İNSANLIK zor günler yaşıyor. Ekonomik krizin doğurduğu kişisel ve toplumsal bunalımlar gittikçe tırmanıyor. Egoları şişirilen insanlık, hayatı körebe gibi algıladığından beri kendinden başka hiçbir insanı göremez oldu.
Yalnızca kendini ön plana çıkarmayı hedeflemiş, her şeyi kendi menfaatinin etrafında dolaştırmaya alışmış hırs, ihtiras, hased virüslerine yenik düşmüş ve böylece de sağlıklı olmayan ruh hâletine bürünmüş. Dağılmış, parçalanmış kişiliklerle yaşamaya çalışan insancık, sağa sola yalpalayan patlamış tekerle yol almaya çalışan aracın kaçınılmaz kazasının âkibetine gitmektedir.
İnsan, artık en küçük bir eleştiriye bile uğramaya tahammül edemiyor. Böyle bir durumda hemen elimiz ayağımız kesiliveriyor. O an hemen bir saldırıyla karşılaşmış gibi acil durum ilân eder, derhal kendimizi avukat gibi savunmaya geçiveririz.
Oysa, aslında eleştiri sadece başka birinin bizim düşünce ve o anki davranışımız hakkında bizden farklı şeyler yapıyor ve düşünüyor olmasından kaynaklanıyor olmasıdır. Bu bize itiraz ediyor anlamına gelmeyebilir.
Eleştirilere savunma refleksiyle karşılık verdiğimizde önce bizim canımız yanacaktır. Kendimizi saldırıya uğramış hissettiğimizde canımız gerçekten feci yanar. Bizde de saldırıya geçmek ve eleştirmek ihtiyacı doğar. Aklımızı kendimize veya bizi eleştirene karşı öfke, kızgınlık ve kırgınlık düşünceleri ile doldururuz. Bütün bu tepkilerle, var olan zihinsel enerjimizi kötülükte tüketir, ya kendimize ya da ötekine zarar vermeye başlayabiliriz. Buna karşılık olarak çok etkili bir yöntem şu olabilir: “Size yapılan eleştiriyi kabul edin.”
Bu, “Kendinizi paspas edin, her eleştiriyi kabullenip, özsaygınızı yerlere atın” anlamını taşımıyor. “Kendinizi hiçe sayın” da demiyorum, asla. Sadece acımasız eleştirileri kullanarak, kendinizi geliştirmenin bana göre pratik yollarını söylüyorum. Çoğu durumda eleştiriyi kabul etmek gerginliği yok eder. Başkasının da fikrini söyleme ihtiyacını makul karşılayın ve buna izin verin. Onu susturmayın. Böyle yapmakla, başkasının gözüyle kendinizi görüp değerlendirme fırsatını elde edersiniz. En önemlisi sakinleşir ve yeni bir huzur yakalayabilirsiniz. Yetmez mi?
Size agresif, geçimsiz, huysuz ve dahası istenmeyen birisi olduğunuzu söylediklerinde şöyle bir durup düşünün...
Böyle yapmayı açık ve geniş yüreklilikle başarabildiğinizde, kendinizde gelişen güzellikleri gördüğünüzde, eleştirenlere neredeyse teşekkür edeceğiniz gelir… Omuzunuzdaki akrebi aldıkları için!
Eleştirileri dikkate alarak kendinizi değerlendirebildiğiniz de, eğer sizin için yapılan eleştiriler doğruysa, kendinizi yenileme ve düzeltme fırsatını yakalamış olacaksınız. Ne güzel! Yok eleştirilerin doğru olmadığı kanaatine ulaşmışsanız, yine ne güzel! Yanılan onlarmış. Siz sakin olun ve bildiğiniz yolda ilerlemeye devam edin. Hem de son hızla ve hiç durmadan…
Bu stratejiyi hele bir deneyin…
Size arada bir yöneltilen eleştirileri olgunlukla kabul edin.
Kazanacağınız bedel yüksektir…
Netice olarak yenilenmiş ve gelişmiş olduğunuzda, size teklif edilen şey; kâinata meydan okuyacak kadar güç ve beraberinde sıcacık bir huzur!
Almaz mısınız?
07.04.2009
E-Posta:
|