Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

“Şam Lâhikası”



Bediüzzaman Said Nursî, sadece dinî meseleleri değil, içtimaî konuları da Kur’ân ve Sünnete göre tefsir eder; hâdiseleri, âyet ve hadisin getirdiği geniş Kur’ânî esaslarla açıklar.

Geçen yüzyılın başında 1911’de Şam’daki Emeviye Camiinde Arapça olarak irâd ettiği hutbesi, “çok büyük bir ehemmiyeti hâiz olması hasebiyle” o zaman Şam’da bir hafta içinde iki defa tabedilir. Bilahâre bizzat müellif tarafından tercüme edilerek, Türkçesi “Hutbe-i Şâmiye” adıyla neşredilir.

Bediüzzaman’ın ifâdesiyle, “Şam ulemâsının ısrarıyla, içinde yüz ehl-i ilim bulunan on bin adama yakın bir azim (büyük) cemaate verilen bu Arabî ders”, “zamanı geçmiş eski bir hutbe” değil, belki o güne bedel, doğrudan doğruya elli sene ve istikbâli müjdeleyen, Cami-i Emevî yerine âlem-i İslâm câmiindeki bütün Müslümanlara okunan “hakikatli ve tâze bir içtimaî ve İslâmî derstir.” (Hutbe-i Şâmiye, 12-13)

“Ey Câmi-i Emevî’deki kardeşlerim ve âlem-i İslâm camiindeki ihvanlarım!” hitabıyla verilen derste Bediüzzaman, Kur’ân’ın, “Rahmet-i İlâhiyeden ümidinizi kesmeyiniz” (Zümer Sûresi, 53) âyetiyle başlar. (a.g.e, 25-26)

Neticede o esnada işgâl altında bulunan Müslümanların kendi vatanlarındaki esâretten kurtulacağı, 30–40 sene sonra birçok İslâm devletinin teşekkül edeceği, “Cemâhir-i Müttefika-i Amerika - Amerika Birleşik Devletleri” gibi bir “Cemâhir-i Müttefika-i İslâmiye - İslâm Cumhuriyetleri Birliği)” kurulacağı müjdelerini verir…

* * *

İslâm âleminin büyük bir kısmının ecnebî işgal ve istilâsı altında bulunduğu ve “şanlı talihsiz bir devlet” olan Osmanlının dağılmaya yüz tuttuğu bir esnada, o gün çok daha zor, âdeta “imkânsız” ve “hayal” gibi gözüken“Bediüzzaman’ın birinci müjdesi”, gerçekten tam tahakkuk etti. 1960’lara 65’lere gelindiğinde sömürge altında hiçbir İslâm ülkesi kalmadı., 50’den fazla İslâm devleti kuruldu.

“İkinci müjde” olan, İslâm ülkelerinin bir araya gelip siyasî, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda birlik kurmaları, salt İslâm âleminin irâdesini birleştirmesine bağlı olduğundan birincisinden çok daha kolay olacağı ortada. Bediüzzzaman’ın, “bütün kanaatimle ve kat’iyyetle müjde veriyorum” diye “İlâhî rahmet”ten haber verdiği müjde de tahakkuk edecektir…

Bunun için, fesad ve ifsadla Müslümanlar arasında fitne yayan, özellikle ”İslâmiyet milliyetini sadefi ve kal’ası hükmünde olan Arap ve Türk iki büyük hakîki kardeş”in arasını bozan desîselerin deşifre edilmesi, birlik bağlarının kuvvetlendirilmesi gerekir.

Çünkü Bediüzzaman’ın tesbitiyle, “küçük tâifelerin menfaati ve saadet-i dünyeviyeleri ve uhreviyeleri, büyük ve muazzam tâife olan Arap ve Türk gibi hâkim üstadlara bağlıdır.” (Hutbe-i Şâmiye, 59-61)

İşte Şam’da düzenlenen sempozyumda bu mesajlar okundu.

Bu bakımdan—hicrî hesapla- -1329’da verilen Hutbe-i Şâmiye’nin irâdından tam yüz yıl sonra 1429’da yine bir Şubat ayında Şam’da yapılan “Ümmetin ölümünde hayat çağrısı El Hutbet’üş-Şâmiye” mevzulu sempozyum, çok önemli bir işâret taşı oldu…

Suriye aydınına ve Arap âlemine İslâm’ın mânevî coğrafyasının önemli bir merkezi olan Şam’da Bediüzzman’ın, “Ey bu Cami-i Emevîde bu dersi dinleyen Arap kardeşlerim” hitabıyla İslâm dünyasına Risale-i Nur’un çağa ve İslâm âlemine mesajının yankılanması, büyük bir ehemmiyeti ifâde etmekte…

Bediüzzaman’ın talebelerinden Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin, Mehmet Fırıncı ve Abdülkadir Badıllı’nın başını çektiği Nur talebelerinin teşebbüsüyle gerçekleştirilen sempozyumun bizzat Devlet Başkanı Başer Esad’ın memnuniyetiyle olması, Hutbe-i Şâmiye’deki müjdeler için ayrıca bir ümid ışığı olmakta…

* * *

Câmi’ül İhsân hocası Suriyeli Dr. Mâhir’ül Hindî’nin tertiplediği sempozyumda, silâhla değil, kalemle insanları nurlandırdığı ve “mânevî cihâd”ı esas aldığı bir defa daha belirtildi. “Küreselleşmenin beraberinde getirdiği ahlâksızlık ve fikir değişimi ve felsefî akımlara karşı tek çârenin Risale-i Nur olduğu” bir defa daha onlarca İslâm âliminin huzurunda tescil edildi…

Şam’ın önde gelen üniversitelerinden Feth’ül İslâm Rektöründen, Suriye Diyanet İşleri Başkanına büyük İslâm âlimlerinden mebuslara kadar bir çok ilâhiyatçı ve akademisyen, Suriye’nin en büyük ve yaşlı âlimi Prof. Dr. Ramazan El Buti’nin “Bediüzzaman ve Risale-i Nur” hakkındaki tebliğini can kulağıyla dinleyip tasdik ettiler…

“Zamanını, mekânının ve olayları aşan” olarak tavsif edilen Bediüzzaman’ın, “ümmetin öldüğü bir zamanda geldi ve ümmeti imanla diriltti” mesajının özetlendiği sempozyumda, “Bediüzzaman sanki bugün hutbesini okuyor” tespiti yapıldı. Bediüzzaman’ın son çağdaki iman ve Kur’ân hizmeti, Salâhaddin-i Eyyubî’nin Kuds-ü Şerif’i kurtarmasına benzetildi.

Prof. El Buti’nin, “Her ne kadar kütüphanelerimiz kitaplarla dolu olsa da yine Risale-i Nur’ları okumamız lâzım; ciddî bir şekilde Nurlardan ders almamız lazım” tavsiyesi, İslâm dünyasının gerçeği idi…

Şam sempozyumuna, “ümmetin kalplerine Risale-i Nur ışıklarını yakmamız lazım” mesajı damgasını vurdu.

23.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (22.03.2008) - Demokratikleşme fırsatı

  (21.03.2008) - İddianâme fay hattı üzerinde

  (19.03.2008) - Anafor ve siyasî rant…

  (18.03.2008) - “Kapatma dâvâsı”

  (15.03.2008) - Morfoz…

  (14.03.2008) - Yasağa karşı neler yapılabilir?

  (13.03.2008) - Tuzak devam ediyor

  (12.03.2008) - “Din dersleri”ne kim karar vermeli?

  (11.03.2008) - Danıştay’ın “din dersi” kararı…

  (10.03.2008) - “Büyük tezgâh”

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri