CAFER SÜRÜCÜ
Risâle-i Nur’la tanışmanız ne zaman ve nasıl oldu?
1969 yılı sonlarında Ankara’nın Demetevler semtinde Risâle-i Nurları tanımama vesile olan Fevzi Uzel Ağabey bir akşam kapımı çaldı, “Bir sohbet var” dedi. Bu tarihe kadar senelerce sol yayınlar okuyan birisiydim. Çetin Altan’ın yazılarını devamlı okurdum. 1968 seçimlerinde de CHP’ye oy vermiştim. Böyle bir hayat tarzını tercih etmişken, minibüs şoförlüğü yaparken bir gün arabama binen bir kardeş, Hacıbayram semtinde bir eve dâvet etti. Eve gittiğimizde bana bir cam rahle, kalem ve kâğıt verdiler ve “yaz” dediler. Bundan iki sene sonra Fevzi Ağabeyin de dâvetine icap ettiğim gün, rahmetli bir ağabeyin evinde Risâle-i Nurlarla tanıştığım ilk akşamdı. Hiç unutmam o akşam Tabiat Risâlesini okudular. Sohbet bitti, ama Fevzi Uzel Ağabey gece saat 2’ye kadar Risâle-i Nurları anlattı. Beni bildiği için Fevzi Ağabey bir-iki sene benimle büyük sabırla uğraştı.
Yeni Asya’yı tanımanız nasıl oldu?
İlk olarak İttihat elime geçti ve abone oldum. Beni abone yapan da rahmetli Rahmi Ağabeydi. Gazeteye abone olduğum günlerde Adalet Partisine üye oldum. Bu arada çuvallarla kitap okuyordum. Sonra Yeni Asya gazetesi çıkınca ona da abone oldum. Yeni Asya gazetesinin bana verdiği ilk şuur iman hakikatleridir.
Bizimle bir kaç hatıranızı paylaşır mısınız?
Bir gün elime Beyanat ve Tenvirler Risâlesi geçti. O yıllarda kitap bulmak ve almak kolay değildi. Hiç unutmam, bir gün Yenimahalle’nin Yakacık Köyüne ziyarete gittiğimizde Mektubât’ı getirdiler. Kitabın kenarlarını fareler yemişti. “Bu kitaba ne oldu?” diye sorduğumda, harman saplarının arasına kitapları sakladıklarını anlattılar. “Neden oraya saklıyorsunuz?” dediğimde 1971 muhtırasının korkusundan birisi gelmiş onlara “Bu kitapları saklayın” demiş. Sonradan bize bunu söyleyen ağabeyin rahmetli Malatyalı Aşık Ömer Ağabey olduğunu öğrendim.
Bu yıllarda Ankara’da bazı fırtınalar esiyordu. Gazete aleyhine bazı faaliyetler yapılıyordu. Biz Yeni Asya alıp, okumaya devam ettik. 1977 seçimlerinde Ulus’ta toplanıp Samanpazarı’nda bir camide akşam namazlarını kıldık. Atpazarı’nda Süleyman Demirel’in konuşacağını söylediler. Başta Bayram ve Sungur Ağabeyler olmak üzere toplantı yerine gittik. Demirel’in konuşmasını dinledik.
1980 ihtilâlinde Yeni Asya’nın üzerine çok gidiliyordu. O zaman Kara Kuvvetleri Komutanı olan Nurettin Ersin’in köyümüze geleceğini öğrendik. Köydeki vatandaşlar kendisinden bir şey istediler. Köyden ayrılmak üzereyken, “Başka bir isteği olan var mı?” diye sordu. Ben de ortaya atılıp, “Var” dedim. “Nedir?” deyince, “Komünistlerle Müslümanları toplayıp aynı muameleye tâbi tutuyorsunuz, onları da hapislere atıyorsunuz. Müslümanlar oraya Peygamber ocağı olarak bakarlar” dedik. Bunun üzerine, “Yok öyle bir şey” dedi. Ben “Var. Etimesgut’ta 25-30 kişi cezaevine atıldı. İsimlerini dahi verebilirim” dedim. Paşa, “Bunlar kim peki?” diye sorunca, “Kitap okuyanlar” dedim. “Ne kitabı?” diye sordu tekrar. Ben de “Risâle-i Nur” cevabını verdim. “Onlar da Hacıbayram'a gitsinler, orada dinî kitap alıp okusunlar” dedi. Ben de kendisine, “Bu kitaplar Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde 1500 kere beraat etmiştir” dediğimde, paşanın yanında bulunanlar “Bu, köyün delisi” diyerek beni bir kenara aldılar, sonra bir şey olmadı.
1980 ihtilâlinden sonra da Demokrat Partililere geçit verilmiyordu. Onun için AP’nin kapatılmasından sonra kurulan DYP’yi de seçimlere sokmadılar. DYP’de kurucu üye bulmakta zorlanılırken Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde partiyi ayağa kaldırmak için elimizden geleni yaptık. 28 Şubat’tan sonra da yine demokratların üzerine gidildi. Necmettin Şahiner, bizim Demetevlerdeki evimizde Son Şahitleri kaleme alıyordu. Orada Bayram Ağabeyin “İslamköy’den bir şahıs çıkacak. Kur’ân’a sarılırsa muvaffak olur, yoksa tokat yer” mânâsında bir hatıra naklettiğini söylemişti.
Son olarak Yeni Asya ile ilgili neler söylemek
istersiniz?
Risâle-i Nurları, dolayısıyla Yeni Asya’yı 40 yıldır okumaya ve okutmaya çalışıyorum. Bir yere gittiğimde Yeni Asya’ya abone yapmaya çalışıyorum. Partiye gittiğimde de, esnafı ziyaret ettiğimde de, etrafımı, komşularımı Yeni Asya’ya abone yapmaya çalışıyorum. Yeni Asya’ya herkesin ihtiyacı var. Çünkü Yeni Asya, Risâle-i Nur’dan mesajlar vererek doğru İslâmiyeti anlatmaya çalışıyor. Yeni Asya bir aile gazetesi olduğu için bütün aileler rahatlıkla evlerine götürebilirler. Yeni Asya’yı okumaya ve okutmaya, yeni aboneler bulmaya son nefesime kadar devam edeceğim.
|