H. İbrahim CAN |
|
Günü birlik Irak seferi |
Başbakan Erdoğan’ın Irak çıkartması yorumculara göre başarılı geçti. Dokuz bakan ve elli kişilik heyetle yapılan günübirlik ziyarette 44 değişik alanda mutabakat muhtırası imzalandı. Türkiye, Amerikan ordusunun Irak’tan çekildiği, ülkenin yeniden Iraklılar tarafından yönetilmeye başlanacağı bir yeniden inşa sürecinde komşusunun yanında yer alıyor. Ekonomik açıdan ticaret hacmi şu an yedi milyar dolar. 2011 yılında bu rakamın 20 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Batı ülkeleri ülkenin yeniden imarından pay kapmak için büyük bir mücadele veriyorlar. Ancak Türkiye hem savaş sürecindeki politikası, tarihî bağlar ve din kardeşliği yönüyle, hem de coğrafî olarak avantajlı bir konumda. Halen önemli bir kısmı Kuzey Irak’ta olmak üzere onlarca Türk şirketi bu ülkede faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin Irak’tan beklentileri bu ziyarete damgasını vurdu. Başbakan Erdoğan, ısrarla Kerkük’ün statüsü üzerinde durdu. BM ve Malikî hükümeti dahil bütün taraflar gibi Türkiye de –diğer taraflardan farklı olarak Türkmen nüfusu da dikkate alarak- Kerkük’ün yönetiminin, Kuzey Irak Yönetiminin nüfus yığma politikasıyla demografik yapısı bozulan Kerkük halkı tarafından değil, Irak merkezî hükümeti tarafından belirlenmesini istiyor. Ancak Kuzey Irak Yönetiminin ise böyle bir çözümü kolayca kabullenmeyeceği aşikâr. Öbür yandan PKK terörü noktasında hem Malikî hükümeti hem de Kuzey Irak Yönetimi ile işbirliğinin güçlendirilmesi ülkemizin hedeflerinden birisi. Ancak ziyarette Iraklı parlamenterlerin mecliste yeni kabul edilen sınırötesi harekât tezkeresinden rahatsızlıklarını dile getirdikleri görüldü. Heyetimiz ise tezkerenin amacını açıkladı. Irak’ın ise Türkiye’den en büyük beklentisi su. Ülkede baş gösteren kuraklık binlerce ailenin ülke içi göçüne sebep oldu. Başbakan ortalama 550 metreküp su verildiğini, bunun Atatürk Barajındaki su seviyesinin yüzde ona düşmesine rağmen sürdürüldüğünü vurguladı. Daha önce üç ülkenin temsilcilerinden kurulan ortak komisyon su sorunlarının çözümü konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Ancak bu olumlu görüşmeler ve imzalanan mutabakatların uygulanması noktasında önemli bir sorun var. Irak’ta gelecek Ocak ayında genel seçim var. Bu seçimlerin sonuçlarını şimdiden kestirmek mümkün değil. Seçim kampanyalarının kana bulanması, seçim sonrası gerek meclis gerekse ülkede kaos havası oluşturulması, istikrarın sağlanmasının gecikmesi beklenebilecek olumsuz ihtimaller arasında. Irak ile Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun ifadesiyle ‘işbirliği değil entegrasyon’ hedefine doğru atılan adımlar hepimizi mutlu edecektir. Yıllar boyu kan ağlayan dost Irak halkının yeniden huzura ve refaha kavuşmasını dört gözle bekliyoruz. Bölgede Türkiye’nin başı çektiği ve İsrail’i çok rahatsız eden dostluk ve işbirliği havasının yayılması ve diğer Ortadoğu ülkelerini de sarması en büyük temennimiz. Medeniyetlerin beşiği olan Ortadoğu bu huzur ve refahı fazlasıyla hak ediyor. 17.10.2009 E-Posta: [email protected] |