Türkiye sözde demokrasi havariliği yapıp başörtülü bayanların kamuda çalışması, üniversitelerde okuması konusunda yanlış uyguladığı lâiklik anlayışında direnip toplumun bir kesimini bir kısım haklarından mahrum tutadursun, gelişmiş ülkelerin böyle meseleler gündeminde bile yer almıyor. Tam tersi başörtülüler o ülkelerde gerekli alanlarda yerlerini alabiliyorlar.
Turkishny.com sitesinde çıkan 17 Nisan 2009 tarihli bir habere göre ABD Başkanı Obama’nın, işletme ve kimya mühendisliği eğitimi alan Gallub İslâmî Araştırmalar Merkezi’nin başkanlığını yürüten başörtülü Dalya Mücahid’i danışman olarak Beyaz Saray’a aldığını, Dalya Mücahid’in Müslümanların sorunlarını Obama’ya aktaracağını öğreniyoruz.
Askere alırken, vergi toplarken annesi, babası başörtülü mü, değil mi diye araştırmayan bu garabet ülkesinde askere gidenin, vergi verenin, teröristle savaşıp şehit olanın maalesef başörtülü kardeş ve anneleri hâlâ ikinci sınıf vatandaş. Daha düne kadar siyahîleri ikinci sınıf vatandaş kabul eden ABD aklın ve ilmin gereği olarak renk ve ırkı bir tarafa atıp kaliteye, ihtisasa önem verip siyahî bir adamı başkanlık koltuğuna oturtup başörtülü bir bayanı da danışmanlığa getirirken sözde modern ülkeleri ölçü alan Türkiye acaba bu yanlışından ne zaman dönecek?
Bir zamanlar sağcı-solcu kavgasını yapan, ihtilâle maruz kalan Türkiye şimdi de laik-antilaik, Türk-Kürt kavgasından da zarardan başka birşey görmedi. Bunlar kafası çalışan, ileri görüşlü, modern düşünceli, aydın insanlara yakışan davranışlar mı?
Demek kalkınmanın temelinde kafa yapısını düzeltmek yatıyor. İlkel bir anlayışla olaylara bakanların ilerlemeye; modern, kalkınmış ülkelerle yarışa bile hakkı yok. Onların ellerine bakmaya mahkûm. Kalkınmış ülkelerin o noktaya nasıl ulaştıklarına bakıp bu hususlarda kafa patlatmak, onları model almak varken Ortaçağ zihniyetiyle insanları kafalarının içiyle değil, dışıyla değerlendirmede inat etme niye?
Başkan Barack Obama’nın Türkiye’ye geldiğinde cami ziyareti Amerikalı radikal sağcıların tepkilerini çekmiş, buna rağmen ülkesindeki Müslüman vatandaşa daha iyi hizmet edebilmek maksadıyla sorunlarını dinlemek ve çözüm getirmek için Beyaz Saray’a başörtülü bir danışman tayin etmesi mi mantıklı bir hareket, yoksa bizimkilerin gerçeklere göz yumup at gözlüğüyle çıkmaza doğru ilerlemeleri mi?
Demek gerçek demokrasi bu kafa yapısına ulaşmakla mümkün. Bunun için de her halde çok fırın ekmek yememiz lâzım.
21.04.2009
E-Posta:
[email protected]
|