Yeşil Bursa, baharın ilk günlerinde ‘nur çiçekleri’ne de ev sahipliği yapmış oldu. Pazar günü Bursa Ulu Cami’de okutulan “Bediüzzaman Mevlidi” vesilesiyle bir araya gelen Nur Talebeleri, ihlâsın ve samimiyetin en güzel örneğini ortaya koydular.
Bazı kesintiler olsa da, yıllardan beri devam eden “Bediüzzaman Mevlidleri,” Nur Talebelerinin bir araya gelip kaynaşlamalarına vesile oluyor. Van, Şanlıurfa, Denizli ve benzeri “Nur merkezleri”nden sonra Bursa Ulu Cami’de de ilk defa “Bediüzzaman Mevlidi” okutuldu.
Her mevlid gibi, Bursa mevlidi de coşkulu bir kalabalığa ev sahipliği yaptı. Çevre il ve ilçelerden gelen kalabalık bir dâvetli topluğu, Ulu Cami nur yüzlü insanlarla doldurdu. Ulu Cami'deki muhteşem manzarayı görünce, espri ile karışık, “Bursa, bundan sonra ‘Nursa’ olarak anılabilir” dedik.
Hatırlanacağı üzere, geleneksel hale gelen Van ve Isparta mevlidleri 12 Eylül 1980 İhtilâli sonrasında yasaklanmıştı. Şanlıurfa’daki mevlid ise daha mahallî kalmak üzere devam etti. 1990’da Ankara’da okutulmaya başlanan “Kocatepe Mevlidi” büyük ilgi gördü. Fakat her hayırlı işin muzır manileri olabileceği gerçeği tecelli etti ve ilerleyen yıllarda bu mevlide de çeşitli bahanelerle izin verilmedi. “Tek başına iş başına” gelenler için bu da ayrı bir ‘olumsuz puan’dır ve unutmamalıdır.
1980 İhtilâli öncesinde düzenlenen “son” Van ve Isparta mevlidlerine katılmak nasip olmuştu. Mevlidde gördüğümüz kaynaşma ve muhabbet ile birlikte, Nur menzillerinin ziyaret edilmesi herkesi cezbediyordu. “İn- şaallah her yıl bu mevlidlere katılırız” diye düşünürken meşhur 12 Eylül fırtınası esmişti.
Pazar günü Bursa Ulu Cami’de düzenlenen mevlid, İnşallah bundan sonra her yıl düzenlenmeye devam eder ve geleneksel hale gelir.
Bursalı hizmet erlerinin misafirleri ağırlamak hususunda gösterdikleri gayret de takdire şayan. Bursa’da Yeni Asya Vakfı’nın çok güzel bir ‘hizmet merkezi’ var ve her türlü ihtiyaca kâfi geliyor. Mevlid öncesi Cumartesi akşamı vakıf salonunda Risâle-i Nur’dan bir bahis okuyan Dost TV programcısı Seyfettin Bulut “Burası pek çok TV stüdyosundan daha güzel. Bursalıları tebrik ediyorum” diyerek haklı bir tesbiti dile getirdi.
Bursa’da sabah saatlerinde sisli bir hava hakimdi, ama öğleye doğru güneş açtı. Mevlide gelenler ne soğuktan üşüdü, ne de sıcaktan terledi. Rabbimizin ihsanıyla güzel bir bahar gününde, coşkulu ve nurlu bir gün yaşandı.
Mevlid öncesi Ulu Cami’de toplanan cemaate hitap eden emekli müftü ve İstanbul Pendik’te faaliyetlerini devam ettiren Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Eğitim Merkezi hocalarından Yahya Alkın, çok istifadeli bir sohbet icra etti. Risâle-i Nur’un bakış açısıyla hadiseleri değerlendiren Alkın Hocamız, bütün cemaati Risâle-i Nur’u okumaya dâvet etti. Müftü ve vaizlere ‘tefsir’ dersi okuttuğunu hatırlatan Alkın, “Meslekî tecrübeme dayanarak diyorum ki, Risâle-i Nur’un bir cüz’ü olan İşarat’ul İ’caz tefsiri şimdiye kadar yazılan en önemli tefsirdir. Anlamıyoruz demeyin, mutlaka bu eserleri okuyun” diyerek tavsiyede bulundu.
Velhasıl Bursa, tarihî geçmişi ve misyonuna uygun olarak “Nursa” şeklinde hatırlanmayı hak edecek bir gün daha yaşadı. Emeği geçenlere teşekkürler...
07.04.2009
E-Posta:
[email protected]
|