Raşit YÜCEL |
|
27 Mayıs hicranı |
20 yıl bayram olarak kutlanıldı. Halkın ekseriyeti bu günü bayram olarak kabullenmedi. Ve nihayet 20 yıl sonra bu çirkin bayram yürürlükten kaldırıldı. Hem de 12 Eylül darbecileri tarafından. 10 yıl içinde adeta ülkeyi şantiyeye çeviren bir iktidarı sudan bahaneler ile alaşağı ettiler. Kim alaşağı etti? Dış güçler, iç güçler, oligarşi, ırkçı zihniyet ve daha birçok güç… Milletin gönlünde taht kuran bir lider ve partisi bazılarınca hazmedilemedi. Ülke bir uçtan bir uca asfalt yollar ile kaplanmıştı. Çiftçi memnundu. İşçi iş imkânına kavuşmuştu. Dinî hayat saklı yapılmıyordu. Ezan aslına çevrilmişti. İmam hatip okulları gittikçe çoğalıyordu. Kur’ân okumak ve okutmak serbest hâle gelmişti. Radyodan okunan Kur’ân ve mevlidler dinlenir hâle gelmişti. Benim çocukluk yıllarımdı. Rahmetli babamın Menderes’in asıldığı gün hüngür hüngür ağladığını bugün gibi hatırlarım. Seçimle işbaşına gelemeyen CHP, ordunun bazı subaylarını taşeron olarak kullandı. Menderes’in ve Demokrat Parti’nin mânevî destekçisi Bediüzzaman ve talebeleri idi. “Demokrat Parti’yi Kur’ân, vatan ve İslâmiyet namına muhafazaya çalışıyorum, onların muvaffakiyetleri için duâ ediyorum” diyordu. İhtilâlin bir çok sebebi vardı ihtilâlcilerce. Bunlardan biri de: Bediüzzaman’a olan sevgisi ve yakınlığından dolayı Menderes suçlu sayılmıştı uydurma mahkemede. Menderes’in uçak kazasından kurtuluşunda, Bediüzzaman mânevî himmeti ile yardımına koşmuştu. 23 Mart 1960’ta Bediüzzaman Hazretlerinin dâr-ı bekaya irtihalinden 54 gün sonra ihtilâl gerçekleştirilmişti. Yazar merhum Münevver Ayaşlı, Bediüzzaman’ın vefatından sonra kaleme aldığı makalesinde “Bedüzzaman’ın vefatı ile Menderes mânevî kuvvetini kaybetmiştir, daha fazla kalacağını zannetmiyorum” diyerek isabetli bir teşhiste bulunmuştu. Bu hareket, CHP’yi yıllar boyu tek başına iktidara getirmedi. Ve gelemeyeceği de açıktır. Ne Ecevit, hatta ne İsmet İnönü, ne oğlu Erdal İnönü, ne Baykal taşıyabildi. Kılıçdaroğlu da, CHP’yi iktidara taşıyamayacaktır. Çünkü bu parti bedduâlıdır. Eline kan bulaşmıştır. CHP, bu mânâda şimdiye kadar bir pişmanlık ve nedamet eseri göstermemiştir. 27 Mayıs, benim için bir hicran günüdür. Üç masum insanın katledilmesini netice veren bir tarihtir. Onlar ölmedi, milletin sinesinde yaşıyorlar, onlara bu zulmü yapanlar nefret ile anılmaya devam edeceklerdir, hem de kıyamete kadar. 27.05.2010 E-Posta: [email protected] |
Önceki Yazıları (21.05.2010) - Bilinmeyen gençlik (13.05.2010) - Toroslar da hayat (22.04.2010) - Büyüklüğün şanı (15.04.2010) - Yıpratılan değerlerimiz (01.04.2010) - Emniyet teşkilâtı ile 165 yıl |