H.İbrahim CAN |
|
Pakistan boğulurken! |
Pakistan, tarihinin en büyük felâketini yaşıyor. Birleşmiş Milletlere göre 14 milyon, Pakistan’a göre 20 milyon insanı etkileyen sellerde ölenlerin sayısı bin 600’ü aştı. 17 milyon dönüm ekili arazi sular altında. Özellikle de zaten ABD’nin Taliban’ın saklandığı gerekçesiyle Pakistan’ı da zorlayarak sık sık vurduğu Svat Vadisi başta olmak üzere, dertli bölgeler bu sellerden ve toprak kaymalarından daha çok etkileniyor. Uluslar arası uzmanlar Pakistan’daki yağışların doğurduğu felâketin boyutunun 2004’teki tsunami ve geçen yılki Haiti depreminin toplamından daha büyük olduğunu hesaplıyor. Pakistan’da ordu dışındaki kurumlar maalesef böyle bir felâketle başa çıkmada son derece başarısız kaldılar. Bir haftadır hiçbir yardımın ulaşmadığı insanlar var. Hükümetin beceriksizliği ve yetersizliği, çaresizlikten öfkeyi doğuruyor. Peki dünya ne yapıyor? Birleşmiş Milletler 459 milyon dolarlık yardım toplama kampanyası başlattı. Ama dünyanın ilgisizliği şaşırtıcı boyutlardaydı. Henüz toplanan para yalnızca 10 milyon dolar. Bundan önceki felâketlerde çok kısa süre içinde bundan onlarca kat fazla yardım toplanmış ve ulaştırılmıştı. Meselâ; tsunamide toplanılan rakam 300 milyon dolardı. Neden dünya bu kez bu kadar yavaş davranıyor? Bazı uzmanlar bunun sebebini; Batı’da 1980’li yıllardan beri—özellikle de 2001’den bu yana—Pakistan’la ilgili olumsuz bir medya imajı oluşturulmasına bağlıyor. El-Kaide ve Taliban’ı destekleyen, Londra ve Bombay bombalamalarıyla ilişkilendirilen, kendi ülkesinde en son Benazir Butto örneğinde görüldüğü gibi siyasî cinayetlerin istisna olmaktan çıktığı bir ülke olarak tanıtılıyor medyada Pakistan. Halbuki nüfusunun yüzde 35’i—yani 450 milyon insanı—yoksulluk sınırının altında yaşayan Hindistan ise örnek ülke olarak lanse ediliyor. Hatta okuduğum bazı Batı gazetelerinin köşe yazarları, yapılacak yardımların bir kısmının el-Kaide ve Taliban’a gideceği gibi, insanları yardımdan caydıracak son derece acımasız yorumlar yapıyorlar. Bütün bu olumsuz şartlar altında Pakistan sellerle boğuşmaya devam ediyor. Ölenler bir yana kalanlara yardım ulaşmıyor; yaygın ishallerin yanı sıra kolera da başladı. 180 milyonluk Pakistan’da her on kişiden birisi sel felâketinin mağduru ve çoğuna henüz hiç yardım ulaşmadı. İşte böyle bir ortamda Türkiye Kızılay aracılığıyla yaptığı 35 ton insanî yardımın yanı sıra, bizzat Başbakan Gilani’ye çekini teslim ederek 5 milyon dolar yardım yaptı. Böylece zor durumdaki kardeş ülkenin yardımına koşan en önemli ülkelerden birisi oldu Türkiye. ABD’nin 59 milyon dolarlık yardım sözü ise henüz yerine getirilmeyi bekliyor. Bizim evlerimizde iftar saatini sıcak çorbanın başında beklediğimiz şu mübarek günlerde, bir tas çorbaya muhtaç Pakistanlı kardeşlerimiz için hepimiz bir şeyler yapmalıyız. Devletimiz de kendi yaptığı yardımla yetinmeyip, BM ve müttefiki olan Batılı ülkeler nezdinde daha çok ve daha çabuk yardım toplanmasına öncülük etmeli. Rabbimize bu felâketin bir an önce sona ermesi için dua ediyoruz. 16.08.2010 E-Posta: [email protected] |