Bush’un Yardımcısı Dick Cheney, her ziyareti sonrası bölgede bir savaş veya krizin patladığı Amerika’nın ikinci adamı, son Ortadoğu turunun son durağı Türkiye’den ne istedi? Çantasında neler vardı?
“Irak’ta ve Afganistan’dan işlenen savaş suçunun baş sorumlusu” ve “savaşların mimarı” Cheney’in “ABD’nin bölge politikalarına destek istemeye geldiği” belirtildi. Lâkin bunların ne olduğu net bir şekilde açıklanmadı.
Oysa Cheney’nin, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın da övdüğü Kuzey Irak operasyonlarındaki sözkonusu “istihbarat paylaşımının karşılığı”nı istemeye geldiği, haftalar öncesinde Amerikan ve dünya medyasında açıkça yer almıştı.
Erdoğan, her ne kadar 5 Kasım’da Bush’la başbaşa Beyaz Saray ziyareti sonrası, “istihbarat paylaşımı karşılığı” sorulara öfkelenip, “hiçbir şey verilmediğini”, bunun bir “iftira” olduğunu söylese de, Cheney’nin çantasındaki “ABD’nin stratejik müttefiki Türkiye’den talepleri,” ne kadar işe yaradığı pek bilinmeyen “istihbarat bedeli”nin pek pahalı olduğunu ortaya koydu…
* * *
Cheney’nin öncelikle, Ankara’nın kuzey Irak’taki yerel yönetimle işbirliğini önerdiği artık saklanmamakta. Ankara, defalarca Washington’dan kontrolündeki Irak’taki terör örgütü elebaşlarını teslim etmesini istemişti. Bush ve Rice da defalarca söz verip; bunun asıl Irak yönetimi ve Kuzey Irak’taki yerel yönetimin inisiyatifle ancak olabileceğini ileterek yıllarca oyalamıştı.
Son ziyaretinde Çankaya’da medyanın gözünün içine baka “Ben bir Kürt kedisi teslim etmem” sözünü, “bir Irak kedisi teslim etmem’ dedim” sözüyle güyâ açıklayan Talabani’yle ve hâlen ağababası işgalcilere dayanarak meydan okumaya devam eden Barzani’yle “işbirliği” nasıl olacaktı?
Buna Cheney’in öteden beri bir “Amerikan projesi” olan Kuzey Irak’taki yerel yönetimi tanımakla birlikte “Kürt sorunu”na siyasî çözüm” de eklendiğinde, tablo ortaya çıkıyor. Türkiye’yi de “federal sistem”le tıpkı Irak’ta olduğu gibi bölüp parçalama plânına zemin hazırlama çalışmaları buna ekleniyor.
“Büyük Ortadoğu projesi”nin nüfusu Müslüman büyük ülkeleri etnik ve mezhebî farklılıklarla küçük ve güçsüz devletçiklere bölüp parçalama senaryosunun bir parçası olarak. Cheney’e göre elbette ki “ABD’nin işgal ettiği bölgedeki çıkarlarına uygun olarak…”
Peki 30 bin insanın katlinden sorumlu, himâyesinde azdırdığı terör örgütünün bir tek elebaşını dahi teslim etmeyen ABD ve Irak’taki işbirlikçileriyle Türkiye nasıl “işbirliği” yapacak? Hangi bölge ülkelerine karşı ve ne maksatla?
Cheney’in çantasındaki, ABD’nin mârifetiyle İran’a yönelik yaptırımlara Türkiye’nin katılması ve muhtemel bir Amerikan saldırısına Irak’ta olduğu gibi tam destek vermesinin istenmesi, bunun öncelikli amacını su yüzüne çıkarmakta.
Zira Bush’un NeoConlarının tahrikiyle ABD, “kitle imha silâhları” iddiasıyla girdiği Irak’ta bu iddiasını ispatlayamamış; Amerikan kamuoyuna bütün dünyaya karşı “yalancı” duruma düşmüştü. Türkiye’nin Müslüman komşu bir bölge ülkesi olarak Türkiye’nin ABD’nin yanında yer alması, dünyaya ABD’nin İran saldırısını “meşrulaştıracak”; işgal ve istilâ projesini bir nevi “kaçınılmaz” gösterecek…
* * *
Düşünebiliyor musunuz; İran Cumhurbaşkanı Ahemedinejat, uzun yıllar sonra Bağdat’ı ilk ziyaretinde ve ardından Tahran’da, bölgenin ecnebi istilâcılardan arınması, ABD’nin bölgeden çekip gitmesi, Türkiye, Irak ve İran’ın terörle işbirliği yapması çağrısında bulunuyor; Ankara’da ise Cheney’in çantasında getirdiği “İran’a operasyona Türkiye’nin desteği” konuşuluyor!
Ahmedinejat bu teklifi yaparken İran silâhlı kuvvetleri ABD’nin İran’a musallat ettiği PKK’nin yan kolu PEJAK’ın Kandil’deki kamplarını bombalayıp ağır zâyiat verdiriyor; Türkiye’de “İran’a müdahâlenin meşrulaştırılması” görüşmeleri yapılıyor…
Kaldı ki Cheney’in çantasındakiler bununla da bitmiyor. Türkiye’nin NATO şemsiyesi altında Afganistan’da 700 askeri görev yapıyor. Taliban’a karşı ABD, conilere kalkan olacak asker arıyor. “Bush hayranı” Selânik Yahudisi Sarkozy, asker verdi bile. Diğer Avrupa ülkeleri direniyor.
Her ne kadar Genelkurmay Başkanı Afganistan’a ek muharip güç göndermeye karşı olduğunu önceden beyân etse de, Cheney, “istihbarat paylaşımının karşılığı” olarak Mehmetçiğin Kabil dışında da ülkeyi kontrol eden Taliban’a karşı savaşması ısrarını sürdürüyor. Hükûmetten bu hususta net bir açıklama yok; lâkin Türkiye’nin NATO Asamblesi üyesi Vahit Erdem’in aylar öncesinde, “Afganistan’a asker göndermeliyiz” ifâdesi, bu hususta ciddî bir kırılganlığı ele vermekte…
Cheney’in çantasında, ayrıca Türkiye’nin Ermenistan’la ilişkilerinden Kafkaslarda ortak hareket etmesine kadar bir “dizi” öneri ya da “emr-i vaki”den söz edilmekte…
Görünen o ki Ankara’nın ve AKP hükûmetinin Cheney’in “talepleri”ne ne cevap verdiği daha çok tartışılacak…
Hani sınırötesi operasyonlarda “istihbarat paylaşımı”nın “hiçbir karşılığı” yoktu?
27.03.2008
E-Posta:
[email protected]
|