H.İbrahim CAN |
|
Hiroşima’dan iki insan portresi |
Önceki gün Hiroşima’ya atom bombasını atan uçağın mürettebatından seyir subayı Theodore Van Kirk’ün The Guardian’daki röportajında söyledikleri, insan bilinmezinin bir başka yönünü görmeme sebep oldu: Her olayda mutlaka kendisini haklı görmesi. Van Kirk “yine atom bombası atarmıydınız?” sorusuna “evet” diye cevap veriyor soğukkanlılıkla. Atom bombasını atıp sonuçta 200 bin kişinin ölmesine sebep olduktan 65 yıl sonra, 89 yaşında ve o uçaktakilerden hayatta kalan tek kişiydi Van Kirk. Hiçbir vicdan azabı, üzüntü duymuyor gibi konuşmuştu muhabirle. Peşinden Tomiko Morimoto’nun öyküsünü okudum. O Van Kirk’ün öldürmek istediği masumlar arasında 13 yaşında bir kız çocuğuydu. Okulda yakalanmıştı bu acımasız bombaya. Atanı uçağında büyük bir başarıya imza atmanın gururu ile geri bakıp yalnızca yoğun bir bulut yığını ve mantar görürken, o sınıf arkadaşlarıyla çığlık çığlığa fırlamıştı okuldan. “Her şey yıkılmaya başladı. Binalar dağılıyor, her şey uçuşuyordu. Birden havadan bir şeyler yağmaya başladı. Çocuk aklımda petrol yağdığını ve Amerikalıların bizim hepimizi yakacağını düşündüm.” Uçaktakiler rahatlamıştı. Bombanın sarsıntısını da atlatıp geri dönüyorlardı. Kutlamayı hak ettiklerini düşünüyorlardı. Aşağıdaki küçük Tomiko ise insan cesetlerinin arasından yol bulmaya çalışıyordu. Tuhaf görüntüler vardı: “hâlâ atının üstünde duran ölmüş bir asker, bomba anında durmuş, yolcuları h"âlâ ayakta ama ölmüş otobüs…” Nehrin üstünden geçmek için buldukların demiryolu köprüsünden aşağıya baktığında su değil insan cesedi yığınları gördü. Van Kirk bombayı attığında olacakları biliyordu; bombanın etkilerini görmüştü. Ama yine de attı. Îronik bir şekilde “Küçük Oğlan” adını verdikleri atom bombasının öldürdüğü yüzbinlerin vicdan azabını azaltmak için zamanın ABD Başkanı Harry Truman’ın 1948 yılında karşılaştıklarında söylediği şu sözlere güveniyordu: “Sizi gönderen benim. Eğer birisi sizi yaptıklarınızdan dolayı suçlarsa, bana gönderin”. Peki Tomiko ailesini kaybettiği bu acı olayı unutmak için kime sığınacak? Amerikalıların bombalanmayacağı haberlerini yayarak daha çok insanın toplanmasını sağladığı ve daha çok zayiat verilmesi için en yoğun saat olan 8.45’i seçtiği, askeri endüstri sebebiyle çok fazla işçinin bulunduğu kente yapılan bu saldırının masum hedefi olarak kimi suçlayacak? Tomiko şimdi New York’ta yaşıyor. “Bu olayı hatırladığımda üzülüyorum, her şey yeniden canlanıyor gözlerimin önünde. Ve elimi kaldırıp zihnimdeki bu resmi siliyorum. Ancak böyle baş edebiliyorum bu acı hatıralarla”. Peki Van Kirk nasıl başa çıkıyor? Şu mantıkla: “Amerika’nın o tarihteki isteği üzerine atom bombasını attık. Zaten savaşmanın insan öldürmeden yapılan bir biçimi yok”. Duygularını tecrit edip nötralize etmek üzere eğitilmişlerdi savaş öncesinde. Bu yüzden Tomiko uyuyamazken, o rahatça uyuyor. Tek bir gece bile uykusuz kalmadan. Tomiko daha fazla ülkenin atom bombasına sahip olmasından korkuyor. “Bir başka bomba daha atılmamalı. Hepimiz barış için çalışmalıyız” diyor. Bugün size iki insanın öyküsünden kesitler anlattım. Ne acıdır ki; dünya tarihindeki tek nükleer silâh kullanan ülke olan ABD, bugün İran’ı sıkıştırmaya çalışırken, kendi geçmişini ve halen İsrail’in nükleer bombalarını sağladığını, bu yetmez gibi NATO üyesi bazı ülkelerle birlikte ülkemize de atom bombası yığdığını unutuyor. Kimbilir her atom bombası için Van Kirk kadar acımasız atıcıları da yetiştirmeye devam ediyor. Duâmız başka Tomikoların ağlamaması. Bu yüzden hepimizin barış için çalışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Van Kirkleri ise Allah ıslah etsin. 25.05.2010 E-Posta: [email protected] |