Ahmet BATTAL |
|
Bitlis’te beş gökdelen! |
Bitlis’in minarelerine ne oldu demeyiniz. Onları New York’a taşıdık. (New York neresi demeyiniz. Her yeni şehirdir,—meselâ—Ankara’nın yeni semtinin, yeni istasyonunun, yeni yüzünün adıdır). Ama, aman dikkat. New York’u ve Amerika’yı ve Ankara’yı fethe çıkmışsanız, arada bir geriye dönüp Bitlis’e de bakmanız lâzım. Zira siz NewŞehir’lere minare dikmeye çalışırken, nâmahrem eloğlu, İslamdolu Anadolu’nun en mahremi olan Bitlis’e Dünya Ticaret Merkezinin yeni sahte ikiz kulelerini dikmeye çalışıyor olabilir. Bitlis’e dikilecek kuleler, kültürsüz tüketim “kült”ünün tapınakları olabilir. “Küreselleşmenin cilveleri canım,” deyip geçebilir misiniz. Bitlis’i unutmayın, kaybetmeyin, bozmayın, o son kale, aman ihtimam gösterin. Bitlis’e bakan ne görür: Meselâ… Medeniyetler ittifakı projesini görür. Zira onun sahibi, asrın da sahibidir, Bitlisli bir dünyalıdır. Bu proje yüz yıllık bir projedir. Geçmiş ve gelecek üç-yüz yılın projesidir. “İttifak hüdadadır, hevada değil”. Hüdayı da hevayı da bu asrın vicdanına öğreten kitap Bitlis’tendir, İsparit’tendir, İsparitin babası Isparta’dandır. Kitap, sadece görmek için değil bakmak içindir. Hutbe-i Şamiye’nin ders verildiği günün doksandokuzu tamam oldu, imamesi de minaresi de elimizdedir. O halde, medeniyetler ittifakını ve Kur’ân medeniyetinin mimsiz ve vicdansız nefse galebesini hedefleyenler, kalplerin fethine çalışanlar, yol haritalarını kaybetmemelidir. Sahip çıkmalıdır. Bitlis’e sahip çıkmak, minaresine sahip çıkmaktır. Bitlis’i batıya transfer etmek, Bitlis’in kitabını muhafaza etmekten geçer. Kitabı muhafaza, onu mahfazaya hapsetmekle değil, onu akletmekle olur. Kitabı hakikaten akletmek, onu akla sadece misafir etmekle değil, aklen hıfzetmekle ve vicdana nakşetmekle olur. Kitabı hayata nakşetmek, onu sahiplenmekle olur. Kitabı sahiplenmek, onu nakletmekle veya ondan faydalanmakla ya da ondan istifadeyle yetinmeyip onu “ifade etmeye” geçmektir. Ey Hutbe’nin son sahibi, Ey Şam’ın askeri! Sen, … hâlâ ne diye oyunda, işte-güçtesin, sen Fatihleri de fethedecek güçtesin. Proje senindir. Gelecek senindir. Kalpler de senindir, fetih de senindir. Ümit senin bineğindir, doğruluk silâhın, muhabbet mayandır. Uhuvvet zeminindir, hürriyet havandır, hamiyet ise enerjin. Yolun açıktır. Kim tutabilir seni. Yeter ki O razı olsun. Not: Bu makaleye ilham veren Mahsun Kırmızıgül’e teşekkürler ve tebrikler. Hutbe’yi onunla dinlemeyi çok isterdim. Nasip. 09.11.2010 E-Posta: [email protected] |