Türkiye’yi ‘idare edenler’ yaşayış ve anlayış itibarıyla milletten uzaklaştıkça yanlışlara düşmekten kendilerini alamıyorlar. Siyasîlerin, muhalefetteyken söyledikleri ile iktidara geldiklerinde söyledikleri birbirini tutmaz. Bu durum son yıllarda biraz daha fazla kendisini hissettiriyor. Maalesef bu sebeple, muhalefetteyken ‘mücahit’ olanların, iktidara geldiklerinde ‘müteahhit’ olduğu söyleniyor ki vak’a da bunu gösteriyor.
Aslında bu durum, az çok hepimizin yakalanabileceği bir hastalık. Kimi az, kimi çok olmak üzere günümüz insanları bu hastalığa yakalanmış kabul edilebilir. Lüks tüketim ve israf her konuda zirve yapmış. Artık ayakkabılar değil, lüks otomobiller ve yerine göre villalar yenileniyor. Bu konuda dile getirilen ikazlara da kulak tıkanıyor.
Dün az şeyle mutlu olabilenler, bugün ‘çok’a bile kanaat etmiyor. “Hel min mezid/ Daha yok mu?” diyerek hem kendimizi, hem de dünyamızı bitirmek üzereyiz.
Dünya ile birlikte ülkemiz de ekonomik krize sürüklendiği halde ‘Hazine’den geçinenleri kriz etkilemiyor. Onlar sürekli yeni arabalar ve israflar peşinde. Kimileri de ‘uçak’larını yeniliyor.
Bu hengâmede ‘nadir’ karşılanan hadiseler de yaşanıyor. Görenler ve duyanların şaşırdığı hadise şu: Mersin’in Aydıncık ilçesi belediye başkanı Ferhat Aktan, 1990 model Ford Taunus marka otomobili makam otosu olarak kullanıyormuş. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in Aydıncık’ı ziyaretiyle ortaya çıkan bu durum bakanı da şaşırtmış ki Tüzmen, 1990 model otomobilin önünde hatıra fotoğrafı çektirmiş ve “Bu durum nadir karşılaşılan bir durum” demiş. (Sözcü, 19 Nisan 2009)
Evet, böyle bir durumun ‘nadir’ karşılandığı doğru. Peki bu durumu yaygınlaştırmak gerekmez mi? Aydıncık belediye başkanı ‘eski model’ araba kullanıyor diye her halde belediyenin işleri aksamıyor. O halde her yıl makam arabalarını yenileyen ‘müsrif bürokrat’lara ne demeli? Yoksa bu konuda da balık baştan mı kokuyor?
İsraf ve gösterişe kaçmayan bu başkanı can-ı gönülden tebrik etmek lâzım. Bu da yetmez. İlk fırsatta imkân sağlanmalı ve belediye başkanlarına hitap etmeli. Ki bu işi nasıl başardığını, ‘eski model’ makam aracının hizmete engel olmadığını bütün belediye başkanlarına anlatabilsin.
Belki de bu başkana çok anlamlı bir ‘tasarruflu başkan’ ödülü de verilerek herkese örnek gösterilmeli. Bu ‘nadir’ durumu yaygınlaştırmak için ne kadar gayret sarfedilse azdır.
Bir an için bütün belediye başkanlarının ‘eski makam otomobili’ kullandığını hayal edelim. Tamamı 1990 model olmasın, ama hiç değilse 2000 model makam arabaları yetmez mi? Bu da bir yana, hiç değilse gösteriş için, keyif için sıfır ve ‘gıcır gıcır’ yeni makam otomobilleri alınmasa ne kaybederiz? Hiçbir şey kaybetmeyiz, ama belki milyon dolarlar kazanırız...
Bu vesile ile yeni seçilen belediye başkanlarına ‘israf’a sapmadan, gösteriş için makam otomobillerini değiştirmeden ‘millet’ gibi ve belki de millete örnek olacak şekilde yaşamalarını tavsiye ederiz.
28.04.2009
E-Posta:
[email protected]
|