Şaban DÖĞEN |
|
Neden ilerleyemiyoruz? |
Ord. Prof. Süheyl Ünver Hoca, “Yeni bir rekorun kırıcısı olan atlet her şeyden önce bir adım geri giderek hız alır” der. Çok doğru. İlerlemeyi, hızlanmayı, yarışta geçmeyi hedefleyen herkesin yapması gereken bu. Bir geri adımla hız alma ilimde de geçerli. Buna “âtiye sıçratan mazi” de diyebiliriz. Geçmişimizde şevke getirecek altyapımız varsa hız almaktan bizi kimse engelleyemez. Tabiî ki her şeyden önce bunu hedeflemek gerek. Ulaşacağınız bir hedefiniz yoksa hızlanma gereği de duymazsınız. Aslında hayatın kendisi bizzat bir yarış. İlim maratonunda da sâir milletlerle yarış yapmak zorundayız. Bugün ilim ve teknolojide gelişmiş milletlerin bir altyapılarının olduğu, bir noktalara geldikten sonra da katlayarak gelişmeleri gerçekleştirdiklerini biliyoruz. Tarihinde her konuda “veren el” durumunda olan bir ecdadın evlâtlarının geçmişten aldığı bir güçle yeni hamlelere girmeleri, aradaki boşluğu kapatıp gelişmiş ülkelerle omuz omuza, yanyana yarış yapacak hâle gelmeleri aklın gereği değil midir? Bunu yapamaz mıyız? Geçmişte yaptığımıza, hatta onları geçtiğimize göre niçin olmasın? Gençlerimizin özel okullarda yeni yeni şeyler keşfetmede dünya gençleriyle yarışacak noktaya gelmeleri oldukça sevindirici. Bu ruh ve anlayışla yetişen gençlerin azim, şevk ve gayretlerini sürdürdükleri sürece bir kısım ilmî yenilik ve gelişmelere imza atan ilim adamları arasına girmeleri için hiçbir engel yok. Acaba bu ihtiyacı ne kadar hissediyoruz? “İhtiyaç medeniyetin üstadı” olduğuna göre öncelikle bu ihtiyacı duymak ve bu yolda adım atmak gerekiyor. Daha ilköğretimde bu ihtiyacın duyulup bu yolda çalışmaların yapıldığını öğrendikçe de seviniyoruz. Özel Bağcılar Ensar İlköğretim Okulunun bu yolda attıkları adımlar tebrik ve takdire şayan. Okulda Bilim Öncüleri isimli bir kulüp kurulmuş. Bu kulübün görevi öğrencilere ilme ışık tutan, yön veren bilim adamlarımızı tanıtmak. Böylece öğrencileri aşağılık kompleksinden kurtarıp, “Demek biz de geçmişte böyle büyük bilim adamları yetiştirmişiz. Bizler de onlar gibi olmalıyız” tarzında moral ve şevk gücünü aşılamak. Geçen sene Mimar Sinan’ı tanıtmakla işe başlamış Bilim Öncüleri Kulübü. Bu sene de 26-28 Mayıs günlerini İbn-i Sina Günleri olarak tesbit etmiş, İbni Sina’nın bilime katkılarını hatırlamayı ve gelecek nesillere aktarmayı hedeflemişler. Açılışı Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı yapmış. Sergi, konferans, İbni Sina belgeseli gösterimi gibi “İbn-i Sina Günleri”nin faaliyetleri arasında. Sergi “Ünlü Türk Bilim Adamı İbn-i Sina Sergisi” adını taşıyor. İbni Sina’nın hayatı, eserleri, eserlerinin özellikleri, dünyada İbn-i Sina ve tıpta İbni Sina adında bölümlerde öğrenciler İbni Sina’yı tanıtıyorlar. Bilim Öncüleri Kulübü üyelerinden gayretli öğretmen Süleyman Ceylan Bey bu husustaki çalışmalarımız sebebiyle 27 Mayıs’ta konferans vermek üzere okullarına dâvet ettiler. Biz de öğrencilere Kanun isimli meşhur eseri altı yüz sene Avrupa üniversitelerinde ders kitabı olarak okutulan İbni Sina’yı yetiştiren altyapıyı, ilme bakış açısını, atılımları gerçekleştiren ruh ve heyecanı anlatmaya çalıştık. İlme yüzyıllarca ışık tutan ilim adamlarını yetiştiren atmosferden bahsettik. Bu tarz çalışmalarıyla nasıl aktif olunabileceğinin de güzel bir örneğini gösteren Özel Bağcılar Ensar İlköğretim Okulunu idarecisi, öğretmenleri ve öğrencileriyle birlikte tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. 31.05.2009 E-Posta: [email protected] |