Mehmet KARA |
|
Farkında mıyız? |
Geçtiğimiz hafta yazdığımız bir yazıda halkımızın çok az kitap okunduğunu belirtmiştik. Yazıyla ilgili olarak e-posta gönderen okuyucumuz Muhammed Salman, problemi şöyle özetlemiş: “Malımız arttı, keyfimiz azaldı. Daha büyük evlerde ama daha küçük ailelerle yaşıyoruz. Konforumuz arttı, teknoloji gelişti, ama zamanımız daraldı. Diplomamız yükseldi, ama sağduyumuz azaldı. Uzmanlar arttı, sorunlar çoğaldı. İlâçlar arttı, ama hastalıklar çoğaldı. Çok harcıyoruz, ama az sadaka veriyoruz. Az kitap okuyoruz, çok televizyon seyrediyoruz. Çok iltifat ediyoruz, ama az seviyoruz. Para kazanmayı öğrendik, ama yuva kurmayı ve sürdürmeyi öğrenemedik. Aya ayak bastık, ama komşunun kapısını çalamadık.” Başka söze gerek var mı?
BAYKAL’IN TERCİHİ CHP Genel Başkanı Deniz Baykal “Olası bir seçimden sonra AKP ile koalisyon yapıp yapılmayacağı”nın sorulması üzerine, “AKP ile koalisyon yapmaktansa Saadet Partisi ile koalisyon yapmayı tercih ederim’ demeyi daha uygun görüyorum” demişti. Koalisyon ortağı olmak istediği SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş buna karşılık, “Siyasal üslûp ve anlayışımız, çatışma ve gerilimi değil, karşılıklı anlayış ve uzlaşmayı temel prensip olarak kabul etmektedir” derken, Baykal’a “teşekkür” etti. Peşinden de koalisyon kurup kurmamayla ilgili “ön yargıları”nın olmadığını söyledi. Anlaşılan SP, dikkate alınılmasına sevinmiş. Bize de “Hayırlı olsun” demek düşer!
SEÇMENLERİNİZE YEMEK ISMARLAYIN! Yine aynı programda Fatih Altaylı, CHP’yle ilgili öyle bir yorum yaptı ki, Baykal ne cevap vereceğini şaşırdı. CHP’nin seçimlerde Güneydoğu’da almış olduğu oy oranına dikkat çeken Altaylı, “hezimeti” gündeme getirdi. “Sayın Baykal, Hakkâri’de toplam 47 oy almışsınız… Sadece 47 oy. Hakkâri’de seçmeninizi sayabilirsiniz. Yani Hakkâri’de seçmenlerinizi bir kahvede toplayıp yemek bile ısmarlayabilirsiniz!” diyerek inceden dalga geçmişti. Bu gerçek karşısında Baykal ne cevap versin ki? O da net olarak cevap veremedi zaten.
PAKETİN ÜZERİNE SU DÖKÜLÜRSE… AKP’nin anayasa değişiklik paketinin açıklandığı günün akşamı partinin kurmayları medya temsilcilerine bilgi verdiği toplantının başında ilginç bir hadise yaşandı. Medyanın Ankara temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantıda, İçişleri Bakanı Beşir Atalay geldiğinde arkadaşlarının elini sıkmak istedi. Tam bu sırada Adalet Bakanı Ergin’in önündeki su dolu bardak dosyalarının üzerine döküldü. Bir taraftan otelin garsonları bir taraftan parti yetkilileri dosya üzerindeki suyu silmeye çalışırken, gazeteciler de kendi aralarında şakalaşıyordu: “Sulu bir paket oldu…” Anayasa değişikliği paketinin Meclis görüşmeleri sırasında bakalım başına daha neler gelecek?
KONUŞTUĞUN ‘ORTAMA’ DİKKAT ETMEK Perşembe gecesi bizim de dâvetli olduğumuz TRT’de yayınlanacak olan merhum Adnan Menderes için hazırlanan “Ali Adnan-Başvekil” isimli belgeselin tanıtım toplantısı vardı. Salon hınca hınç doluydu. Misafirler arasında DP ve AP’li eski bakan ve milletvekilleri ile SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş da vardı. Programda Aydın Menderes duygusal bir konuşma yaptı. “Babamı özlüyorum” dedi sesi titreyerek. Menderes’ten sonra Devlet Bakanı Bülent Arınç çıktı kürsüye. Önce fazla konuşmayacağını söyledi. Sonra pek de kısa olmayan bir konuşma yaptı. Konuşmasında DP’nin kapatılmasından sonra onun devamı olarak kurulan partilerin “sahiden” DP’nin devamı olmadığını, Menderes’in ismini kullanarak milletten oy aldıklarını söyledi. Hatta içinden geldiği millî görüş çizgisini de yok farzetti. Ona göre bir DP vardı bir de kendi partisi. Aradaki 42 yılda sanki “demokrasi ve özgürlükler” adına Türkiye’de hiçbir şey yapılmamıştı! Bu konuşmanın parti programlarında yapılması gayet normal. Ancak böyle bir atmosferde yapılması doğrusu çokta hoş kaçmadı.
KELİMELERİ YERLİ YERİNDE KULLANMAK Haberlerdeki kavramlar doğru yazılmayınca karışıklıklar oluyor. Özellikle AKP’nin hazırladığı anayasa değişikliği taslağı, bazı haberlerde hükümetin “taslağı”, bazı haberlerde ise “tasarı” yazıldı. Şu andaki değişiklik paketi hükümetin değil, AKP’li vekillerin imzaladığı değişiklik taslağı. Bakanlarda milletvekili sıfatları ile temaslarda bulunuyor. Paket Meclis’e sunulduğunda da taslak, tasarı olacak… Genel Kurul’da kabul edilirse de kanun olacak… Tasarı, taslak, kanun ayrımını iyi yapıp milleti doğru bilgilendirmek gerekiyor. Bunlar önemli ve ince ayrıntılar.
28.03.2010 E-Posta: [email protected] |