Raşit YÜCEL |
|
Gören gözler |
Gözler kalbin aynasıdır. Nice sözler söylendi onun hakkında. Göz gördü, gönül katlandı. Adına şiirler söylendi, şarkı ve türküler dillendirildi. Bediüzzaman Hazretleri, ruhun penceresi olarak tarif etti gözü. “Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır” dedi. Ve gözü “Sani-i Basîr’ine satmayı”, yani “O’nun yolunda kullanmayı” tavsiye etti. Aksi halde, nefis hesabına kullanılırsa, bir “kavvat“ derekesine ineceğini söyledi. “Hâtemü’l-Enbiya”yı (asm) gören gözlerin sahipleri, iman edince “sahabi” ünvanını aldı. “Ağız ile göz kalbin tercümanıdır” denilmişti Arap atasözünde. Ve gözler, sevgiyi kalbe götüren en hassas merkezdir. Atasözlerinde göz ile ilgili nice sözler söylenmiştir: “Dost yüzünden, düşman gözünden belli olur.” “Kafa boş ise, göz bir işe yaramaz.” “Gözlüye gizli yoktur.” Ve G. Herbert “Gözlerin konuştuğu dil, her yerde aynıdır” der. Meşhur bir tabirde ise “Köre ne, görene” denmiştir. Yani sadece görmek kâfî değildir. Nasıl gördüğü önemlidir. Ve ne anlamda baktığı önemlidir. Göz görmeyebilir ama akıl ve fikir gözü ile kâinata güzel bakan nice insanlar vardır. “Onların gözleri vardır, görmezler” denilir Kur’ân’da. Gözleri olduğu halde ibret almayan, tefekkür etmeyen, gözüne perde çekilmiş nice insanlar vardır. Ve Niyazi-i Mısrî şöyle seslenir: “Bir göz ki nazarında ibret olmazsa anın, Başının üstünde düşmandır insanın” Muallim Naci buna şunu ilave eder: “Bir bakışta Hakkı öğrettin nazar erbabına, Kimden öğrenmiş o lâhutî niğahı gözlerin” Ve Yunus asırlar öncesinden şöyle feryat eder: “Yol odur ki doğru vara, Göz odur ki Hakk’ı göre, Er odur ki alçakta dura, Yüceden bakan göz değil” Devam eder Yunus: “Aşık Yunus eder âhı, Gözyaşı döker günahı” Ve kahraman sultan Yavuz Sultan Selim şöyle seslenir: “Gözlerim deryalar gibi aktı yaşım benim, Dostlar çok nesne gördü, onmadık başım benim” Ve gözler nicelerini gördü. Hasretlik yüzünden nice sineler dağlandı. Göz gördü, hasretinden gözlerde nice damlacıklar yüzleri ıslattı. Ve gözler ya insanı mahvetti, ya da insanı yücelerin yücesine götürdü. 26.08.2010 E-Posta: [email protected] |
Önceki Yazıları (12.08.2010) - İstanbul’da Ramazan (29.07.2010) - Aynaların anlattığı... (01.07.2010) - Şöhretin bedeli (24.06.2010) - Bir Bekir Berk vardı |