09 Şubat 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Nurullah AKAY

Yürümek bahaneydi o gün


A+ | A-

Bir kış gününde yürüyüşe çıkmıştım. O gün yine makamları, mansıpları ve dünyaya birkaç elle tutunan ve tutunmak için can atan insanları düşündüm. Düşünürken yürüdüm, yürüdükçe düşündüm kaldırımlarda. Gelen geçen insanlara bakmamaya, hayalimdekilerle hemhâl olmaya çalıştım. Bazen hayallerimden beni ayırmaya çalışan karartılar çıktı karşıma. Onlara çarpmamak ve onları biraz anlamak için görmeye çalıştım.

Ağaçlar kupkuru olmuştu. Yeşillikler başka bahara kadar ortadan kaybolmuşlardı. Yağmur damlalarıyla bazen kendime geliyordum. Damlaların hızlanmasını, yerlerin ıslanmasını hep istemişimdir. Yine öyle bir arzum vardı. Yağmur yağsın ve benim gibi uyurgezerleri uyandırsın diye düşünmeye başlamıştım.

Yağmurlar dirilmelerin habercisiydi her zaman. Toprak, bağrındakileri yeşermek için yağmur damlalarının yollarını gözlüyordu. Yağmurlar yağacak, sular toprakla buluşacak, güneş sıcaklığıyla canlıları aydınlatacak ve ısıtacak, daha sonra da dirilmeler arkası arkasında vuku bulacaktı.

Yürürken düşüncelerim daldan dala atlamaktaydı. Bir ara rüzgârla kucaklaştım. Uzaklardan geliyordu ama yorgun görünmüyordu. Birçok dağları aşmış, ovaları geçmişti. İnsanların yüzlerini okşayarak yoluna devam etmekteydi. Belli ki çok büyük vazifelerle vazifelendirilmişti. Havayı temizleyecek, uzak diyarlardan haberler getirecekti. Kim bilir daha ne güzel görevler için esmeye devam ediyordu...

Bir ara semaya gözlerim ilişti. Bulutlar hızla ilerliyordu bir yerlere. Belli ki emir büyük yerdendi. Bir yerlere gidecek ve oraları yağışlarla şenlendirecekti. Ne kadar güzel görünüyordu her şey. Kuraklıktan korkan insanlar için ne büyük müjdeydi bulutlar...

Düşündüm ki her şeyde büyük bir sanat vardır, her şeyde büyük bir düzen, her şeyde büyük ve şaşmaz bir ölçü vardır. Düşünürken paltomun düğmelerini kapattım. İstedim ki havalar soğuk olsun. Çünkü mevsim kıştı. Kışın kışlığını yapmasını istiyordum ve üşümekten korkmuyordum. Üşüdükçe titreyecek, titredikçe de belki kendime gelecektim...

İnsanlar gelip geçiyordu. Simalar, boylar, renkler, giyimler, adımlar hep birbirinden farklıydı. Her sima farklı bir dünyanın aynasıydı. Her farklılık büyük bir sanatkârın sanatını haykırıyordu. Mümkün olsaydı her insanın kafasındaki geçeni öğrenmek, herkesin dünyasını,—harim-i ismetine girmeden—öğrenmek istiyordum. Ama mümkün değildi. Bu hiçbir fani için mümkün olamazdı. Bunu bilmek için sonsuz bir ilme, sınırsız bir kudrete sahip olmak gerekiyordu. Ve bir bilen vardı elbette. O’nun yanında her şey kaydediliyordu. Bir zerre dahi O’nun ilminin dışında değildi.

Düşündükçe her şeyin beni Allah’a doğru götürdüğünü anlıyordum. Çünkü başka türlü bu dünyanın hakkından gelemezdim. Arzularım nihayetsiz, düşmanlarım sayısız, ihtiyaçlarım sınırsız idi. Çok şeyler yapmak, çok şeyler görmek, huzur denilen sahile çıkmak istiyordum. Ama gücüm de, kudretim de, takatim de yoktu.

Hayatımın muhteşem işlerini yapamazdım. Vücudumun baştanbaşa sanatkârane olan işlerinin üstesinden gelemezdim. Sonsuz arzularımı, sınırsız ihtiyaçlarımı yerine getirecek birisine ihtiyacım vardı. Elbette kim beni yaratmışsa, kim beni bu dünyada imtihana tabi tutuyorsa, O beni benden daha iyi tanıyor ve beni benden daha iyi düşünüyordu. O’na teslim olmalıydım. O’na sınırsız ihtiyaçlarımı arz etmeliydim. O’nun bana olan emirlerini öğrenmeli ve her bir arzusunu yerine getirmeliydim.

Rabbimi düşünmeye başlamıştım. Nasıl ve neden yaratıldığımın, hangi vazifelerle mükellef olduğumun arayışına çıktım. Düşüncelerim beni bin dört yüz sene öncesine götürdü. Artık hayalen Arabistan yarımadasında, saadet asrındaydım.

Lâyık olmadığım Yüce Resûl’ün (Allah’ın yüce salâtı ve selâmı onun üzerinde olsun) huzurunda, doğrulukta yarışan sahabilerinin arasında kendimi hissetmek için gayret ettim. Orada herkes Rabb-i Rahim’den gelecek evâmir-i İlâhiyi bekliyordu... O asrın nuruyla nurlanırken utandım, sıkıldım birden. Çünkü onlara lâyık olmadığımı, onların o asil beklentileri yerine geçici ve değersiz beklentilerle zihnimi bulandırdığımı anladım. Bir tek çarem vardı, o da tevbe kapısını hep açık bulunduran rahmeti nihayetsiz Rabbime, Habibine ve Asr-ı Saadet cemaatine lâyık olmak için niyazda bulunmaktı...

09.02.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (02.02.2010) - Rahmete lâyık olabilmek

  (26.01.2010) - Fark ettiğim tehlike

  (19.01.2010) - Teferruât tuzakları

  (15.12.2009) - Haydi dar dairemize dönelim

  (08.12.2009) - Sonsuzluğun başlangıcı

  (24.11.2009) - Eyüp Sultan’da bir gün

  (17.11.2009) - Ölçümüz ve yolumuz

  (10.11.2009) - Nice insanlar vardı dünyamızda

  (03.11.2009) - İnsanî hürriyete muhtacız

  (27.10.2009) - Misafir olduğumuzu unutmadan

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl