H.İbrahim CAN |
|
Tayland’da neler oluyor? |
Tayland aylardır yavaş yavaş yükselen bir gerginlik ve çatışma ortamını yaşıyor. Uzakdoğu’nun yıldızı parlayan, ekonomik açıdan hızla gelişen ülkelerinden olan Tayland’da sular bir türlü durulmuyor. Ordu ile göstericiler arasındaki çatışmalarda son iki ayda 82 kişi öldü. 23 vilayette sıkıyönetim ilân edildi. Bangkok’un önemli bir kısmı göstericilerin kontrolünde. Nüfusunun yüzde 94,6’sı Budist, yüzde 4,6’sı Müslüman. Müslümanlar da gösterilerde yer alıyor. Beş yıl önce ordunun darbe yaparak Taksin Şinawatra hükümetini devirmesi ve anayasayı askıya almasından bu yana sıkıntılar sürüyor ülkede. Yeniden demokrasiye dönülmesi 23 Aralık 2007 seçimleriyle oldu. Beş partili bir koalisyon kuruldu, ancak sıkıntılar durmadı. Başbakan güvensizlik oyu ile devrildi ve sonra da Anayasa Mahkemesince yolsuzluklardan mahkûm edildi. Bir sürü olaylardan sonra muhalefet partisi olan Demokrat Parti iktidara geldi. Şimdi Kırmızı Gömlekliler’in ardında olduğu söylenen mahkûm edilen lider Taksin Şinawatra’nın tahrikiyle Kırmızı Gömlekliler geçen Nisan ayı başından itibaren protestolara başladılar. Hükümet ise çok sert tepkiler gösterdi ve orduyu üzerlerine saldı. Peki Kırmızı Gömlekliler kim? Bunlar daha çok Tayland’ın yoksul kırsal kesimlerinden, özellikle de ülkenin kuzey ve kuzeydoğusundan geliyorlar ve seçmen çoğunluğunu oluşturuyorlar. Bir çoğu Şinawatra’yı destekliyor. Hareket kısa sürede bir tür demokrasi hareketine dönüştü. Bilinen ünlü bir liderleri ve hiyerarşik yapıları yok. Birkaç önde gelen siyasal eylemci (bir doktor, bir eski parti yöneticisi, bir pop star) tarafından yönlendiriliyor. Bir diğer liderleri olan General Seh Daeng, bir sniper atışıyla başından vurularak öldürüldü. 10 Nisandaki ordu saldırısında 37 sivil öldü 800 kişi yaralandı. Karşılarında ise hükümet ve ordunun ardında Bangkok’taki amayata olarak bilinen seçkinler grubu Sarı Gömlekliler var. Sarı giyinmelerinin sebebi monarşinin rengi olması. Bu arada Tayland krallık ve mevcut kralları Prajadhipok 1932 yılından bu yanda tahtta. 17 anayasa ve bir çok darbeye rağmen o yerinde ve herkes ona bağlılığını bildiriyor. Tayland ekonomisi 1985 ile 1996 yılları arasında dünyanın en büyük büyümesini yaşadı. Yılda ortalama yüzde 9,4 büyüdü. Yıllık ihracatı 105 milyar dolar. Otomobil, mücevher, elektrikli aletler ve tekstil dahil bir çok ürün ihraç ediyor. Ancak ülke içindeki gelir dağılımı adaletsizlikleri, azınlık eliti olan Sarı Gömlekliler’in, ordu ve hükümeti kontrol ederek, yoksul Kırmızı Gömlekliler’e karşı kullanması, yolsuzluklar, etnik ve kültürel farklılıklar ülkesi bir kargaşanın içine itti. Bunda Tayland’ın hızlı büyümesi ve etrafıyla ilişkilerinden rahatsız olan dış güçlerin parmağı olup olmadığı bilinmiyor. Eski Sovyet Cumhuriyetlerinde renkli devrimler yapanların, o bölgede başarısız olunca, Uzakdoğu’ya yönelip orada kan kırmızısı isyanlar başlatması ihtimali hiç de akıldan uzak değil. Ancak görünen o ki; Bangkok’ta başlayan halk hareketi, hükümetin şiddet kullanmasıyla, adeta benzin dökülmüş ateş gibi büyüyor. Hele son olarak önceki gün protestocuların kampının basılması ve bir günde aralarında kadın ve çocukların da olduğu 23 kişinin öldürülmesi işi kan dâvâsına döktü. Zulümle payidar olunmayacağını bu ülkede de görmek üzereyiz. Ancak bu işten en çok masumlar zarar görüyor. Umarız isyan ve kargaşa ateşi Uzakdoğu’yu da sarmaz. 22.05.2010 E-Posta: [email protected] |