Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 29 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

“İttihad-ı millî ve muhabbet-i millî”



Türkiye’nin dört bir yanında ve yurtdışında çağımızın Kur’ân müfessiri Bediüzzaman Said Nursî’nin, bu ülkenin, İslâm âleminin ve dünyanın karşı karşıya bulunduğu problemlere çâreleri konuşulurken, Ankara’nın hâlâ bigâne kalması gerçekten dramatik…

Vefatının 48. yılı münâsebetiyle Ankara’dan başlanarak Anadolu’nun muhtelif merkezlerinde Bediüzzaman’ın geçen asrın başlarından itibaren izâh ettiği tefsirlerindeki demokrasi, hürriyet ve insan haklarını Kur’ân nâmına alkışlayan temel tesbitleri, binlerce dâvetlinin katıldığı programlarda dile getirilmekte. Türkiye’nin, bölgenin ve dünyanın çıkmaza sürüklendiği hususlarda belirlediği Kur’ânî çözümleri sunulmakta…

Ne var ki, “kapatma dâvâsı”yla “Ergenekon iddiası” arasında sıkışan siyaset, bir türlü ülkenin tıkandığı konularda Bediüzzaman’ın önerdiği açılımlara açılamamakta; Meclis’tekiler üzerlerine bir vecîbe olan gerçekleri ifâdeden hâlâ kaçınmaktalar…

Oysa Bediüzzaman, salt cumhuriyet, hürriyet, demokrasi, insan hak ve özgürlüklerin esasını Kur’ân ve Sünnetten alan, Kur’ân’daki “şûrâ”, “meşveret” ve meşrutiyetin anlamını açıklayan târiflerle kalmamış; bunların pratiklerini de göstermiştir.

Bundandır ki, son iki haftadır “Nevruz” bahanesiyle Güneydoğu’dan Mersin ve İstanbul’a uzanan geniş bir alanda sergilenen “etnik tahrikler”in arkasındaki “karanlık eller”in ve emellerin deşifresini ve bunun çâresini Bediüzzaman’ın tefsir ve tesbitlerinde bulmaktayız…

* * *

Fitne plânı, Müslüman komşu milletlerin yeni yüzyılda çeşitli ırkî ve mezhebî ayırımlar üzerine birbirleriyle uğraşmaları, kavga ve kargaşa üretmeleri üzerine kurulmuş...

Türkleri Araplara, Arapları Türklere, küçük-büyük bütün Müslüman unsurları birbirine “düşman” eden Lawrenceler’in sistemli kışkırtmalarıyla sürmüş; binbir çeşit kışkırtma yapılmış… En son sekiz yıl süren İran - Irak savaşı söz konusu bu plânın bir parçası. Buna Körfez ülkelerinden, İran ve Azerbaycan’dan Orta Asya, Afganistan, Pakistan’ı hedefleyen ve Önasya’yı da içine alan İslâm coğrafyasında “Şîi- Sünnî çatışması” senaryosu eklenmekte…

Uzun zamandır Türkiye ve bölgedeki Müslüman komşu ülkelere karşı kullanılan terör örgütünün “kullanma miâdı” kısmen dolduğundan, Bediüzzaman’ın tâbiriyle “zındıka tarafından kullanılıp—işi bittikten—sonra kırıp atılan her âlet” gibi bir kenara atılıyor. 28 Şubat sürecinde toplumu “irtica tehdidi” uydurmasıyla toplumu ayrıştırıp kutuplaştırma senaryosuna âlet olan aktörler, ABD ve İngiltere’nin Irak’ı işgaliyle son demde “etnik ayırımcılık” oyununu azdırdılar. En vâhimi bu kez “siyasî aktörleri”ni sahneye sürdüler. Amaç, “Türk-Kürt” kamplaşmasıyla ülkeyi zehirlemek; kavgaya tutuşturmak…

Bölgenin jeostrateji ve jeopolitik geleceği üzerinde hesap yapan Amerikan Yahudi lobisi kuruluşlarında hazırlanan haritalar ortalıkta geziyor. Hedef; Bediüzzaman’ın şiddetle sakındırdığı, “tavâif-i mülûk”le, İslâm âleminin parçalanması. Müslüman coğrafyanın, ırklar ve kavimlere göre küçük devletlere bölünüp parçalanarak taksimi…

İşte karşılıklı kışkırtmayla toplumda “Türk - Kürt çatışması”nın körüklenmesini amaçlayan “federasyon” çıkışları, “ayrılık” mırıltıları hep bu projenin bir parçası. “Muhtariyet”le başlayıp “meyl-i iftirak (ayrılık fikri) marazı”nı tahrik desisesiyle tırmandırılan terör, kargaşa ve kaosla iç çatışma türetmek; peşinden “federasyon” provokasyonuyla fitneyi ve “kavmiyetçiliği” uyandırmak…

* * *

Bunun içindir ki daha Osmanlının son döneminde, Bediüzzaman, “milyonlarla şühedânın (şehidlerin) pahasına kanlarını verdiği ruhu İslâmiyet, aklı iman ve Kur’ân olan milliyetimizin korunması”nın lüzûmunu nazara verir. “Irkçı” ve “ayrılıkçı” temâyüllere karşı, Kürtlere hitaben yazdığı makalelerde, “İttifakta kuvvet var, ittihada hayat, kardeşlikte saadet ve selâmet vardır” diye ikaz eder. “İttihadın ipini (zincirini) ve muhabbetin şeridini iyi tutun ki, sizi belâdan halâs etsin” diye, birlik ve beraberliği tembihler…

“Cehâlet, fakirlik, keşmekeş ve dahilî ihtilâf” olarak teşhis ettiği üç düşmana karşı, “üç elmas kılıç” olarak tavsif ettiği ve “din, nâmus ve gayret lisânıyla muhâfazası”nı istediği “üç kıymettar cevher”in en birincisini “ittihad-ı millî” olarak belirler. İkincisini “ sa’yi insanî (insanî hizmet ve emek) ve üçüncüsünü de yine “muhabet-i millî” olarak sıralar. (Asâr-ı Bediiye, 452-453) Bediüzzaman’ın bir asır önce devrin gazetelerinde ve çeşitli zeminlerde ifade ettiği bu temel tezlere bu ülkenin bugün de büyük bir ihtiyacı vardır. Hakikaten günümüzde “Güneydoğu meselesi”nin, “Bediüzzaman’ın “Medreset’üz Zehra” çözümünde özetlediği “ittihad-ı millî ve muhabbet-i millî” olan “kardeşlik projesi”yle ancak çözüme kavuşabileceği, dünden bugüne gelişen olaylarla ortada…

29.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.03.2008) - Nevruz provokasyonları…

  (27.03.2008) - Hani karşılığı yoktu?

  (26.03.2008) - Cheney ve vebal

  (23.03.2008) - “Şam Lâhikası”

  (22.03.2008) - Demokratikleşme fırsatı

  (21.03.2008) - İddianâme fay hattı üzerinde

  (19.03.2008) - Anafor ve siyasî rant…

  (18.03.2008) - “Kapatma dâvâsı”

  (15.03.2008) - Morfoz…

  (14.03.2008) - Yasağa karşı neler yapılabilir?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri