Seçim bitti; ama tartışmaları bitmedi. Başta iktidar partisi olmak üzere bir iki puan oyunu yükselten partiler bile kendini başarılı buluyor. Başbakan, bu kez coşkulu “balkon konuşması” yapmadı. Balkona konulan mikrofonlar içeri alındı. Ancak seçim gecesi sonuçlarını yorumlarken Türkiye’nin gerçek gündemini yine “teğet” geçti.
Başbakan “Bizler mesajımızı aldık” dedi, ama seçimin mesajının ne olduğu hakkında hiçbir bilgi vermedi. Uzun uzun bazı illerde neden belediyeleri kaybettiklerinin üzerinde durdu; partisinden ayrılan adayların “takım dışı” oynadıklarını, Antalya’ya 28 kez gittiğini hatırlattı. Lâkin Türkiye’nin önündeki demokratikleşme, AB süreci, darbe tortularının temizlenmesi, ekonomik krize karşı tedbirler ve dış politikadaki emr-i vakiler karşısında hiçbir beyânda bulunmadı.
Peşinden seçim sonuçları Bakanlar Kurulunda ve partinin yetkili kurullarında da ele alındı. Yüzde sekizi bulan oy düşüşü, kaybedilen belediyeler tek tek masaya yatırıldı. Ne var ki hep seçim zâyiatının, oy kaybı incelendiği belirtildi.
Halbuki Türkiye’nin başta gelen kalıcı gündemi bu değildi. Ankara’nın biran evvel seçim rakamları anaforundan çıkıp Türkiye’nin gerçek gündemine yönelmesi gerekiyor.
İktidar ve muhalefetin seçimden çıkaracakları mesajın bu açıdan anlamı olacak…
ASIL GÜNDEM
DEMOKRATİKLEŞME…
Başbakan, “mesajı aldık” diyor; ama belli ki bu mesajı yine salt bazı bölgelerdeki oy kaybının giderilmesi olarak görüyor.
Her ne kadar hükümet çevrelerinden yeniden “yeni anayasa”dan söz edilse hükümet sözcüsünün ifadesiyle askıya alınan, parti sözcülerinin ikrarıyla “artık mümkün olmadığı” belirtilen ve en son Başbakan’ın,“Bu parlamento yeni anayasa yapamaz” sözü bu konudaki kırılmayı açığa çıkarıyor.
Seçim öncesinde âlây-ı vâlâ ile gündeme getirilen “paket”in bizzat Başbakan’ın ikrarıyla bir tek “partilerin kapatılmasının zorlaştırılması” ve “ombdusmanlık” gibi hususlarla sınırlı içi boş dört maddelik gözboyama pakete indirgenmesi bunun bâriz belirtisi…
Belli ki demokratikleşmenin temelini oluşturan “yeni anayasa” bazı palyatif paketlerle geçiştirilmek istemiyor. İktidar partisi şimdiye kadar olduğu gibi özellikle demokratikleşmede bir türlü kararlılık ve demokratik direnç göstermiyor.
Yine bu kırılganlıkla Ankara, AB’ye söz verilen demokrasi ve hukuk standartlarına uyumda yerine sayıyor. Üzerinden altı buçuk yıl geçtiği halde hâlâ çokça şikâyet edilen YÖK yasası değiştirilmiş değil. Kur’ân kurslarındaki “yaş yasağı,” imam hatiplerin de içinde bulunduğu meslek okullarının katsayı haksızlığı giderilmemiş.
Ayrıca AİHM’den dönen onbinlerce dâvâya karşılık Türkiye hâlâ insan haklarını, ifâde özürlüğünü ve âdil yargılanma hakkını temin eden yargı reformu yapmış değil. İnanç ve ifâdeyi “suç” sayan, düşünceyi yargılayıp cezalandıran, hak ve hürriyetleri engelleyen yasalar hâlâ yürürlükte, düzeltilmiş değil.
Bunun yanısıra Türkiye’de en çok şikâyet edilen siyasetin demokratikleşmesinin ilk adımı olan, siyasî partilerin genel merkezlerinin ve “lider sultası”nı ortadan kaldırıp “tercih sistemi”yle seçmenin irâdesinin doğrudan siyasete yansımasını sağlayan siyasî partiler ve seçim yasaları değiştirilmemiş…
EKONOMİK KRİZ VE
DIŞ EMR-İ VAKİLER…
İktidar ve muhalefet seçim tartışmalarını aşıp biran evvel Türkiye’nin gerçek gündemine eğilmeli. Aksi halde demokratikleşmeyi savsaklayıp öteledikçe problem daha da büyüyor; toplumun ahengi ve sosyal dengeleri bozuluyor. Halkın demokrasiye güveni sarsılıyor…
Tıpkı “ekonomik krizi önleme paketleri”ninde geç kalınmasının ve ertelenmesinin krizin faturasını daha da ağırlaştırması gibi…
Zira sanayi ve üretim daralması, yüz binlerce fabrika ve işyeri kapısına kilit vurulması, büyümenin küçülmesi; gayr-ı resmî rakamlara göre yüzde 20’leri aşıp 30’lara varan işsizlikle toplumu derinden sarsan ekonomik krizin dalgaları henüz geniş kitlelere ulaşmış değil. Krizin daha da ağırlaşacağı sinyalleri veriliyor.
Üst üste yığılan iç ve dış gündem karşısında Ankara artık seçim sürecinin kavga ve suçlamalarını bir tarafa bırakıp ülkenin meselelerine dönmeli. Kısır tartışmalarla zaman kaybetmemeli…
02.04.2009
E-Posta:
[email protected]
|