Önümüzdeki günlerde ‘Keşke gerçekleşse’ diyebileceğimiz bir konunun Türkiye’yi idare edenlerin gündemine gelmesi bekleniyor. Buna göre, yıllardan beri ‘yasak’ olan karayolu ile hac, önümüzdeki yıldan itibaren mümkün olabilecek.
1990’lı yıllardan bu yana kesintili olarak yapılan ve 2001 yılından bu yana da tamamen yasaklanan karayolu ile hac, nihayet Bakanlıklar Arası Hac Kurulu’nun Mart ayındaki toplantısında gündeme gelecekmiş. Haberlere bakılırsa karayolu ile hacca Diyanet İşleri Başkanlığı da sıcak bakıyormuş. (Akşam, 3 Şubat 2009)
Türkiye’yi idare edenlerin hac konusundaki tavrı çok çelişkilidir. Millet hac yolculuğunun kolaylaştırılmasını ister ve beklerken, çoğu zaman aksi olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren uzun yıllar (tek parti devrinde) Türkiye’den hacca gidişin yasaklandığını da bu arada hatırlamakta fayda var. Yakın tarihte yaşanan pek çok gerçek, gençlere anlatılmadığı gibi bu konu da anlatılmaz. O yıllarda çok az sayıda kişi hacca gidebilmiş, ama onlar da ‘hacı’ olarak değil de ancak ‘tüccar’ sıfatıyla bunu yapabilmişler.
Aradan yıllar geçip de Türkiye ‘tek parti’ devrini geride bırakınca hac yolu da açılmış. Ekonomik durumla paralel olarak her yıl artan sayıda kişi hacca gitmeye başlamış ve bu günlere gelinmiş. Son yıllarda gerek maddî imkânların düzelmesi, gerekse milletimizin daha ‘dindar’ olması sebebiyle hacca gitmek isteyenlerin sayısında bir ‘patlama’ yaşandığı ortada. Bu talep artışı sebebiyle artık her isteyen değil, “kur’ada kendisine isabet eden”ler hacca gidebiliyor.
Kara yolu ile hac elbette zahmetlidir, ancak bu zahmeti göze alanlara ‘hayır, yasak’ demek mümkün değil. Hacca gitmeyi arzu edip, daha pahalı olduğu için uçakla gitmeye imkân bulamayanlar kara yolunu tercih edebilir. Ayrıca özel arabasıyla gitmek isteyenler de olabilir. Bu sebeple, kara yolu ile haccın yolu mutlak sûrette açılmalıdır.
Belki ilk fırsatta ‘özel araba ile hac’ca izin çıkmaz, ama toplu taşımaya mutlaka izin çıkmalıdır. Ne de olsa ‘uçak gibi’ konforlu otobüslerimiz vardır. Kara yolu ile haccın yasak olmasının başka mahzurları da vardır. Bütün hacıları uçakla taşımak, fiyatları da aşırı yükseltiyor. Avrupa’ya ortalama 200 euroya giden bir yolcu, hac yolculuğu için yaklaşık 700 euro ücret ödüyor. Bu da yıllardan beri haklı olarak tenkit edilen bir uygulama...
Hem ulaştırma sektörü de krizde olduğuna göre, karayolu ile hac; krizi aşmak için de bir çare olabilir. Belki bu işten hava yolu şirketleri biraz zarar eder, ama onlar da bunca yıl yaptıkları ‘haksız kazanç’la idare ediversinler...
Kara yolu ile haccın yasaklandığı ilk yıllarda, o gün muhalefette, bugün ise iktidarda olan siyasetçiler bu uygulamaya kökten karşı çıkmış ve haksızlık olarak görmüşlerdi. Tepkilerinde haklıydılar. O halde şimdi yapılması gereken şey, bu yanlıştan geri adım atmaktır. İsteyen kara yolu ile, isteyen de hava yolu ile hac ibadetini yapabilmelidir. Bu uygulama yeniden başlarsa, hem millet hem de krizde olan sektörler kazanır.
Bu vesile ile önümüzdeki yılın ‘hacı’larını şimdiden tebrik ederiz. Haydi hayırlısı...
05.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|