Cevher İLHAN |
|
“YAŞ mağdurları”nda top taca mı atılıyor? |
12 Eylül referandumunun, demokrasi, hukuk, insan hakları ve hürriyetlerinde düğümlenen problemlere çözümler getirmesi ve ilgili “uyum yasaları” beklenirken, “anayasal değişiklikler”in yetersizliği, dahası aksi tezâhürleri, gün geçtikçe açığa çıkıyor. “Seçim provası”na dönüştürülen siyasî süreçte oylanan “paket”in en iddialı maddelerinden biri, şüphesiz Yüksek Askerî Şûra’da (YAŞ) “irtica” gerekçesiyle “disiplin suçu” perdesinde ihraç edilen subay ve astsubayların durumu. Görünen o ki bu amaçla Anayasanın 125. maddesindeki “YAŞ kararları yargı denetimi dışındadır” hükmü aynen korunarak, “Ancak, Yüksek Askerî Şûrâ’nın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hâriç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır” ibâresiyle “terfi işlemleri” ve “kadrosuzluk nedeni”nin yargı denetimi dışında bırakan değişiklik, “yetersiz” kalmakta… Hukukçular, YAŞ kararlarına karşı yargı yolunun açık olmasının muhataralı bir biçimde âdeta ortada bırakıldığını; kuvvet komutanlıklarının “ilişik kesme işlemleri”ne karşı dâvânın ancak Askerî Yüksek İdâre Mahkemesine (AYİM) açılabileceğini ifâde ediyorlar. Ne var ki mağduriyetlerin giderilmesinin bu ilk adımı olan davaların açılmasında da tam bir belirsizlik var. Uyarılara rağmen değişiklikte, “yargı denetimi” hükmünün “geçmiş Şûrâ kararları için geçerliliği” ile “hükmün geriye işleyeceği”nin eklenmemesinin sıkıntısı sürüyor…
AKP, AYİM’İ ADRES GÖRTERİYOR! Bu sebeple, sözkonusu mevzuat değiştirilmedikçe bu kez arkadan dolanarak askerî yargı yoluyla “disiplinsizlik”ten “terfi” veya “kadrosuzluk” gerekçesiyle ihraçların örtülü bir biçimde devam edeceği endişeleri haklı çıkıyor. Zira demokratik ülkelerde benzerine rastlanmayan bir biçimde sivil yargının yanısıra “askerî yargı” duruyor ve yargıda “çift başlılık” devam ediyor. Buna göre YAŞ’ın ihraçlara karşı ancak AYİM’e başvurulabilecek. Bu da Subay Sicil Yönetmeliği’nin “Disiplinsizlik veya Ahlâkî Durum Nedeniyle Ayırma”ya göre olacak… Halen YAŞ mağduru 1637 subay ve astsubay haklarının iâdesini bekliyor. Ancak siyasî iktidarın bu konudaki “uyum yasası”nda açık kırılganlık alâmetleri görülmekte. AKP Grup Yönetimi, Meclis Adalet Komisyonu Başkanı’nın “YAŞ’ta benimsenen yeni rejimin uyumsal yansımaları” olarak tanımladığı düzenlemede, açılan davalarda peşinen AYİM’i adres göstermesi, hayal kırıklığına yol açmakta. Bunun içindir ki Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bunun ‘kuzuyu kurda emânet etmek olduğunu” söylüyor. AYİM’in kısa süre önce emeklilik süreleri geçtiği halde, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’a rağmen Balyoz sanığı üç generalin terfisine karar verdiğine de dikkat çeken Prof. Tarhan, “Maddî haklarımızın verilmesini ve iâde-i itibar yapılmasını bekliyoruz. Kapıyı açık tutuyorlar ama hükûmetle uzlaştığımız bir metin yok” diye yakınıyor. Darbecilere ve darbeye teşebbüs edenlere tanınan hakların inançlarının gereğini yaşadığı için ordudan ihrâç edilenlere tanınmaması çarpıklığını nazara veriyor. “AYİM’le ilgili bir yasa olmadan YAŞ mağdurlarını oraya havale etmek, adâletsizliğe devretmektir; siyaset bunu yaparsa sadece topu taca atmış olur” tesbitinde bulunuyor. Askerî mahkemenin emir-komuta zinciri dışına çıkmayacağını nazara vererek, YAŞ mağdurlarının hak iadesi konusunda AYİM’den “âdil bir karar çıkacağına inanmadıklarını” vurguluyor…
YARGI YOLU AÇILSIN… 1960 darbesinden sonra ordudan atılan subaylara tam dört kez hak verildiğine dikkat çeken ASDER Başkanı, “EMİNSU vakası”na dikkat çekiyor. 27 Mayıs darbesini yapan cuntanın ordudan ihrâç ettiği 7 bin subayın kısa adı “EMİNSU” olan Emekli İnkilap Subayları Derneği’ni kurarak haklarını aramalarından sadece birkaç ay sonra 5 Ağustos 1960’tan itibaren 32 yıl boyunca peşpeşe dört yasa çıkarılarak bütün üyelerin 40 yıl çalışmış ve göreve devam etmiş gibi emekli aylığı bağlanarak göreve devam eden emsalleri ile aynı düzeye getirilerek bütün malî haklarının tanıdığını, emekli aylıklarının kıdemli albaylara uygulanan ek gösterge üzerinden yeniden arttırıldığını belirtiyor. Gelinen safhada, YAŞ’la ordudan hukuksuz bir biçimde ihraç edilen YAŞ mağdurları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduklarını, ancak oradan da “fundamantalizm eğilimler” gibi şaşırtıcı mülâhazalarla dilekçelerinin reddedildiğini ifâde edip hükûmetten “haklarının korunmasını”; ilgili uyum yasasının vakit geçirilmeden çıkarılarak ihraç kararlarına yargı yolu açılmasını, geri dönüş haklarının iâdesiyle mağduriyetlerinin giderilmesini istemekteler. Askerî yargının bağımsız ve adâlete uygun karar verecek bir hale getirilmesi için, öncelikle AYİM’in yapısı değiştirilerek bağımsız hakimlerin görev aldığı özerk bir yapıya kavuşturulmasının gereğini talep etmekteler… Kısacası, YAŞ’zedelerin gasbedilen bütün yasal haklarının tazmin edilerek emeklilik işlemlerinin yok sayılması ve zedelenen itibarlarının özlük haklarının iâdesi için âcil düzenlemeye ihtiyaç var. Bu düzenleme, “YAŞ kararlarına yargı yolu açılması ve mağdurların haklarının verilmesi” propagandasında bulunan siyasî iktidarın üzerinde bir vecîbedir. Bundan kaçınmamalı… 07.11.2010 E-Posta: [email protected] |