Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kazım GÜLEÇYÜZ

Gidişatın yönü



AKP hakkındaki kapatma dâvâsı sıcak gündemden düşüyor gibi. Ama bu, konunun önem ve ciddiyetini kaybettiği anlamına gelmiyor. Çünkü süreç işlemeye devam ediyor. Ve kapatma dâvâsının açılması ile Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmesinin iktidarda yol açtığı hasar aynen duruyor, hattâ daha ileri boyutlarda sürdüğü dahi söylenebilir.

Erdoğan’ın ilk günlerdeki sert çıkış ve söylemlerinden hayli zaman sonra “Anayasa Mahkemesi kendi işini yapacak, biz de yolumuza devam edeceğiz” deyip havayı yumuşatma sinyali vermesi, ardından AKP kongrelerinde 10. Yıl Marşları çalınmaya başlanması ve bu yeni geleneğin 23 Nisan kutlamalarında Ankara Büyükşehir Belediyesince sürdürülmesi neye işaret ediyor; herhalde önümüzdeki süreçte netleşir.

Bu meyanda, dâvânın en önemli gerekçesi olarak gösterilen “başörtüsünü üniversitelerde serbest bırakma” girişiminin laik kesimde yol açtığı “kaygılar”ı yatıştırmak için ilk ve ortaokullarla kamu kurumlarında yasağı kalıcılaştıracak bir düzenleme yapılması yönündeki telkinler şimdilik pek netice vermiş gibi görünmüyor.

Umarız, AKP yönetiminden bu telkinlere verilen tepki ve “Böyle birşey yok” tavrı korunur.

Gerçi AKP’lilerde birden bire nükseden 10. Yıl Marşı tutkusu, bu tavrın kalıcılığı ve sağlamlığı konusunda güven duymayı zorlaştırıyor.

Ama ne yapalım; ihtiyat payı koyarak da olsa müsbet ve iyimser olmaya çalışmak ve AKP’ye dik duruş telkinlerini sürdürmek zorundayız.

Bir diğer nokta, üç buçuk yıldır rölantide tutulan AB sürecinin, kapatma dâvâsı sonrasında mecburen hatırlanması ve bu çerçevede, yıllardır savsaklanan 301 değişikliğinin nihayet gündeme getirilerek Meclisin onayına sunulması.

Her ne kadar maddede yapılan değişiklikler, temeldeki sorunu çözme niteliğinden uzak bulunsa ve izin sisteminde daha üç yıl önce kaldırılan uygulamaya geri dönülse de, değişikliğin geçici ve kısmî rahatlama getirmesi beklenebilir.

Ama bunun için, 301 dâvâlarının açılıp açılmayacağına Adalet Bakanı adına izin verecek olan bürokratların seçimine çok dikkat edilmeli.

Eğer geçen dönemlerde olduğu gibi bu iş yine statüko muhafızı bürokratlara bırakılırsa, uygulamada değişen fazla birşey olmaz. (Anasol-M döneminde bu işlerde aktif roller üstlenip Yeni Asya ile de hayli uğraşan bir bakanlık bürokratı, AKP iktidara geldikten sonra Cemil Çiçek tarafından epeyce bir zaman orada tutulmuş ve ardından Yargıtay üyeliği ile ödüllendirilmişti...)

301 değişikliğinin, Meclis Genel Kurulundan ve Çankaya onayından geçip yürürlüğe girmesinden sonra uygulamada getirmesi muhtemel rahatlamada bu mesele kritik bir önem taşıyor.

Gerçi Adalet Bakanlığının ötesinde, topyekûn hükümetin kapatma dâvâsı ile “topal ördek” durumuna düşürüldüğü ve bunun sonucu olarak bürokrasi üzerinde zaten başından beri tam olarak tesis edemediği etkinliğin daha da zayıfladığı dikkate alınırsa, bu sıkıntılı durumun 301 uygulamalarına nasıl yansıyacağı da ayrı bir problem.

Peki, AKP içerisinde son günlerde yükselmeye başlayan “Bir an önce seçime gitmekten başka çaremiz yok” sesleri, şu şartlarda ne yapılırsa yapılsın, bu temel ve derin problemin aşılamayacağını düşünenlerin kanaatini mi aksettiriyor?

Mâlûm; kapatma dâvâsı sonrasında “Bu dâvâ hukukî değil, siyasî; ağzımızla kuş tutsak kapatılmaktan kurtulamayız; onun için, tavrımızı hiç savunma yapmayarak ortaya koyalım” diyen AKP’liler olmuştu. Ama takip eden günlerde bu restçi eğilimin yerine, “Demokrasi manifestosu gibi bir savunma yapmalıyız” görüşü ağır bastı.

Anlaşılan o ki, parti içinde hâlâ bir mutabakata varılmış değil. Restçilerin “367 engelini nasıl seçimle aştıysak, kapatılma tehdidine de seçimle cevap verelim” ısrarı buna işaret. Peki, bu ısrarın sahipleri, kapatma dâvâsının 22 Temmuz’a rağmen açılmış olmasını nasıl izah ediyorlar?

24.04.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (23.04.2008) - Kutlu Doğum ve 23 Nisan

  (22.04.2008) - Yine ABD-AB farkı

  (20.04.2008) - Başkasının tenbelliği

  (19.04.2008) - 26 kara nokta

  (18.04.2008) - Şemdinli ve Ergenekon

  (17.04.2008) - Evdeki hesap

  (16.04.2008) - 10. Yıl Marşı AKP’yi kurtarır mı?

  (15.04.2008) - Sakın ha!

  (13.04.2008) - Benmerkezcilik

  (12.04.2008) - Siyaset boşluğu

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri