Rifat OKYAY |
|
En ucuz ve sorumsuzca harcanan! |
Müslümanın en büyük zaman israfı, en fazla vakit kaybı bilmemek ve bilmediğini de bilmemekten gelmekte, ortaya çıkmaktadır. Her şeyi çok iyi bilen Müslüman bilse ki “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” ukalalık yapar, böbürlenerek ve kasılarak konuşur, faaliyetlerde bulunur mu? Çok bildiğini, bildiği bilgilerin içinde zirvelerde kaybolduğunu düşünen Müslüman bilmez mi ki, “Eğer bilmediklerimizi üst üste koysak başımız göğe değerdi.” İnsanın kendisinin durumunu bilmesi kadar, kendi kendisini tartması, ölçmesi; değerlendirmesi kadar güzel ve değerli bir kavram, bir düşünce hareketi olamaz… Her şeye çok önem vereceksiniz, ama bütün verdiklerinizin en arka sırasına ve aklınıza geldikçe bilgiye, bilgiyi elde etmeye en sonda yer vereceksiniz. Ve Müslüman bilgince ve âlimce bir tavırla olur olmaz aklına geldikçe, kendisini ağırdan satarak: “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum…” söylenmeye ve konuşmaya devam edecek… Bilir misiniz ki insanın zamanı ve vakitleri değil, ömrü bile bu yolda boşa geçmektedir… Önce öğrenmeyi, bilmeyi sonra bildiğini ve öğrendiğini kendisine satamayan insan koskoca bir ömrünü zayi etmektedir. Evet elbette ki boş kaplara, bardaklara bir şeyler konur, sular doldurulur. Kendilerini dolu dolu bilenlere diyecek bir sözümüz ve bakacak bir gözümüz yok maalesef. İsteyen daima çalışır ve her zaman da başarılı olur. Bu çalışmanın ve isteğin birinci şartı ise zamanı, vakti hiçbir zaman israf etmemek ve boşa geçirmemektir. Hastalık haline gelmiş olan “dun himmetlik”ten, yani olana olduğu gibi, tembellik ve tenperverlikten dolayı razı olmak ise genel olarak bu yaşadığımız asrın acip bir hastalığıdır… Bilinse ki insanın ömrü, hayatı, yaşantısı, sefası ve cefası bulunduğu andır… Gerisi hep yalandır… O zaman Müslümanın yalanların peşine koşması da haramdır… Ne yiyip ne içeceğiz, ne ile geçineceğiz, Müslümanlara bu dünya terakki dünyası değil mi? gibi birçok sualler hemen gelir ve gelmekte de haklıdır… Zaman israf edilmezse, vakitler boşa geçirilmez mesailer tanzim edilirse hem bulunduğumuz an, hem geçmiş, hem gelecek zamanlar değerlendirilir… Yani harama girmeden helâlle yaşamak her zaman mümkündür. İsraf ve iktisatsızlık ve dun himmetlik âlemlerine düşmeden… İçinde bulunduğumuz varlık ve dirlik âlemini çok iyi değerlendirmeliyiz ve kıymetli vakitlerimizi buna harcamalıyız. 24.04.2009 E-Posta: [email protected] |