03 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Şaban DÖĞEN

Vicdanlar ölürse


A+ | A-

Bir insan düşünün sizi ölümden, idamdan kurtarıyor, ona ne kadar minnettar olur, elinizden gelen her türlü fedakârlığı yapmaya çalışırsınız.

Sizi ölümden kurtaran fedâkâr bir insana eziyet etmek, sıkıntılar vermeye, hatta öldürmeye kalkmanın ise insanlıkla bağdaşmadığını, canavarlık olduğunu bütün dünyaya ilân etmeye çalışırsınız. Yirmi sekiz senelik hayatı sürgün, zulüm ve zindanlarda geçen Bediüzzaman ne yapmıştı? İnsanların sadece dünya değil, ebedî hayatlarını da kurtarmaya çalışmıştı. İmanın verdiği zevk ve şevkle dünyaları gülsün; Cennete, ölümsüz bir hayata kavuşmakla ebedî hayatları kurtulsun, sonsuza dek mutlu bir hayat sürsünler istemişti.

Evet, ölümü yokluk, hiçlik, bütün zevk ve lezzetlerin bitip tükenmesi, kendisini ve sevdiklerini asan bir darağacı, bir idam sehpası gören inançsızlık âfetinden kurtarıp onun görüldüğü gibi korkunç ve dehşetli olmadığını, aksine sonsuz bir hayatın başlangıcı olduğunu, başka bir âlemde dost ve sevdiklerimizle sevinç ve mutluluk içerisinde sonsuza dek bir arada olacağımızı göstermiş, ispatlamış, bütün keder ve üzüntüleri dağıtmış, mutluluklar sunmuştu. Bu bir insan için dünyalara sahip olmaktan daha büyük bir sevinç kaynağıydı. Dünyalar verilse elde edilemeyecek kadar büyük bir nimetti.

İdamlık, hayata küsmüş, bedbin bir adama, “Müjde sen idamdan kurtuldun. Bütün dost ve sevdiklerine kavuşacak, mutlu bir hayat süreceksin” müjdesinden daha büyük bir şeydi bu.

Bediüzzaman Said Nursî’nin bu millete, insanlığa kazandırdığı onca faydalar bir yana sadece şu bile ona saygı ve sevgi için yetmez mi?

Ama siz gelin görün ki onu bir cani gibi şehirden şehre sürdüler, zindanlara attılar, çeşit çeşit eza ve cefalar çektirdiler.

Peki, Bediüzzaman Said Nursî ne yaptı?

Hakkını, hukukunu cesaretle savundu, yanlışlıkları ortaya koydu. Sadece o günün kamuoyuna, idarecilerine, mahkemelerine değil, çağa ve çağlar sonrasının vicdanlarına hitap etti. Bir savunmasında şöyle diyordu:

“Bize zulmedenler, ellerinde hayat ve medeniyeti ve lezzeti tutup, bizi o tarz-ı hayata ehemmiyet vermemekle itham edip mesul ederler, hattâ idam ve ağır ceza ile hapse sokmak isterler. Fakat kanunca sebep bulamıyorlar. Biz dahi elimizde hayat-ı bâkiyenin mukaddemesi ve perdesi olan mevti ve ölümü tutup, onların başlarına vurup intibaha getirmek ve onların hakikî mes’uliyet ve mahkûmiyetten ve idam-ı ebedî ve daimî haps-i münferitten kurtulmalarına bütün kuvvetimizle çalışıyoruz. Hattâ Ankara’ya giden şiddetli risâleler sebebiyle en ağır ceza nefsime verilse, fakat ceza verenler o risâlelerle ölümün idamından kurtulsalar, hem kalbim, hem nefsim razı olurlar. Demek, biz onların iki cihanda yaşamalarını istiyoruz, arıyoruz. Onlar bizim ölmemizi istiyorlar, bahaneler arıyorlar. Fakat güneş gibi zâhir ve gözle görünür gündüz gibi bir hakikat-ı mevtiye [ölüm hakikati] ve hergün insanlarda otuz bin cenaze, ehl-i dalâlet hakkında, otuz bin idam-ı ebedî, otuz bin haps-i münferit fermanlarını, ilâmnamelerini gösterdiklerinden, biz onlara karşı mağlûp değiliz. Ne yaparlarsa yapsınlar!”1

1. Şuâlar, s. 299-300.

03.06.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.06.2009) - Ölümün idam-ı ebedîsinden kurtulmak

  (01.06.2009) - En büyük hedef: Tahkikî imanî

  (31.05.2009) - Neden ilerleyemiyoruz?

  (30.05.2009) - Askıda kahve

  (29.05.2009) - Büyük dâvâlar büyük omuzlarda yükselir

  (28.05.2009) - Bir kutup gibi olmak

  (27.05.2009) - Tahkikî iman musîbetlere karşı korur

  (26.05.2009) - Tahkikî iman kalbe girince

  (25.05.2009) - Kâinat kitabını okurken

  (24.05.2009) - Tahkîkî iman olunca

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl
Reklam Linkleri: Risale Yorum- Risale Çocuk- Yemek Tarifleri - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Satılık Tekne- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis