Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 29 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kazım GÜLEÇYÜZ

Nur leke tutmaz



Yerli-yabancı bütün gözlemci ve sosyologların ittifakıyla, Türkiye’nin—ve dünyanın—en güçlü sosyal hareketlerinden biri olarak nitelenen Nur hareketinin en orijinal özelliklerinden biri, maruz kaldığı onca baskıya, muhatap olduğu onca tahrik ve provokasyona rağmen müsbet ve yapıcı tavrını bozmaması.

Ve şu günlerde bir kez daha bunalmış ruhları ferahlatıp gözleri kamaştıran rengârenk görüntüleriyle ve olanca ihtişamıyla temâşâya doyamadığımız muhteşem ilkbahar inkılâbını örnek alan bir metodla yürüttüğü hizmetinde, hiçbir menfî cereyanla irtibatının tesbit edilememesi.

Pırıl pırıl, ter temiz, hiçbir şaibe ve gölgenin lekeleyemediği hizmetini omuzlarken, insanların öncelikle ebedî hayatını kurtarma ve dünya hayatlarını da huzura kavuşturma olarak özetlenebilecek ulvî hedefine kararlılıkla yürümesi.

Ve dâvâsına, hiçbir dünyevî, uhrevî, siyasî, maddî, manevî, şahsî ya da cemaatî hesabın gölgesini düşürmeden yoluna devam etmesi.

Bu nurlu hareketi, önüne çıkarılan onca engele rağmen muvaffak kılan en önemli sır bu.

Sadece Allah rızasına kilitlenme hali: ihlâs....

Ve gücünü bu ihlâstan alarak hiçbir baskıya boyun eğip taviz vermeden yürürken, “Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yok” parolasını kendisine rehber edinen ve maruz kaldığı husumetleri, en önemli prensiplerinden biri olan şefkatle etkisiz kılan bir sevgi misyonu.

Böyle olunca, dünyaları köhnemiş ve çağdışı ideolojileri ile sınırlı olanların pespaye sataşmaları, saldırıları, tahrik ve provokasyonları, sahip ve tertipçilerine geri dönerek onları utançlarıyla başbaşa bırakan bumeranglara dönüşmekte.

Bu çeşit sataşma ve saldırıların arkasındaki niyet, benzeri durumlar için hep söylenegeldiği gibi, “Çamur at, izi kalsın” mantığına dayanıyor.

Ama Nur hareketinde bu taktik de işlemiyor. Çünkü bu hareket öylesine sağlam temellere dayanıyor ve o denli temiz, duru ve şeffaf ki, atılmak istenen çamurların izi kalmıyor, bir yerinden bulaştırılmaya çalışılan lekeler tutmuyor.

Nur hareketinin tarihçesi, bu çeşit tutmayan ve geri tepen tezgâhların sayısız örnekleriyle dolu. Ama birileri buna rağmen yılmıyor, usanmıyor, bıkmıyor; hâlâ yeni tertiplerin peşinde koşarak bu harekete leke sürmeye çalışıyorlar.

Son dönemdeki yeni örnekler ortada.

27 Mayıs’ı övüp idam coşkusundan söz edebilen bir sözde hukukçunun, o hezeyanları arasında, ecdadımızı temsil eden ter temiz kıyafetini diline doladığı Bediüzzaman'a sataşma saygısızlığında bulunması; AKP'ye karşı açılan kapatma dâvâsının iddianamesinde bazı belediyelerin Said Nursî ile ilgili kitaplar dağıtmasının ve bazı okullarda hazırlanan internet sitelerinde Risale-i Nur’dan hakikatli vecizelere yer verilmesinin “suç delili” olarak gösterilmesi gibi.

Ya da şu günlerde devam eden Bediüzzaman’ı anma toplantılarından birinde Üstadın 80 yaşındaki muhterem bir talebesine İslâmî ve insanî saygı ve nezaket gereği olarak gösterilen itibarın, sanki çok ayıp ve yakışıksız birşey yapılıyormuş edasıyla jurnallenerek serrişte edilmesi gibi.

Yahut bugüne kadar Bediüzzaman’a hiç kulak vermemiş, hattâ zaman zaman İmralı’daki liderinin ağzından çok ağır hücumlarda bulunmuş ve Risale-i Nur’daki mesajlarla tamamen çelişen bir eksene oturttuğu yanlış ve tahripkâr siyasetini sürdürerek, temsil etme iddiasında olduğu insanlar başta olmak üzere bütün Türkiye’ye zarar vermekte ısrarlı bir partinin doğu illerindeki mitinglerinden birinde Said Nursî posterleri açılarak onun da istismara kalkışılması gibi.

Ne var ki, seksen yıllık süreçte yaşanan tertip ve tezgâhlar gibi bunlar da ve bundan sonra muhtemel bilumum provokasyonlar da boşuna.

“En büyük hile hilesizliktir” prensibiyle yürüyen nurlu kervan, bunların hiçbirine aldırmadan, hepsini boşa çıkararak yola devam edecek.

Herşeye rağmen...

29.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.03.2008) - Kışla, okul, cami ve...

  (27.03.2008) - Tıkanma

  (26.03.2008) - Selçuk diyor ki...

  (25.03.2008) - Gözaltı soruları

  (23.03.2008) - 100 yıllık kırıksız çizgi

  (22.03.2008) - Kaçan fırsatlar

  (21.03.2008) - AKP ve anayasa

  (20.03.2008) - Kapatma mı, gözdağı mı?

  (19.03.2008) - AB’yi boşlayınca

  (18.03.2008) - Ankara kriterleri

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri