05.2008) - Büyük davete icabet yolunca

  (11.05.2008) - Büyük yerin davetine katılma iştiyakı

  (10.05.2008) - Allah'ın misafirliği şuuru

  (09.05.2008) - Kul tevbe ettiğinde Rabbini sevindirir

  (08.05.2008) - Temiz olanlar, Allah’ın sevgili kulları

  (07.05.2008) - Allah, dürüst olmayan, sözünde durmayanları sevmez

  (06.05.2008) - Allah, ihlâsla kulluk yapanları sever

  (05.05.2008) - Bir insan Peygamberin yolunda giderse

  (04.05.2008) - Allah size yardım ederse

  (29.04.2008) - Allah adına sevmenin kazandırdıkları

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT