Bir gün öncesinden Uluabat’ta Nur sohbetindeyiz. Bursa’ya dönüşümüz gece geç vakitte olmuş. Sabah namazını eda ettikten sonra telefon çalıyor. Ramazan Hocam evin yakınındaki caddeye çıkmamı istiyor. Tamam dedikten beş dakika sonra ağabeylerle buluşuyoruz. Bakışlarımızla sorduğumuz suale cevap Ziya Hocamdan geldi: “Bayramiç’e yeni dershane açılışına gidiyoruz... “Eyvallah” deyip arabaya bindikten sonra yine yolumuz üzerinde İhsaniye semtinden Prof. A. Yiğit Hocamızı da alıyor ve sonra yolumuza devam ediyoruz.
“Evet bu dehşetli kâinatın fırtınaları ve zeval ve tahribatları içinde ve bu boşluk nihayetsiz fezada her şeyle alâkadar olan insan için hakikî teselliyi ve istinad ve istimdat noktalarını yalnız Kur’ân veriyor. En ziyade o teselliye muhtaç, bu zamanda, bu asırda en ziyade kuvvetli bir surette o teselliyi ispat eden, gösteren Risâle-i Nurdur…” Allah ondan ebediyyen razı olsun, Bediüzzaman böyle söylüyor…
Kur’ân’ın rehberliğinde, onun eşsiz, Berzahî tefsirinin izah, ikaz ve hedefleri doğrultusunda, bu zamanın, bu asrın çok şiddetli, çok dehşetli dalgaları ve belâları arasında sığınılacak bir tahassüngâh bir kale, bir sur ve beklenilen hakikî teselli, istinad ve istimdat mahalli, yeri: Risâle-i Nur medreseleri, dershaneleri, okuma ve anlama mekânları… İşte böyle bir yerin açılışı için, hayırlı olsun duâsı ve sohbeti için çıktığımız yolculuğumuzda önce Edincik, Bandırma, Biga ve Çan’a uğruyoruz buralarda bulunan hakikat ve Nur kahramanlarını ziyaret ediyoruz. Kudsî ve uhrevî hizmetleri hakkında bilgiler alıyoruz. Baki hizmetleri ve vazifeleri hakkında duâlar ederek Bayramiç’e doğru yola çıkmadan önce Çan’da, Ramazan Durgun ve Çorumlu Hasan Ağabeylerimizle vedalaşıyoruz…
Sayın Vahap Hocamın rehberliğinde ulaştığımız Bayramiç’i şöyle kısa bir şekilde dolaştık. Merkez Camii’ni gezdik. Tavanlarındaki harika ahşap motifleri ve pencerelerindeki Rumî şekilli taş işçilikleri görüntüledik. Çarşıbaşı Köprüsünü, camiini ve harap olmuş hamamını gezdik. Osmanlıdan kalma alelekser.
Ahşap ve küçük dükkânların bulunduğu çarşısını gezdik. Ruhi Ağabeyimizin tavsiye ettiği dükkândan helvalarımızı aldık…
Bayramiç’deki her türlü iman Kur’ân hizmetine koşturan ve Bayramiç Nur cemaatinin dershane inşaatında çalışarak maddî manevî katkı ve gayretlerde bulunan Mehmed Ali Topuz Ağabeyimizin dâvetlisi olarak evine misafir oluyoruz. Elbette ki yemekte Z. Hocanın sesini kesecek yelveli keşkek ve pilâvın üzerine yan yatırılmış, kızartılmış tavşan bizi karşıladı. Bunun hikâyesi çok olduğu için kısa kesiyoruz… Bu mübarek haneden hacı ağabeyimize ve yengemize duâ edip teşekkür ederek ayrılıyoruz. Ve Bayramiç dershanesine doğru hareket ediyoruz…
Fotoğraflarını çektikten sonra yeni dershanemize giriyoruz. Sohbetten önce en alt katta ki yemekhaneyi, mutfağı ve mini salonu, giriş katındaki küçük ders odasını ve yan tarafta bulunan abdest alma yerlerini, üst katta ki ders salonunu ve yazın sohbetlerin yapılacağı terası geziyoruz. Hocalarımızın yaptığı iki Risâle-i Nur dersini dinliyoruz, çaylarımızı içiyoruz Ve emeği geçen yardımda bulunan, çalışan hizmet için gayretlerde bulunan herkese duâlar ederek ve vedalaşarak başka bir Nur menziline gitmek üzere dönüş yolculuğuna başladık.. Gece saat 2.30'da Bursa'daydık…
15.03.2009
E-Posta:
[email protected]
|