Halil USLU |
|
Karaman’da konferanslar |
Hazreti Mevlânâ’nın annesi Mü’mine hatunun ve Yunus Emre hazretlerinin medfun bulunduğu ve eski ismiyle “Larende” olan, erenler diyarı Karaman’ın eğitimcilerinden Danış Kitapevi ve Yeni Asya temsilciliğinden 3 konferans vermem için uzun zaman öncesinden davet almıştım. İmkânlar ancak bu haftayı orada geçirmemize vesile oldu. Üç konferans. Birincisi, Yunus Emre Kültür Merkezi’nde “Dünya Barışı ve Gençlik.” İkincisi, kapalı cezaevinde “Hz. Peygamber, kardeşlik ve sevgi.” Huzurevinde ise “Hz. Peygamber ve ölümün güzelliği” üzerinde. Halk aşıklarının saz tellerine vurdukları gibi, bizler de gönül tellerine vurmaya çalıştık. İfade etmeğe çalıştığım üç konferans ayrı birer kitap konusu. Fakat sosyal hayata bakınca, içtimâî hayatımızın mühim köşe taşlarındandır. Büyük dünya ailesine ve hadisât-ı âleme bakarken ve rakamlarla tasnife giderken, bu hakikatlere ne kadar muhtaç olduğumuzu her zeminde ve salonda görmekteyiz. Hiç biri yeri ve kesimi ayırt etmeden, bütün engellere, takozlara ve zorlamalara rağmen, gidilmelidir, anlatılmalıdır, yazılmalıdır, konuşulmalıdır. 73 milyonda bir hisse sahibi kişi, aynı zaman 7 milyarlık dünya ailesinde de bir hisse sahibidir. Çok şeyler anlattık. Özetle şudur ki: Kâinatın nakş-ı azamı olan insan dünyada her şey yapabilir, çağı ve çağları yakalayabilir, kainâtın bir çok sırrına vâkıf olabilir, maddî ve manevî her sahada kalkınabilir. Fakat dünya, ülke ve aile içi barış olmadığı müddetçe, hiçbir şey yapamaz, eriyen buz dağlarına döner. Ancak dünya barışı ve İslâm’ın evrensel mesajlarının tam anlatılması ile mümkün olabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tespitine göre günde 400 bin çocuk dünya gelmekte ve yılda 56 milyon kişi ölmektedir. Çocuklar, gençler, ihtiyarlar ve aile hayatı... Bu arzımızın temel direkleri, bunlarla yatıp bunlarla kalkıyoruz. Problemler ve maddî-mânevî sorunlar çok, fakat çıkış yolları da vardır. Rusya’nın 1917-1987 yılları arasındaki 70 yılllık inanılmaz zulmünden sonra 2009 itibarıyla İslâmiyetin Rusya’ya girişinin 1119’ncu sene-i devriyesinin kutlanması. Kur’ân’a yönelişi ve barışı. Hz. Bediüzzaman’ın tespitleri ve The Independent gazetesinin Irak savaşı aleyhindeki soruları. Jarrow Kilisesinin papazı Smithson’un Kur’ân hakkındaki müspet beyanı... ABD eski başkanı Bush’un 11 Eylül’deki yanlış beyanı ve ABD hukukçular başkanı Prof. Abdülhalık‘ın cevabı. Maide Sûresi 32. âyetin sosyal hayattaki yeri. Bakan Hillary Clinton’un bakışları. Fahr-ı Kâinat Efendimiz Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın, tebliğ ve davet mektuplarındaki, çağımıza bakan barış ve irşad metodları. Maide 99’ncu âyet ve dört halifenin davet edilişi. Hz. Peygamber’in (asm) ilk insan hakları savunucusu olduğu ve Veda Hutbesi’ndeki incelikler... Mekke fethindeki cihanşümûl gerçek. Hâfız-ı Şirâzî’nin günümüze ışık tutan iki tespiti. Çağ açıp çağ kapatan Büyük Hünkâr Sultan Fatih‘in İstanbul fethindeki âdil hareketleri, fermanı ve müsbet hareketin faydaları. Hz. Yunus Emre’nin ve Hz. Mevlânâ’nın gel çağrıları ve Prens Bismark‘ın çağı sarsan beyanları... Dünya gençliği 15-20 yıl sonra ülkelerin ve dünyanın patronları, idarecileri, yöneticileri olacaklar. Büyük dünya ailesinin 2 milyar genci okuyor. Yüzde 50’si İngilizce konuşuyor. Türkiye’nin üçte biri okuyor. 94 devlet, 17 vakıf üniversitede açık öğretimle birlikte 3,5 milyon talebe ve 70 bin lise dengi okulda 15 milyon civarında evlâdımızla, takriben 20 milyonu okuyor. 1948’de dakikada 100 tehlike, günah ve engel; 2010 itibarıyla 1000 tehlike... Çıkış yolları ve geleceğe müjdeler... ”Vicdanın ziyası ulûm-u diniye, aklın nuru fünûn-u medeniye”nin kıyasları, bu mânânın tahakkuk etmesinin mutlak lüzûmiyeti ve günümüzdeki temâşâlar... Bu aziz hizmete vesile olan, emeği geçen Karaman diyarının bahtiyar insanlarına, başta Millî Eğitim Müdürü sn. S. Altun ve müdür yardımcılarına, sn. Abdülkerim Çömçe ve Zeynelabidin beylere, cezaevi müdürü sn. Kâmil Özdemir ve yardımcılarına, huzurevi müdürüne ve organizatör Sn. Mustafa Danış beye binler teşekkür ve tebrikler... 21.05.2010 E-Posta: [email protected] |