“Ben size emretmedim mi, ey Âdemoğulları, ‘Şeytana kulluk etmeyin, o sizin ap açık düşmanınızdır. Bana kulluk edin; doğru yol işte budur’ diye? Cidden o pek çoğunuzu saptırdı. Akıl edemediniz mi?”1
Cenâb-ı Hak Kur’ân’ında açıkça böyle buyurmaktadır kullarına.
Şeytana kulluk eden büyücüler bu kulluklarını şeytana uyarak insanlar arasını açmak için kullanırlar. Düğümlere nefes üfleyerek, domuz yağı ve benzeri pis şeylerle, kişiye ait saç, vs. gibi herhangi birşeyle, iç çamaşırlarına okuyarak; kesilen siyah horozun kanını kullanarak veya daha birçok yolla masum insanlara büyü yaparlar. Domuz yağı ile bir kimseyi bir yerden uzaklaştırmaya, sevgisini azaltmaya; ilâç veya bir kısım karışımlarla da insanın aklı ve iradesi üzerinde olumsuz etkiler meydana getirmeye çalışırlar. Bu tür sihirler insanı helâke kadar götürebilir, hatta kişi olmayan şeyleri oluyor gibi, olanları da farklı görmeye başlar. Yapılış maksadına göre bazan kişi aklını yitirebilir, ölüme de gidebilir.
Bu menhus işleri yapan büyücüler ne var ki sürekli kuşku içindedirler. Kimseye güvenmezler. Sadece şeytana güvenir, ona kul köle olur, gece gündüz onu zikreder, ona taparlar. Başka bu tür kötülükleri nasıl yapabilirler ki?
Allah korusun imanını kaybetme tehlikesiyle başbaşa kalan, yaptıklarını meşru gören bu pis işle uğraşanların, günahlarının farkında olmaları, tevbe etmeleri, iflâh olmaları da zordur. Çoğu zaman tövbeye imkân bulamadan ölürler.
Bu şer işi meslek edinenlerin rahat bir hayat yaşamaları da mümkün değildir. Hz. Musa’nın (as) lisanıyla, “Büyücü nereye gitse iflâh olmaz.”2 Hz. Musa (as) onlara şöyle seslenmişti: “Sizin getirdiğiniz sihirdir. Allah onu boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah, bozguncuların işini düzeltmez.”3
Evet, başkalarına zarar vermeyi hedef alan sihirbazların işleri boşa çıkar. Manevî zırh hükmündeki âyet ve duâlarla attıkları şeytanî oklar etkisiz hâle gelir.
Masum insanları kandırma ve sömürmeye yönelik bir işi meslek edinen büyücülerin işleri de düzene girmez; sıkıntı, üzüntü ve hastalıktan kurtulmazlar; servet edindikleri ve huzur içinde yaşadıkları da aslâ görülmemiştir.
Peki, büyücüler kimleri ve ne ölçüde etkileyebilirler? Büyücülerin etkileyemediği insanlar var mıdır?
Bunlar üzerinde de İnşaallah bir sonraki makalemizde duralım.
Dipnotlar:
1- Yasin Sûresi: 60-62.
2- Tâhâ Sûresi: 69.
3- Yunus Sûresi: 81.
28.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|