Mehmet KARA |
|
Yandaş medya faydalı mı, faydasız mı? |
AKP’nin Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bir açıklamasında konuyu “yandaş medya” tartışmalarına getirdi. “Bize karşı duruş sergilemek ne kadar demokratikse, bize yakın, icraatımızı destekleyen yayın da o kadar demokratiktir” diyerek “güzel” bir tanım getirdikten sonra da aslında yandaş medyayı kendilerinin istemediğini şöyle açıkladı. “Biz, her yaptığımızı doğru bulan, öksürdüğümüz zaman bunu ferah feza makamında beste olarak niteleyen gazete ve televizyonlar olmasını istemiyoruz…” Yandaş medya denilen gazeteciler bundan sonra buna dikkat ederler mi bilemiyoruz, ama medyadan sorumlu başkan yardımcısı böyle diyor. Bizden hatırlatması… * * *
DURMUŞ İÇERLEDİ! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde törenler düzenlendi, konuşmalar ve açıklamalar yapıldı. Meclis’te de o gün gündem dışı konuşmalarda bu güne ayrılmıştı. Oturumu yöneten Başkanvekili Meral Akşener “takdir yetkisi”ni kullanarak beş bayan milletvekiline bu konuda söz verdi. AKP’den Ayşe Türkmenoğlu ve Halide İncekara, CHP’den Birgen Keleş ve Necla Arat, BDP’den de Sevahir Bayındır “kadınların sorunları” ile ilgili konuşmalar yaptılar.Geçtiğimiz aylarda TBMM Genel Kurulu’nda, AKP Aydın İl Başkanı’nın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “peygamber” benzetmesini hatırlatmasıyla başlayan ve yumruklaşmaya varan tartışmalara neden olan MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş bu duruma içerlemiş olacak ki, yerinden “Sayın Başkan, ben de kadın şiddetinden şikâyet ediyorum” diyerek seslendi. Başkanvekili Akşener’in, “Takdir yetkisi bende olduğu için, dolayısıyla öyle takdir ettim” demesinden sonra esas meramını yine yerinden söyledi: “Bazı yaşlı erkekleri hanımefendiler tartaklıyorlar…” * * *
TOPLA PİJAMALARINI DERSE Meclis’in yine aynı oturumunda “Alevilerin sorunları” hakkında söz isteyen CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, konuyu son günlerde yargıda yaşanan tartışmalara getirince Meclis’te söz düellosu yaşandı. Özdemir, “Buradan Sayın Başbakana ve sayın milletvekillerine söylüyorum: Sakın ola ki o yazılı güvencenize, dokunulmazlığınıza sığınmayın. Gözü kara bir başka savcı da yarın gelip sizin makamınızı basıp, ensenizden tutup ‘Hadi kardeşim topla pijamalarını, gidiyoruz’ diyebilir bu uygulama devam ettiği sürece” dediğinde AKP’li vekiller, “Bu nasıl bir konuşma! Bu ne demek ya! Sayın Başkan, böyle bir konuşmaya müsaade edilir mi? Konuyla ne ilgisi var Sayın Başkan?” diyerek konuşmacıya müdahale ettiler. Sonrasında ise, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin karşılıklı hakaretleri birbirini takip etti. Bir tarafta Alevîlerin sorunlarını anlatmak için çıkıp konuyu başka yöne çeken milletvekili, diğer yanda Alevî açılımı yapan hükümete mensup milletvekilleri… Âleme ibret olun. Yargıda yaşanan tartışmalar vekillerimizin de sinirlerini hayli zıplatmış anlaşılan. Şimdi herkesin iki elini başının arasına koyup düşünmesi gerekiyor… Bu ortamda ve bu psikolojiyle milletvekillerinin sağlıklı bir müzakere ve tartışma yapmaları mümkün olabilir mi? Böyle bir üslupla milletin kökleşmiş sorunlarına çözüm üretmek ne kadar mümkün olabilir? Böyle bir Meclis atmosferinde demokratik açılımlar yapılabilir, daha da önemlisi açılımın adından bile söz edilebilir mi? Son olarak da böylesi bir münakaşa ve adavet ikliminde demokratik ve özgürlükçü bir anayasa teşekkül ettirilebilir mi? Milletin meclisinde millet için ve millet adına görevlendirilen milletvekillerinin en başta kendilerine çeki düzen vermeleri artık şart olmuştur… * * *
EVİN ÖNÜNDEKİ KÜTÜK Önümüzdeki hafta AKP anayasa değişiklikleri için partilerin kapısını muhtemelen çalacak. Bu aşamada partilerin görüşleri net. CHP kökten karşı, MHP seçimden sonra, BDP şartlı kabul ediyor. Deniz Baykal, değişikliğe bakışını şu ilginç cümleyle anlattı: “Gümrükten mal kaçırır gibi evin önünden kütük kapar gibi anayasa değişikliği olmaz…” Buna karşılıkta Hüseyin Çelik de, “Bir anayasa yapılabilmesi için illâ ki bir darbe mi yaşanması lâzım?” diye soruyor. Sadece bu cümlelere dahi bakılsa mutabakat hayli zor, hatta imkânsız…
14.03.2010 E-Posta: [email protected] |