Yaklaşık beş yıl önce Sabah gazetesinin manşetinde, bir grup Microsoft çalışanının toplu halde çekilen bir fotoğrafı çıkmıştı. Resimde bizim dikkatimizi çeken husus ise, başörtülü bir hanımın varlığıydı.
“Microsoft’taki başörtülü”nün bize düşündürdüklerini 15.11.03’te bu köşede yazmıştık.
Aradan yıllar geçti. Geçen sene 4 Ağustos tarihli Akşam gazetesinde, MS’ta çalışan başörtülü bir hanımla yapılmış bir röportaj yayınlandı.
Böylece Hacettepe Bilgisayar’dan mezun olup, son sınıftayken hazırladığı web sayfası üzerine MS’tan aldığı teklifle ABD’ye giderek 5,5 yıldır orada çalışan Nazan Kurt’u tanımış olduk.
Nazan Hanımın kendisiyle ilgili 26.8.07 tarihli yazımız için gönderdiği mesajı da yayınladık.
Bu arada, geçtiğimiz 11 Ağustos tarihini taşıyan Aksiyon dergisinde çıkan Mesut Çevikalp imzalı bir yazıdan öğrendiğimize göre, şu anda MS’ta çalışan başörtülü sayısının 10’a ulaşmış olabileceği söyleniyor. Kesin sayı verilemeyişi, kampüsün yaklaşık 30 bin kişinin çalıştığı çok büyük bir yer olmasından ileri geliyor olmalı.
10 sayısı, sadece merkez kampüs için söz konusu. Diğer kampüsler için elimizde bilgi yok.
10 başörtülüden üçü Türkiye’den gitme. Biri Nazan Kurt, diğerleri Fetiye Karabay ve Esra Usta. Ve Aksiyon’daki yazı, Boğaziçi mezunu Fetiye Hanımın anlattıkları üzerine bina edilmiş.
Üniversitede lisans eğitimini problemsiz tamamladıktan sonra yüksek lisansa başladığında yasak engeliyle karşılayan Karabay, çareyi, eğitimine ABD’de devam etmekte bulmuş. Bu arada, eşinin çalıştığı MS’a iş başvurusu yapmış.
Önce, dilbilimi uzmanı kimliğiyle Natural Language grubunda program yöneticisi stajyeri olarak üç ay süreyle denenmiş, başarılı bulunup program yöneticisi konumunda çalışması teklif edilmiş ve ardından, geçen yılın Ağustos’undan itibaren bu görevde sürekli çalışmaya başlamış.
Dil biliminin yanı sıra bilgisayar programları konusunda da kendisini geliştiren Fetiye Hanım, Türkçenin yanı sıra birçok dilde sözcük denetimi (spell checker), dilbilgisi denetimi (grammar checker), heceleme (hyphenator), sözcük üretimi (word breaker) ve eş-karşıt anlamlılar sözlüğü gibi çözümler üzerine çalıştığını söylüyor.
Çalışmaları, Office programı içindeki Word, Outlook, PPP, Windows Mail, Hotmail, Windows desktop search gibi ürünlerde kullanılıyor.
Yeni üretilen programların geri dönüşleriyle de ilgilenen Karabay yaptığı işi şöyle anlatıyor:
“Projelerin vaktinde ve kaliteli üretilmesinden sorumluyum. Çalıştığım ürünlerin spesifikasyonlarını da yazıyorum. Müşteri ile programcılar arasında bir uzlaşmacı rolümüz de var. Gelecek ürünlerin planlamasında rol alıyorum.”
Çalışma ortamı için de şunları söylüyor:
“Başörtümden dolayı en ufak bir ima dahi almadım. Dil, din, ırk gibi farklılıklar arasında ayrımcılık yapılmıyor. Tam tersine, ayrımcılık yasak. Biri size bunlardan dolayı farklı davransa veya incitici söz söylese, o yönetici bile olsa, işinden atılmaya kadar varabilecek ciddî cezaları var. Genelde çok saygılılar. Meselâ grupla yemekli toplantı yapılacaksa, neler yiyip yemediğimi, dışarıda bir aktivite organize edilecekse bana uygun olup olmayacağını soruyorlar. Meselâ bir beyle aynı ofisi paylaşıp paylaşamayacağımı sordular.
“Kampüste özel bir mescit yok; ama isteyen kendi odasında inancının gereklerini rahatça yerine getirebiliyor. Çalışma saati ibadetlere göre ayarlanabiliyor. Herkes istediği saatte odasında veya boş bir ofiste ibadetini yapabiliyor.”
Microsoft Office 2009 versiyonunda imzası bulunan Fetiye Hanım, Türkiye’de yaşadığı sıkıntılara rağmen, inancını yaşayabileceğini umduğu ileriki günlerde, MS’ta kazandığı bilgi ve tecrübeyle ülkesine katkıda bulunmak istiyor.
Biz de bu temennîye, bu mübarek Ramazan günlerindeki dualarımızla yürekten katılıyoruz.
13.09.2008
E-Posta:
[email protected]
|