Mahallî seçimlerin üzerinden bir hafta geçti. Geçtiğimiz hafta yaklaşık 48 milyon seçmen sandıklara giderek “vatandaşlık görevi” olan oylarını kullandı. Seçimlerin neticeleri hâlâ tartışılmaya devam ediyor. Birçok bölgede seçimlerin neticeleri yapılan itirazlar nedeniyle netleşmedi. Seçimlerde yakılan, çöplüklerde bulunan oylar nedeniyle itirazlar neticelendirilmeyi bekliyor.
Seçimlerde birçok ilginç ve enteresan olayda yaşandı. Seçim sandığına muhtarlık için oy atacağı yerde, parasını atandan tutun da, şikâyet dilekçesini sandığa atanlara kadar bu semin ilginçleri olarak tarihe geçti. Seçimler sonrasında DSP hesaplaşma yaşanmaya başladı. DSP’de 5 milletvekilini tedbirli ihraç istemiyle merkez disiplin kuruluna verilirken olağanüstü kongre ile ilgili hazırlıklar sürüyor. Kurucu Genel Başkan Rahşan Ecevit ihraç edilmek istenilen milletvekillerinin yanında yer alıyor. Anlaşılan DSP’deki kavga sürecek.
Seçim kampanyalarında medyada neredeyse tek kelime edilmeyen, görmemezlikten gelinen, anketlerde yüzde 1’lerin altında gösterilen, hazine yardımı alamayan, bütün bu olumsuzluklara rağmen 1.5 milyondan fazla oy alarak yüzde 3.7’yi yakalayan Demokrat Parti’de de gelişmeler yaşanıyor. Seçimlerden dört ay önce mahallî seçimlerde 2007 yılındaki milletvekilliği seçiminde alınan oy oranından az oy alması durumunda genel başkanlık görevini bırakacağı “sözünü” veren Süleyman Soylu, partisinin yetkili organları ve seçmenleri tarafından “bırakmaması” istenmesine rağmen “partiye zarar vermemek için” istifa edeceğini açıkladı. Gelinen noktada DP Olağanüstü Kongresi 16 Mayıs’ta toplanma kararı aldı. DP’de önümüzdeki günlerde nasıl bir gelişme olacak, bekleyip göreceğiz.
* * *
Sözün burasında 2002 yılındaki seçimlerden önce “namus meselemiz, iktidara gelirsek çözeceğiz” diyerek 6.5 sene önce iktidara gelen fakat bu süre içinde meseleyi çözemeyen AKP’nin başörtüsü konusundaki “samimiyetini” gösteren bir olay yaşandı. Meseleyi gazeteci dostumuz Şamil Tayyar’ın memleketi olan Gaziantep’in Islahiye ilçesinde yaşanan olayları köşesine taşıması ile öğrendik. 2 Nisan tarihli gazetemizde de yayınlanan olay kısaca şöyle:
Anketlerde önde görünen AKP’li Başkan Mehmet Uludağ aday gösterilmeyince, eşi Malike Uludağ DP’den aday oldu ve AKP’ye ciddi bir fark attı. AKP, seçimden sonra da ilk kadın başkana “başörtüsü gerekçesiyle” itiraz etti. Bundan sonra yaşananları Tayyar’ın yazısından takip edelim:
“Bununla da bitmedi. AK Partililer, bu sefer Malike hanımın adaylığını düşürmek için ilçe seçim kuruluna koştular: ‘Bu kadın başörtülü, nasıl aday olur?’ Yetkilinin cevabı: ‘Önümdeki belgelerde başörtülü fotoğraf yok. Ben ona bakarım. Dışarıda nasıl giyindiğine karışamam.’ Bitmedi... AK Parti bu kez Malike hanımın kendi üyeleri olduğu gerekçesiyle adaylığının düşürülmesini istedi. Bu kez duvara çarptılar…” (Star, 31.3.2009)
Sonrasında AKP İslahiye Belediye Başkan adayı Osman Öztürk, olayın böyle cereyan etmediğini partilerini karalamak için böyle bir haber yapıldığını ve tekzip ettiklerini söyledi.
* * *
Velev ki öyle olsun…
YSK’nin seçimler öncesinde son anda “kamusal alan” ve sandık kurullarındaki görevlilerin de “hizmet veren” oldukları iddiasıyla, sandık görevlilerinin başörtüleriyle görev yapamayacaklarını açıklamasının ardından Başbakan Tayyip Erdoğan seçim meydanlarında çok sert tepki göstermiş ve “Artık yetki. Nedir bu sıkıntı? Demokrasi bu şekilde engellemekle tekâmül etmez” demişti. Belki bu olaydan Erdoğan’ın haberi olmamıştır. Öğrendikten sonra atacağı adımı, hadisenin böyle mi olduğu yoksa “partiyi karalamak amacıyla mı bu tür haberler yapıldığı” konusunda göstereceği tavrı merakla bekliyoruz. Yoksa başörtüsü mağdurları hükümetin başörtüsü yasağının kaldırılması konusundaki samimiyeti görmüş olacaklar…
Bu aşamada, “Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın (başörtüsü ile ilgili) muhalefet şerhine katılıyorum. Türkiye’de bazı şeylerin olgunlaşması gerekiyor. Bu gerilim olaylarından birisi…” diyen Erdoğan’a sormak lazım, Bazı şeyler(!) böyle mi olgunlaşacak?
Öte yandan şimdiden malum kişilerce “başörtüsü ile mi belediye başkanlığı yapacaksınız? Yoksa açacak mısınız? Peruk mu kullanacaksınız?” sorulmaya başlandığı göz önüne alınırsa Islahiye Belediye Başkanı Malike Uludağ’a baskılar artacağa da benziyor.
DYP Genel Başkanı Süleyman Soylu, başörtülü adaylarının seçilmesi durumunda başını açmak gibi bir durumla karşı karşıya kalmadan görevini yapacaklarını söylemişti. Demek ki, partisinin tam desteği belediye başkanının arkasında. O zaman şimdi hizmet zamanı. Milleten aldığı desteği, millete hizmet için gösterme zamanı… Meselenin takipçisi olacağız.
05.04.2009
E-Posta:
[email protected]
|