H.İbrahim CAN |
|
Amazon ormanlarını kim besliyor? |
Ramazanın arefesinde Afganistan’daki savaşı, Rusya ve Pakistan’daki tabiî felâketleri, Afrika’daki açlığı, petrol faciasının okyanusta öldürdüğü canlıları ya da Amerika’nın dünyanın değişik ülkelerinde tezgâhladığı kirli oyunları yazmak istemiyoruz. Sizinle istisnai bir yaratılış mu'cizesini paylaşarak, zihinlerimize Ramazanın kolaylaştırdığı tefekkürde işlenecek bir malzeme sunmak istiyoruz. Gün yok ki, bilim kâinatın harika yönlerinden birini keşfetmesin. Yeryüzündeki âyetlerin birini açığa çıkarmasın. Brezilya’da geçen hafta yapılan Tabiatın Korunması Uluslararası Birliği toplantısında bir tesbit açıklandı: Amazon yağmur ormanlarının hayatını devam ettirmesi Afrika’daki Sahara çöllerine bağlı. Halbuki dünya çölleşiyor diye kıyamet koparıyoruz. Evet, ülkemizde de çok rahatsız olduğumuz çöllerden fırtınaların kaldırdığı toz bulutları ve kumlar bir çok rahatsızlığa sebep oluyor. Ama çöllerin mu'cizevî özellikleri daha ağır basıyor. Dünyanın üçte birini kaplayan çöllerde 500 milyon insan yaşıyor. Ayrıca çöller –hayata pek uygun görünmemesine karşın- çok sayıda bitki ve hayvana ev sahipliği yapıyor. Çöldeki hayatın mu'cizeleri ayrı bir araştırma konusu. Orada yaşayan her varlığı araştırdığında insanın hayreti artıyor. Ama en önemlisi Amazon ormanlarına katkısı. Her yıl 40 milyon ton toz Afrika’nın Sahara Çölünden Güney Amerika’nın Amazon yağmur ormanlarını gübreliyor. The Guardian’ın haberine göre; dünyanın en zengin ve en yüksek biyoçeşitliliğe sahip ormanlarının nasıl beslendiği yakın zamana kadar anlaşılamamıştı. Zira Amazon ormanlarının toprakları çok verimsiz. Biyologlar ise ormanın ağaçlarının yükselmesi ve yapraklarını koruyabilmesi için her yıl en az 50 milyon ton taze mineral besinine ihtiyacı olduğunu biliyorlardı. 2006 yılında bir uluslar arası araştırmacılar grubu yalnızca Sahara’nın Çad sınırları içinde kalan küçük bir bölümünden bu yıllık mineral ihtiyacının yarısının fırtınalarla uçarak geldiğini ortaya çıkardı. Dile kolay; her gün 700 bin ton toz Atlantik’i aşıp Amazonlara ulaşıyor. Uçaklarla taşımaya kalksak bunu başarmamız çok zor ve çok maliyetli olurdu. Binlerce kilometrekarelik ormana eşit biçimde dağıtmak da ayrı bir mu'cize. Kısacası; Cenâb-ı Hak San’at-ı İlâhîsini burada da sergiliyor. Amazon ormanları başta olmak üzere yeşillikler olmasa nefes alamayız. Onların var olması için de çöllere ihtiyaçları var. Bu harika denge sayesinde, dünya varlığını sürdürebiliyor. Siz hâlâ dünya çölleşiyor diye kıyamet tellâllığı yapanlara bakmayın. İnsan eli karıştığı için dünyanın dengesi bozulsa da, Kader-i İlâhî dışında gelişen hiçbir bozulma yok. Şer gördüğünüz gelişmelerin ardında da bir çok hayırlar var. Bir çöl tefekkürüyle sizin zihnî Ramazan hazırlığınıza katkıda bulunmak istedik. Bu mukaddes ay boyunca zihniniz ve kalbinizin vahalarda coşması duasıyla. 10.08.2010 E-Posta: [email protected] |