“Sayın yolcularımız, lütfen yerlerimize oturalım, hareket ediyoruz. Hayırlı yolculuklar… Sayın yolcularımız şu anda 250 km hıza ulaştık... Şimdi 252’deyiz... Şimdi 254’ü bulduk…”
Yukarıdaki anonsları yapan Başbakan Tayyip Erdoğan’dı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte yüksek hızlı trenle Ankara’dan Eskişehir’e gittik.
Türkiye’nin 40 yıllık hayali gerçekleşmiş oldu. Hızlı trenle şu anda yaklaşık 1 saat 25 dakikada Eskişehir’e varılabiliyor. Rayların tamamen raylı sisteme uygun hale getirilmesi ile bu süre 65 dakikaya kadar inecek. Ankara-Konya hattının yapımı devam ediyor. Üç yıl içinde de Eskişehir-İstanbul hızlı tren hattının açılması plânlanıyor. Dünden itibaren hızlı tren normal seferlerine başlamış oldu. Hızlı treni düşünen ve bugünlere getirenleri hakikaten tebrik etmek lâzım. Uçak konforu var. Hızlı ulaşım düşünüldüğünde uçağa rakip olacak nitelikte. Hayırlı olsun diyoruz.
* * *
Hızlı treni Ankara garından yola çıkarıp, bir süre kullanan Erdoğan. Demiryolcu deyimiyle makinistimiz Başbakan’dı. Henüz Ankara’yı çıkmadan 100 kilometreye ulaşan hızlı tren, Ankara dışında normal raylardan hızlı tren için özel yapılmış raylara çıkınca hızı 200 kilometreyi geçti. En yüksek hızı saatte 258 kilometreye kadar alıştı. Başbakanın en son anonsunu yaptığı sırada ise 254 kilometre oldu.
Gazete, televizyon ve ajansların temsilcileri, bürokratlar ve büyükelçilerden oluşan grup olarak ilk hızlı trenin ilk yolcularıydık. Yolcular arasında başbakanın Keçiören’de zaman zaman oyuncak ve harçlık verdiği küçük çocuklar da vardı. Erdoğan hızlı treni kullanırken kumanda kısmına sadece bir kamera ve foto muhabiri alındığı için biz hızlı treni kullandığını göremedik. Sonradan seyrettiğimiz görüntülerde gördük. Hızlı trene makinistlik yaparken çok heyecanlı ve gergin olduğu gözlenen Erdoğan, sıra temsilcilerle sohbete geldiğinde bu gerginliği üzerinden atmıştı. Tabiî kolay değil, treni kullanmak için makinistler aylarca test sürüşü yapmış, yine aylarca eğitim almışlardı. Dümenin başına hemen oturmanın insanı germesi normaldi. Başbakan da gerilmişti bu yüzden.
Gazetecilerle tek tek tokalaşan Erdoğan ekonomik kriz, IMF ile anlaşma ve anayasa değişikliği ile ilgili sorulara cevaplar verdi.
Erdoğan hem trende, hem de Eskişehir’in Sıhhıye meydanında müjdeler (!) verdi. Başbakan trende anayasada topyekûn değişikliğe gidilmeyeceği müjdesini (!) yüksek hızlı trende, ekonomiyi bir nebze olsun rahatlatacak ekonomik tedbirlerin müjdesini de Sıhhıye meydanında halka verdi.
Başbakan hızlı trenin seferlere başlaması ile ilgili açılışı yaptıktan sonra halka da hitap etti. Burada siyasî rakiplerine karşı eleştiriler yaparken, piyasaya canlandıracağı ümit edilen ekonomik paketi de açıkladı. Miting meydanının konuşma saatine kadar ve miting sırasında da tam anlamıyla dolmadığı görülüyordu. Bunda havanın son derece soğuk olması kadar, DSP’nin büyükşehir adayı ve halen de belediye başkanı olan Yılmaz Büşükerşen’in ağırlığının tesiri vardı. Seçim meydanında halkla ve esnafla konuştuğumuzda AKP’nin büyükşehir belediye başkanlığını almasının çok zor göründüğü ve iki merkez ilçeden birini alabileceği ortaya çıktı. Tabiî 29 Mart’ta son kararı halk verecek…
* * *
Erdoğan’ın hızlı tren Eskişehir’e giderken bizlere yaptığı açıklamalara dönersek…
“Anayasa’nın tümünü değiştiremeyeceğiz” dedi Erdoğan ve değişikliğe gidilecek maddeleri de şöyle sıraladı. Sadece bireysel başvuru, ombudsman, siyasî partiler ve seçim kanunları…
22 Temmuz 2007 genel seçimlerine girerken çalışmalarına başlanılan ve seçimin hemen ardında 6 kişilik bilim kuruluna hazırlatılan yeni ve sivil anayasa taslağı üzerinde AKP’de bir süre çalışmalar yapmış. Taslak son halini almışken, birden rafa kaldırılmıştı.
Eskişehir ziyaretimizin özetine gelince… Türkiye 40 yıllık hızlı tren hayalini gerçekleştirirken, 27 senedir bir ihtilâl anayasası ile yönetilen Türkiye’nin bu anayasadan kısa zamanda kurtulamayacağı anlaşılmış oldu. Görülen o ki, sivil bir anayasa başka bir bahara kaldı…
Orhan Hakalmaz’ın söylediği meşhur “kara tren” türküsünün nakaratında şöyle diyordu: “Kara tren gecikir belki hiç gelmez/ Dağlar da salınır da derdimi bilmez/ Dumanın savurur, halimi görmez/ Gam dolar yüreğim gözyaşım dinmez.”
Kara tren, hızlı tren gelince artık gecikmeyecek belki, ama Türkiye’nin demokratikleşmesi çok gecikti, gecikecek de…
Aslında dünkü gazetemizin manşeti işin özetiydi. Tren hızlıydı, ama demokratikleşme yavaş seyretmekteydi…
15.03.2009
E-Posta:
[email protected]
|