H.İbrahim CAN |
|
Nükleer enerjiye kavuşacak mıyız? |
Rusya ile yapılan Türkiye’de nükleer enerji santrali inşası projesi, nükleer enerjinin yeniden gündeme gelmesine sebep oldu. 1958 yılı gibi erken bir tarihte Atom Enerjisi Komisyonu ile gündeme gelen ülkemizde nükleer enerji santrali kurulması fikri, aradan geçen elli yılı aşkın süreye, defalarca çıkılan ihaleye rağmen maalesef gerçekleştirilemedi. Bu amaçla yetiştirilen yaklaşık 1000 kadar nükleer enerji alanı uzmanı da yurtdışına gitti yada Türkiye’de başka sahalara kaydı. Bugün tamamen ithal kaynaklara bağlı ve pahalı olan doğalgaz çevrim santralleriyle, çevreyi kaçınılmaz olarak kirleten ithal kömüre dayalı elektrik santralleriyle ve maalesef yetersiz kalan hidroelektrik santralleriyle elektrik enerjisi ihtiyacımızı karşılıyoruz. Ülkemizin enerji ihtiyacının her yıl bir öncesine göre yüzde 10 arttığı dikkate alınırsa, ihtiyacın yedi yılda iki katına çıktığı görülecektir. Bu durumda 2020 yılında Türkiye’nin enerji açığını kapatmak için en az 10.000 MW’lik nükleer enerji gücünün kurulması gerekmektedir. Peki dünyada durum ne? İşte size Batı ülkelerinden bazı rakamlar: Fransa’da 59 adet nükleer enerji santrali var ve ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 80’i bu santrallerden karşılanıyor. Bu rakam ABD’de 103, ihtiyacı karşılama oranı ise yüzde 20. Belçika’da 7 adet santral var ve ihtiyacın yüzde 55’ini karşılıyor. Tüm dünyada toplam 441 nükleer enerji santrali var ve dünyanın enerji ihtiyacının yüzde 16’sı bu santrallerce karşılanıyor. Ancak bu santrallerin yalnızca bir tanesi İslâm ülkelerinde (Pakistan’da) geriye kalanının tamamı diğer ülkelerde. 1000 MW gücünde bir nükleer enerji santrali 1,6 milyon ton ham petrol karşılığı kadar enerji üretiyor. Peki bunca yıldır uğraşmamıza rağmen neden bir santral bile kurmayı başaramadık? Bunun enerji pazarındaki kirli rekabetten, ortada ciddî bir mevzuatın ve ihale şartnamesinin bulunmamasına, çeşitli rüşvet iddialarına ve nükleer santral yapımcılarının işi kolay yoldan kapma ve ucuza kapatma hevesine kadar bir çok sebebe bağlamak mümkündür. Şimdi hükümet Rusya ile doğrudan pazarlıkla bu işi gerçekleştirmek istiyor. Ancak bu noktada Türkiye’nin yetiştirdiği ilk atom mühendisi ve çok değerli bilim adamı rahmetli Prof. Dr. Ahmet Özemre’nin dikkat çektiği bazı temel hususlar mutlaka titizlikle değerlendirilmelidir. Bu hususlar şunlar: “Teknolojinin iyi seçilmesi, sağlam ve sürekli bir siyasî iradenin oluşması, konunun bu işten anlamayan hayalperest bürokratların tercihlerine ve özel firmaların bencil kâr hesaplarına bırakılmaması.”? Özemre’ye göre; teknoloji seçimi yalnızca işleticinin ekonomik tercihlerine bırakılmamalı, millî sanayin imkânları ve gittikçe artacak katkılarını, millî iletim ağının kapasitesi ve stabilitesini, millî hammadde kaynaklarının değerlendirilmesi imkânını, kısa zamanda Güney Kore örneğinde olduğu gibi kendi nükleer enerji santrallerimizi yüksek bir gerçekleştirme oranıyla bizzat kendimizin inşa etmemizi sağlayacak ölçüde teknoloji transferine imkân sağlaması şarttır. Teknik olarak da “en yeni teknoloji” gibi güvenilirliği kuşkulu bir teknoloji yerine, tipinin benzerinin en az beş yıldır güvenli bir işletme tecrübesine sahip bir santral tipinin seçilmesi gerekir. Nükleer enerji santralinde en önemli unsurlardan birisi güvenliktir. Hem işletme hem de atıkların depolanması açısından batıda belirlenmiş güvenlik standartlarından—maliyet gerekçesiyle—asla taviz verilmemelidir. Yerinin depremler ve diğer doğal afetler açısından güvenli olması da önemlidir. Bunda Akkuyu Nükleer Enerji Santrali İhalesi şartnamesi örnek şartlar içeren başarılı bir şartnamedir. Bundan da yararlanılmalıdır. Elbette ülkemizin bir an önce nükleer enerjiden yararlanmaya başlaması çok önemlidir. Ancak yanlış bir başlangıç yapmaktansa, dünyanın bu alandaki tecrübelerinden yararlanıp, en doğru seçimi yapmak, ikinci santrali mutlaka ülkemizin kendisinin yapabileceği teknoloji transferini de sağlamak gerekir. Tecrübeli bilim adamlarının sesine de kulak verilmelidir. Unutulmamalıdır ki; nükleer enerji santrali, Rusya ile ilişkileri geliştirmede bir koz olarak kullanılamayacak kadar pahalı ve değerli bir yatırımdır.
Özemre, A.Y., Yeni Nükleer Enerji Kanunu Türkiye’yi Nereye Götürür? Erişim adresi: http://www.ozemre.com/index.php?option=com-content&task=view&id=280&Itemid=57 13.05.2010 E-Posta: [email protected] |