H. İbrahim CAN |
|
Gazze’ye bomba yağdıran uçaklara boykot |
Türkiye, İsrail’i Anadolu Kartalı tatbikatında istemedi. Gazze’yi bombalayan uçakların ülkemizde yer almasını istemediği için ülkemizin İsrail’i tatbikata almadığını yazdı İsrail gazeteleri. ABD ve müttefiklerinin baskısına boyun eğmeyen hükümet, İsrail’in dışlanmasına tepki olarak Amerika da çekilmek isteyince, tatbikatın uluslar arası bölümünü iptal etme yoluna gitmişti. İsrail’in buna tepkisi, Türkiye’ye silâh satma anlaşmalarını yeniden gözden geçireceklerini açıklamak şeklinde oldu. Bu aşırı tepkiye Dışişleri Bakanlığımız İsrail’li yöneticileri “aklı selime” dâvet ederek cevap verdi. Açıklamada iptal değil, ertelemenin sözkonusu olduğu, bunun da diğer katılımcı ülkelerle istişare yoluyla yapıldığını belirtti. Aslında bütün bu haberlerin arasında gözden kaçan bir husus var. Yabancı basında yer alan haberlere göre; Temmuzda yapılan tatbikata İsrailliler Türkiye’nin, ülkelerinin Gazze saldırısına karşı gösterdiği yoğun tepkiyi protesto etmek için katılmamışlardı. Her ne kadar açıkça söylenmese de, Türkiye şimdi bu haksız protestoya haklı bir karşılık veriyor. Şimdiye kadar ülkemizden böyle bir tavır görmeyen İsrail ise şoka girdi ve o “aklı selim”den uzak açıklamayı yaptı. Böylesine küresel krizin egemen olduğu bir dönemde İsrail, Türkiye gibi sağlam bir müşteriye silâh satma meselesini gözden geçirecekmiş. İsrail’in bu tepkisinin çocukça bir blöften ibaret olduğunu herkes anlıyor. İsrail ayrıca Amerikan Kongresi’ndeki Ermeni Soykırımı iddiasına ilişkin yasa tasarısına karşı Türkiye’yi desteklemekten vazgeçecekleri tehdidinde de bulunuyor. Ama protokollerin imzalanmasından sonra Amerikan Kongresi’nin böyle bir yasa tasarısını kabul etme ihtimalinin pek kalmadığını unutuyorlar. Dışişleri Bakanı Davutoğlu da bu konudaki açıklamasına “Gazze’deki durumun iyileşmesini umut ettiklerini… bunun Türkiye-İsrail ilişkilerinde de yeni bir atmosfer doğuracağını” (CNN)'e söyleyerek, aslında Türkiye’nin erteleme gerekçesini pek de gizlemiyor. İslâm ülkelerinde –özellikle Pakistan’da- kararın memnuniyetle karşılandığını görüyoruz. Bir internet sitesinde Pakistanlı bir katılımcının yorumu, duyguları gayet güzel açıklıyor: “Yüzümde kocaman bir gülümseme var şimdi, Türkleri seviyorum!” Son yıllarda Türkiye’nin dış politikasında İsrail’in hoşuna gitmeyecek bir çok değişiklik yaşanıyor. İsrail’in Gazze saldırıları konusunda şiddetle kınanması, İran Cumhurbaşkanının Türkiye’ye dâvet edilmesi, Hamas’ın ülkemizde kabul görmesi, Dışişleri Bakanının geçen ay işgal altındaki Filistin topraklarına gitmesine izin verilmemesi üzerine İsrail gezisini iptal etmesi bunların yalnızca bir kısmı. Umarız ülkemizin bu tutumu, İslâm Dünyasında gereken yankıyı ve desteği bulur. İsrail de yaptığı her şeyin yanına kaldığı şımarıklığından kurtulur. İsrail’e ‘hayır’ diyebilen bir Türkiye bütün bölge için bir güven unsuru olacaktır. Umarız İsrail’in silâh anlaşmalarını gözden geçirme blöfünü de görür, kaybedenin kim olacağını onlara gösteririz. 14.10.2009 E-Posta: [email protected] |