Allah ihlâslı kullarını sever. İhlâs, yaptığını hiçbir karşılık beklemeksizin sırf Allah için yapmak demektir. Allah ancak Kendi rızası için yapılan işleri kabul eder. Beyyine Sûresi’nin 5. âyetinde açıkça belirtildiği gibi insan bütün bâtıl dinlerden uzaklaşarak ihlâs ile Allah’a kulluk etmekle emrolunmuştur. Bu, dosdoğru dinin tâ kendisidir.
Hz. İbrahim (as) bu özelliği sebebiyle Allah tarafından dost edinilmiştir. Bir âyette belirtildiği gibi, “Tam bir teslimiyetle Allah’a yönelen, Allah’a ihlâsla itaat ve ibadet ederek bâtıl dinleri bırakıp İbrahim’in dini olan İslâma uyan kimseden din yönüyle daha güzel kim vardır? İbrahim’i ise Allah dost edinmiştir.”1
İçerisine hiçbir şey katışmamış saf süte halis süt denir. İbadette, hayırda, hangi iş olursa olsun bütün güzel işlerin katıksızı, safî olanı ise ihlâslı olanıdır.
Amellerin ruhu ihlâstır, sadece ve sadece Allah rızasını gözetmektir.
Her hayrın ve her güzelliğin başı da ihlâstır. İçtenliliğin, samimiyetin, temizliğin ifadesidir ihlâs. Amellerin kabulüne vesiledir.
Cenâb-ı Hakkın rızası ihlâs ile kazanılır. İhlâs ise Bediüzzaman’ın İhlâs Risâlesinde dikkat çektiği gibi en önemli bir esas, en büyük bir kuvvet, en makbul bir şefaatçi, en sağlam bir dayanak noktası, en kısa bir hakikat yolu, en makbul manevî bir duâ, en kerâmetli bir maksada ulaştırıcı vesile, en yüksek bir haslet, en safî bir kulluktur.2
“İhlâs ve rıza-yı İlâhî yolunda zerre yıldız gibi olur.”3
İhlâs kurtuluş vesilesidir. Peygamberimiz (asm) ihlâsın önemine dikkat çekerek, “Amelin az da olsa ihlâslı olsun”4 buyurmuş ve kurtuluşun ancak ihlâsla olabileceğine dikkat çekmiş, “Bütün insanlar helâk olur. Ancak âlimler kurtulur. Âlimler de helâk olur. Ancak ilmiyle amel edenler kurtulur. İlmiyle amel edenler de helâk olur. Ancak ihlâslı olanlar kurtulur,” buyurmuştur.
Görüldüğü gibi kurtuluşun ancak ihlâsla mümkün olacağını ifade ediyor Peygamberimiz (asm). İhlâslı olanlar da bütün bütün emniyet içinde değillerdir. “Onlar da her an onu kaybetme tehlikesiyle başbaşadırlar”5 buyurarak onu korumanın önemini belirtirler.
Nitekim bir hadis-i şerifte anlatıldığı gibi Mahşer Gününde ilk hesaba çekilecek üç kişiden biri şehit, biri bilgin, biri de zengindir. Biri gösteriş için kahramanlık taslamış, diğeri “Ne kadar âlim!” desinler! diye ilme koşmuş, bir diğeri de “Ne hayır sahibi!” desinler diye iyilik yapmıştır. Allah bunların hiçbirini—Kendi rızası için yapılmadığı için—kabul etmemektedir.6
Demek amelin kabulüne vesile ihlâstır. Dolayısıyla Allah’ın en sevdiği insan da ihlâslı insandır.
Dipnotlar:
1- Nisâ Sûresi: 125.
2- Lem’alar, s. 163.
3- Lema’alar, s. 159.
4- Feyzü’l-Kadîr, 1:216.
5- Keşfü’l-Hafâ, 2:312.
6- Müslim, İmare: 152; Tirmizî, Zühd: 48; Neseî, Cihad: 22; Müsned, 2:322.
06.05.2008
E-Posta:
[email protected]
|