İkinci Mehmed Âkif ünvanıyla anılan ünlü şairimiz Ali Ulvi Kurucu bir şiirinde, “İnsanlığı kurtarmaya Cennetten inen el” der.
Bu ifade herkesten önce Allah Resûlü (asm) ile örtüşür. Çünkü onun hedefi sadece çağının değil Kıyamete kadar gelecek olan bütün insanlığın kurtarılışıydı. O dünyasını değiştirse de getirdiği esas ve prensiplerle bütün çağlara ışık tutmuş, insanlığın içinde bulunduğu sıkıntı ve problemlerden kurtuluş yollarını göstermişti. Kur’ân, onun âlemlere rahmet olarak gönderildiğini bildirir.1 Bizim problemlerimizle o kadar ilgilenir ki, âyetin ifadesiyle sıkıntıya uğramamız ona pek ağır gelir. O bize çok düşkün, çok şefkatli, çok merhametlidir.2
24-25.4.2009 tarihlerinde Alanya ve Tekeli’de verdiğimiz konferansların konusu, Yüce Resûl Hz. Muhammed’in (asm) örnek hayatından kesitlerdi. Bizim her türlü meselemizle ilgilenen, dünya ve ahiret mutluluğumuz için gerekli her şeyi gösteren yüce bir Peygamberin ümmetiydik. Ona tâbi olduğumuz ölçüde rahat edebilir, huzur bulabilirdik. Konuşmamız bu minvâl üzerine geçti.
Geçen ay Mersin’de görüştüğümüz Arif Kır ve Ahmet Yıldırım Ağabeyler Alanya’ya gideceğimizi öğrendiklerinde bir gün önce de kendilerine gelmemi istediler. Bu vesileyle konferansımızı ilk defa 3-4 bin nüfuslu Tekeli beldesinde verdik. Tekeli iki değerli kalemşör arkadaşımız İslâm Yaşar ve Süleyman Kösmene’nin ilçesi Bozyazı’nın beldesi. Bozyazı da Mersin’e bağlı.
Daha önce planlandığı şekilde Alanya’ya iner inmez Ahmet Yıldırım Ağabey bizi Alanya’dan alıp jet hızıyla Tekeli’ye götürdü. O gece Tekeli Belediye Düğün Salonunda Anamur, Silifke, Ermenek, Bozyazı’dan da gelen meraklı bir dinleyici kesimine Peygamberimizin (asm) eşsiz ahlâkından örnekler sunduk. Günümüzün mâlî krizi olsun, maddî ve mânevî bütün kriz ve problemlere çözüm Allah Resûlünün (asm) getirdiği mesajlarda mevcuttu. İnsanlık onu anladığı ölçüde barışa, huzura, mutluluğa ulaşabilirdi.
Ertesi gün de Alanya’daki dostlarla beraberdik. Alanya Belediye Kültür salonunda bütün insanlığın ihtiyaç duyduğu Resûl-i Ekrem’in (asm) ve Sahabîlerin hayatından örneklerle süsledik konuşmamızı. Antalya, Kumluca, Gazipaşa, Manavgat gibi ilçelerden de dostlar gelmişlerdi.
Konuşma sonrası okuyucularımızla sohbet ettik, kitap imzaladık. Akdeniz’in şirin ilçelerinde munis insanlarla birlikte olmak bizim için büyük bir mutluluk oldu. İnşaallah bir sonraki sohbetimizde de bunlar üzerinde duralım.
Dipnotlar:
1- Enbiya Sûresi: 107.
2- Tevbe Sûresi: 128.
29.04.2009
E-Posta:
[email protected]
|