Ali FERŞADOĞLU |
|
Aile hayatının mutluluğu için bazı ölçüler |
Aile, en mukaddes, en sağlam, en huzurlu, en mutlu ve insanlığın en eski, en eskimez müessesesidir. Onun ayakta kalması için dikkat etmemiz ve kaçınmamız gereken birkaç ana husus vardır. Eşlerin mutluluğu, aile huzurunun ve paylaşmanın ana maddeleri şöyle sıralanabilir: * Eşlerin hak, hürriyet ve görevleri en ince detaylarına kadar belirlenmiştir. Bunlara azamî riayet etmeli. * Her birinizin rolü farklı. Biriniz hanım, biriniz beydir. Ne hanım beylik, ne bey hanımlığa tevessül etmeli. Çünkü, her birisinin psiko-biyo-fizyolojik farklılıkları vardır. Bu, fıtratın/yaratılışın gereğidir. Hayatın özelliği ve güzeliği, evliliğin huzur ve mutluluğu farklılıkların tezahürüyle mümkün; yoksa birbirinin rolüne meyletmekle değil... * Huzur ve mutluluk, yardımlaşma ve paylaşımla elde edilir. Eşler, olumlu veya olumsuz hadiseleri birlikte karşılamalı. Bu hususta en güzel örneklerimizden birisi Hz. Ali (ra) ile Peygamberimizin (asm) kızı Hz. Fatma’dır (r.anhâ). Hz. Ali (ra), dünyaya, mala, makam-mevkiye değil, hizmete, ilme adamıştı kendisini. Hz. Peygamber’in (asm) kâtipliğini yapıyordu. Hz. Fâtıma (r.anhâ) yorgunluk dizlerinin bağını çözene, avuçları kabarana kadar un öğütürdü. Kendi işini kendi yapıyordu. Ev işlerinde ve diğer meselelerde biribirine yardımcı oluyorlardı. Hanımının ev işlerinde çok yıprandığını gören Hz. Ali (ra) Peygamberimize (asm) gelerek bir hizmetçi verip veremeyeceğini sorar. O, “Ey Fâtıma, Allah’tan kork; Rabbinin farzını ifâ et; eşinin hizmetine bak. Yatağına girdiğinde otuz üç defa tesbih oku, otuz üç defa hamd et ve otuz dört defa tekbir getir. Bunların toplamı yüzdür; bunları okuman senin için daha hayırlı olacaktır” diyerek bu isteği geri çevirir. Hz. Fâtımâ’nın (r.anhâ) evine normal ziyaretlerini yaptığı bir günde Hz. Peygamber (asm) bir köşede nakışlı bir örtü görür, kapıdan geri döner ve ardından şu ikazı yapar: “Bir Peygambere, zevki çeken şeylerle donatılmış bir eve girmek uygun değildir.” Bu ikaz üzerine, Fâtıma (r.anha) o örtüyü derhal kaldırır… Onlar, lüks hayata değil, sıkıntılı aile hayatına razı oldular ve örnek bir aile tipi oluşturdular. Zevk ve lezzet peşinde koşmayı değil, Kur’ân’a, İslâm’a hizmeti esas aldılar. Böylece huzurlu ve mutlu bir hayat yaşamanın yanında asırlara mutluluk örnekliği yaptılar. * Eşler, kesinlikle nikâhın ve boşanmanın şakasının olmadığını bilmeli, bunu özümsemeli, benimsemeli, kabul etmeli ve ona göre davranmalıdır. 17.09.2010 E-Posta: [email protected] [email protected] |