Şaban DÖĞEN |
|
Neden tahkikî iman? |
İnsanın bu dünyaya gönderilmesinden maksat kendisini en güzel biçimde yaratan, en mükemmel organ, duygu ve kabiliyetlerle donatıp şu dünya misafirhanesine gönderen, bu misafirhanenin kurallarına uyduğu takdirde de sonsuz mutluluğu ihsan edecek olan Rabbine, O’nun varlık ve birliğine gönülden, tereddütsüz inanmaktır. Biz buna iman diyoruz. Yaratıcı, misafirlerinin sonsuz hayat yolculuğunda yol gösterici, rehberlik edici kılavuzlara inanmalarını ve emirlerine uymalarını da istemiştir. En son rehber ve kılavuz da yüce Elçisi Hz. Muhammed (asm) ve onun getirdiği İlâhî katalog Kur’ân’dır. Gerek Kur’ân-ı Kerim ve gerekse hadis-i şerifler insanları bu yolculukta kazasız belâsız, huzur içinde gitmeleri ve sonuçta rahata ermeleri için her türlü esas, ölçü ve prensipleri göstermektedir. Bir makine ve bir fabrikadan çalışma kılavuzuna uyulmadığında verimli sonuç alınamayacağı gibi yaratılış maksadına uygun hareket etmediği sürece canlı bir makine olan insandan da arzu edilen ürün alınamaz, mutlu ve huzurlu olması düşünülemez. Bunun ilk şartı iman, sonra da iyi ve güzel davranışlar anlamında salih ameldir. İman ne kadar kuvvetli olursa insan o ölçüde huzur bulur, iyi işlere yönelir. Böyle kuvvetli imana da biz tahkikî iman diyoruz. Neden tahkikî iman? Her şeyin en güzeli, en mükemmeli olduğu gibi imanın da en güzel ve en mükemmeli tahkikî imandır. Tahkikî iman denilince ne anlamalıyız? Emirdağ Lâhikası’nda belirtildiği gibi iman 1) Taklidi, yani icmâlî, 2) Tahkiki ve tafsili olmak üzere iki kısma ayrılır. Taklidî iman şüphelere kolayca mağlûp olurken çok kuvvetli olan tahkikî imanın, çekirdekten hurma ağacına, güneşin aynadaki yansımasından deniz yüzündeki yansımasına, hatta güneşe kadar nasıl mertebeler varsa, birçok mertebe ve dereceleri vardır. Onun için ehl-i hakikat bütün ilim, marifet, kemâlatın en büyüğünün iman olduğunu, delillere dayalı ayrıntılı tahkîkî imandan gelen marifet, yani Allah’ı tanıma olduğunu söylemişlerdir. Bazan tek bir şüphe karşısında mağlûp düşen taklidî imana karşılık ona göre çok kuvvetli ve çok geniş olan tahkikî imanda ilmelyakîn, aynelyakîn, hakkalyakîn gibi üç mertebe bulunur. Bunlar üzerinde de İnşaallah bir sonraki makalemizde duralım. 23.05.2009 E-Posta: [email protected] |