Şaban DÖĞEN |
|
En büyük hedef: Tahkikî imanî |
Kur’ân, “Dinde zorlama yoktur; doğruluk sapıklıktan, iman küfürden iyice ayrılmıştır” 1 buyurur. Bu âyet açıkça insanların zorla dine sokulamayacağını, İslâmı kabulde zorlanamayacaklarını gösterir. Din bir imtihandır. İnsanlara akıl, fikir ve irade verilmiş, iyiyle kötü gösterilmiş, sonuçlarına katlanmaları şartıyla serbest bırakılmışlardır. Dinde zorlama olmamasının bir hikmeti de dinin meselelerinin son derece güzel, akla, mantığa uygun; ruh, kalp ve hissiyatı doyuran güzelliklerle dolu olması, cazibesiyle insanları kendine çekmesi, zorlamaya gerek duyulmamasıdır. Bu âyetin aslını Ebced hesabıyla değerlendiren Bediüzzaman Said Nursî 1350 (Hicri) rakamını bulur. Bu tarihte hükümetlerde dinle dünyanın ayrılış tarihine; dinde zorlama olmaması, dinî mücahede ve silâhla cihada muarız olan vicdan özgürlüğünün hükümetlerde bir anayasa maddesi hâline getirileceğine, hükümetin lâik cumhuriyete döneceğine işaret ettiğini belirtir ve “Ona mukabil mânevî bir cihad-ı dinî, iman-ı tahkikî kılıcıyla olacak” der. Dinin mükemmelliğini, hak ve hakikatlerini gözlere gösterecek tarzda Kur’ân’dan bir nur çıkacağını bildirir.2 Evet, Risâle-i Nur böyle bir eserdir. Ele aldığı ispatlı, delilli meselelerle aklı, kafası karışan, şüpheye düşen insanları ikna eder; kalben, ruhen doyurur, tatmin eder. Bu gerçeği bizzat müellifi, “Risâle-i Nur, sair ilimler ve kitaplar gibi okunmamalı. Çünkü ondaki iman-ı tahkikî ilimleri, başka ilimlere ve maariflere benzemez. Akıldan başka çok letaif-i insaniyenin kut ve nurlarıdır”3 diye anlatır. O kadar doyurur, tatmin eder ki aklı şüphede, kalbi tereddütte olanların istedikleri kerametlerden çok daha üstün deliller ortaya koyar, hiçbir şüphe ve tereddüt bırakmaz. Onun için Risâle-i Nur’un kazandırdığı tahkikî iman keşfiyat, zevkler ve kerametlerin çok üstünde olduğundan, hakikî şakirtleri, öyle keramet gibi şeyleri aramazlar.4 Evet, Risâle-i Nurların esası ve hedefi, ima- n-i tahkikî ve hakikat-i Kur’âniyedir.5 Bir insan için en büyük huzur ve mutluluk kaynağı olan iman-ı tahkikîyi elde etmekten başka dünyada daha büyük ne olabilir?
Dipnotlar:
1. Bakara Sûresi: 256. 2. Şuâlar, S. 243. 3. Emirdağ Lâhikası, s. 59. 4. A.g.e., s. 76-77. 5. Şuâlar, s. 325. 01.06.2009 E-Posta: [email protected] |