ir Yahudi genç veya yaşlı ölse..
Ama;
1940’lı senelerden evvel!
Mevlâ’mızın huzuruna çıktığında veya hesap verdiği gün…
Dese ki:
“Ey Allahım!
Sen; Kur’ân-ı Kerim’de benim soyumu, yani
Yahudi kavmini lânetlediğini buyurdun.
Hem de;
Bakara Sûresinde soyum olan Yahudilerin ısrarla kuvvet ve kudretine karşı geldiğini insanlığa bildirdin!
Ancak:
Bu çok uzun asırlar önceydi!
Aradan yüz yıllar..
Bin yıllar geçti…
Ey Rab:
Sen bize yeniden bir ülke kurmayı nasip et.
Söz!
Bir daha asla sapkınlık göstermeyeceğiz!”
Bu Yahudi ne hallere düşer bir düşünün.
***
Bu Yahudi’ye denmez mi?:
Gel, bak:
Size; “İsrail” diye bir devlet kurma imkânı doğdu.
Sen1940’lı senelerde öldükten sonra
Yahudi kavmi:
“İzrael” adı verdiğiniz ve nev-i şahsına mahsus; gudubet bir memleket olarak zuhur etti.
Bak, gör:
Yine insanlığın başına belâsınız!
O kadar dünya malına tamah eden bir ka-vimsiniz ki, ne yapacağınız belli değil.
Para ve mal için değil insanlara...
Bitki ve diğer canlılara da dünyayı dar edi-yorsunuz.
Domates...
Karpuz…
Maydanoz, tere.
Geniyle oynamadığınız nebat kalmadı.
Sırf; ülkenizden, sizden alınsın diye ekildiğinde ikinci kez asla ürün vermeyen ve bir ekimlik olan karpuz-kavun çekirdeği ile övünülür mü hiç? Övündünüz!
Neye el atsanız kuruttuğunuzun farkında değil misiniz?
Tüysüz tavuk üretmekle dahi övündünüz!
Bu zavallıcığı cıbıl cıbıl görüntülediniz.
Yetmedi:
Haber ajanslarına dahi geçtiniz.
***
Filistin’i dişinize kestirdiniz. Şamar oğlanı gibi dövüp duruyorsunuz.
İmkânınız olsa:
Tüm insanlığın kanını kurutursunuz!
“Antisemitizm” yani soykırımı kendiniz Filistin’e yapıp uygularken iyi!
Ama;
Sizin bir kılınıza zarar gelse dünyayı ayağa kaldırmayı başarıyorsunuz.
Şımarıksınız..
Ve de pişkin!
09.04.2009
E-Posta:
[email protected]
|