Maddî ve mânevî hayatı mahveden, helâket ve felâketlere atan, dünya ve ahiret hayatını zindana çeviren, âyet ve hadislerce belirtilen bir kısım büyük suçlar vardır ki bunlara kebâir, yani büyük günahlar denir. Bunlar ekberü’l-kebâir (en büyük günahlar), mûbikât-i seb’a (insanı helâk eden yedi büyük günah) adıyla anılırlar.
Bir hadis-i şerifte birgün Allah Resûlü (asm), “Mahveden yedi büyük günahtan kaçınınız” buyurmuş, Sahabe de, “Bunlar nelerdir ya Resûlallah?” diye sorduklarında şu cevabı vermişlerdi: “Allah’a ortak koşmak, sihir yapmak, Allah’ın öldürülmesini yasak ettiği birisini haksız yere öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak, namuslu mü’min kadınlara zina isnadında bulunmak.”1
Hadisteki “kaçınınız” ifadesi, şiddetli bir sakındırmayı ifade eder. Yani onu hem yapmayın, hem de “Kesinlikle ondan uzak durun!” anlamını taşır.
Başka hadislere de dayanarak Bediüzzaman Hazretleri büyük günahların çok olduğuna dikkat çektikten sonra, insanı helâk eden yedi büyük günahı şöyle sıralar: “Adam öldürme, zina yapma, şarap içme, anne babaya isyan ve akraba bağlarını koparma, kumar, yalancı şahitlik, dine zarar veren bid’alara taraftar olmak.”2
Allah adına yeryüzünde hükmetmek, Onun güzel isimlerine ayna olmak, onları göstermek gibi ciddî ve hayatî bir görevi üstlenen insanın büyük günahlardan kaçınması zarurîdir, inancı gereğidir. Cenâb-ı Hak büyük günahlardan kaçınmayı emrederken, “Eğer size yasaklanmış şeylerin büyüklerinden kaçınırsanız, geri kalan günahlarınızı örter ve sizi nimet ve ikramlarımızla dolu olan Cennete koyarız”3 buyurur.
Mü’min küçüğüyle büyüğüyle bütün günahlardan uzak kalmalı, özellikle büyük günahlardan şiddetle kaçınmalıdır. Cenâb-ı Hak mü’minlerin taşımaları gereken bu özelliklerini anlatırken, “O kimseler ki, ufak tefek kusurlar hariç, günahın büyüklerinden ve çirkin söz ve davranışlardan kaçınırlar. Şüphesiz ki Rabbinin bağışlaması geniştir”4 buyurur ve beşeriyet icabı böylesi günahlara dalanları da tövbeye çağırırır: “De ki: Ey günahta aşırı giderek nefislerine zulmetmiş olan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Muhakkak ki Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.”5
Demek tövbe her şeyin ilâcı.
Dipnotlar:
1- Buhârî Hudud: 44; Müslim, İman: 145; Ebû Davud, Vesâyâ: 10; Neseî, Vesâyâ: 12.
2- Barla Lâhikası, s. 178.
3- Nisa Sûresi: 31.
4- Necm Sûresi: 32.
5- Zümer Sûresi: 53.
16.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|