Mehmet KARA |
|
Polemikler üzerinden siyaset |
Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Yalçın Akdoğan, belki de son günlerin en büyük itiraflarından birini söylemiş. Demiş ki, “Bazen Başbakan çıkıyor bir eleştiri getiriyor veya bir polemik başlatıyor. Bu kamuoyunda bir kişiye eleştiri gibi algılanabiliyor. Aslında o gündemi değiştirmek için yapılmış olabiliyor veya sadece söylediği sözlerin asıl muhatabı örtülü mesajı anlayabiliyor...” (Hürriyet-Pazar, 2.5.2010) Erdoğan’a bu kadar yakın bir danışmanın böyle bir itirafını okuduktan sonra başbakan bir polemik ortaya attığında artık arkasında neler olduğuna dikkat etmemiz gerektiği ortaya çıkmış oldu. Acaba gündemi değiştirme işi bir şeyi gizlemek için mi yapılıyor? Yoksa gündemi meşgul etmek için mi? Bu sorular hep aklımızın bir kenarında duracak. * * * SİYASETTE MUSSOLİNİ, HİTLER POLEMİKLERİ Siyasetteki polemiklerden birkaç örnek verelim. Anayasa değişikliği Meclis’te görüşülürken, hükümeti Hitler’i örnek göstererek eleştiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, kendini Churchill’e, Erdoğan’ı da Hitler’e benzetmesiyle başlayan tartışma Erdoğan’ın “Eğer illa Hitler’e benzetecek bir siyasî figür arıyorlarsa kendi genel merkezlerindeki eski genel başkan fotoğraflarına baksınlar. Führer’e özenip, kendine ‘Millî Şef’ dedirten genel başkanlarının Hitlervari bıyıklarının altında kendilerine gülümsediğini görecekler” diye cevap vermesinin ardından bir polemik başladı. Hitler tartışmalarına bir dönem CHP yöneticiliği de yapan Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın da Baykal’ı Mussolini’ye benzetip “Mussolini bir dönem sosyalistti. Sonra faşizmin teorisini yaptı. Baykal, aynada benzer bir sima görebilir” (Akşam, 4.5.2010) sözleri ile katılmasıyla polemik daha da büyüdü. Ardından Baykal’ın “Elini dilini İsmet İnönü’nün bıyığından çek... Sen zararlı çıkarsın” demesine karşılık Erdoğan, “Arşivimi açtırmasınlar, söyleyecek çok sözümüz var” mealindeki sözü ile polemiği devam ettirdi. Bu polemik daha epey gündemi meşgul etmeye devam edecektir. * * * OY KULLANIP KULLANMAMA POLEMİĞİ Anayasa değişikliğinde en çok yapılan polemiklerden biri de, CHP’nin görüşmelere katılırken, oylamalara katılması çerçevesinde oldu. CHP’li Hakkı Süha Okay’ın bir madde görüşülürken AKP’li milletvekillerinin oylarını açık verdiğini eleştirmesinin ardından polemik başlamıştı. AKP’liler oturdukları yerden buna cevap verirken, “Oy bile vermiyorsunuz, kabine bile girmiyorsunuz… Oylamanın saygınlığı oylamaya katılmakla olur… Oy bile kullanamayanlar konuşuyor” diye polemik içine girdiler. Bir diğer polemik de, cep telefonların genel kurul salonunda çalışıp-çalışmaması konusunda yaşandı. Bundan önce cep telefonları genel kurulda çalışmaları engellediği için çalışmazdı. Ancak bu yasak anayasa değişikliği görüşmelerinde kalkınca polemik konusu oldu. Muhalefete mensup milletvekillerinin, “Üç yıldır çalışmıyordu telefonlar, şimdi neden çalışıyor? Başkan, cevap ver!” diye seslenmelerine cevap gelmeyince, tekrar tekrar bu soruyu yöneltmeye devam ettiler. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin ısrarlar karşısında, “Yoğun milletvekili talepleri sebebiyle telefonlarla ilgili konuşmayı engelleyici sistem devreden çıkarılmıştır. Kaldı ki, İç Tüzük’te telefonların kapalı olacağına dair bir hüküm de yoktur, bu tamamen idarî bir tasarruftur” dedi ama bu polemik sürüp gitti. * * * FAKİR SAYISI POLEMİĞİ Bir diğer polemik de, Türkiye’deki fakir sayısı konusunda yaşandı. AKP Grup Başkanvekili bir madde üzerinde konuşurken, “…son altı yılda, 2002 ile 2008 yılı arasında Türkiye’de fakir sayısı 6,9 milyon azalmıştır, fakir sayısında 6,9 milyon bir azalma mevcuttur” demesinin ardından bu polemik başladı. CHP sıralarından gürültüler gelirken, “Yalan söylüyorsun! Rakamları çarpıtıyorsunuz. İşsizlik almış başını gitmiş” diye tepki gösterseler de, Canikli, bunların resmî rakamlar olduğunu söylemekle yetindi. Bu polemik de böylece sürüp gitti… * * * SÖZÜN ÖZÜ 16 günlük Meclis görüşmelerinde bunun gibi belki yüzlerce polemik konusu vardı. Bunlar bizim seçebildiklerimiz. Bu polemiklerin gündemi değiştirmek için mi yapıldığını bilemiyoruz, ama bundan sonra yapılan polemiklerin arka plânını daha fazla irdelemeye başlayacağız anlaşılan… * * * “ERGENEKON HANGİ HALDE KAZANIR”DI? Anayasa değişikliği görüşmelerinin en dikkat çeken ismi BDP Milletvekili Ufuk Uras’tı. “Paket 330’un altında kalırsa, Ergenekon kazanır” dediği için dikkat çekmişti. Ancak 10-12 AKP’li milletvekilinin fire verdiği söylenen paketin 8. maddesine oy vermedi. Paketin reddedilmesinden sonra da, “8. madde reddedildiğinde Ergenekon’un sevinç çığlıklarını gördüm” diyerek ondan sonraki kritik maddelerde “evet” oyu kullandı. Hem de partisinin görüşü bu olmamasına rağmen… Bunu da Ergenekon polemiği olarak not düşelim. 09.05.2010 E-Posta: [email protected] |