Bursa’da; tam 600 sene evvel yazıldı:
Mevlid-i Şerif; Vesiletü’n Necât adıyla!
Müellifi; Süleyman Çelebi Hazretleri;
Kur’ân-ı Kerim’i, kendi ahlâkı olarak bize hediye bırakan Peygamberimizi,en güzel dillerle tavsif ettiler..
“Kurtuluş vesilesi” mânâsına gelen; Vesiletü’n Necât okunuyor asırlardır.
Bu eser; İslâm dünyasında, Kur’ân’dan sonra en çok okunan kitap idi…
Geçtiğimiz yüzyıla kadar.
***
Şimdi bu kıymetli eser ki; Naattir;
Vesiletü’n Necât.. Yani Hazreti
Peygambere övgü şiirleri(asm).
Yerini diğer kardeş eserlere bıraktı:
Risâle-i Nur Külliyatına.
Zirâ o asırlarda ihtiyaç:
Vesiletü’n Necât gibi eserlere idi!
Bu asırda ihtiyaç: Risâle-i Nur Külliyatı’na!
Hem ekmek, hem de su kadar!
***
Bir bahar mevsiminde yine Bursa’da;
Yepyeni bir bahar açtı…
Süleyman ve Said’ler yer değiştirdi.
İslâm âleminin medar-ı iftiharı;
Eşsiz Kur’ân tefsirleri müellifi:
Ulu bir camide yâd edildi talebelerince!
Vakûr, sakin ve ihlâslı bir şekilde….
İhlâs; Allah rızası demektir zira.
Kim kazanmak istemez ki bu rızâyı.
Koşup geldi birçok diyardan çok yiğit.
Gönlü nurlu, yüreği imân dâvâsı dolu;
***
Dün; Tuna boylarında zırh çıkarıp abdest alıp buz gibi sulardan nasıl ihlâs ile kılıyor idiyse Osmanlı namazını!
O gün; Bursa’da, o gün; Uluca camide kılınan namaz aynı namazdı!
Çünkü, dün; İlâ-yı Kelimetullah dâvâ idi;
Bu gün; imân kurtarmak!
Eğer bugün bu vatanda komünizm defedilmişse, göğsünü gere gere:
“Ben Müslüman’ım ve bir Müslüman gibi yaşamak en temel hakkımdır!” diyerek başı dik, alnı açık gezebiliyor isek: bu; Nurlu erler sayesindedir! Allah(cc); Mevlid yazan Süleyman Çelebilerden..
Divan-ı Hikmet erbabı Yesevîlerden…
Mesnevi sahibi Mevlânâlardan….
Risâle-i Nur müellifi Bediüzzaman’dan binlerce, katrilyonlarca, kentrilyonlarca
razı olsun ve bu tür merasimlerde bizim kaynaşmamızı temin eden; “ağabey” ve “kardeş”lerimiz ile “arkadaşlıktaki kardeşlik” sırrını anlayanlardan eyleyerek cümlemizi: ahiret yurdunda Hazreti Resulullah’a komşu eylesin.
Amin!
16.04.2009
E-Posta:
[email protected]
|